Uğur Mumcu Haklı Çıktı - Erol ERTUĞRUL
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Uğur Mumcu Haklı Çıktı - Erol ERTUĞRUL

25.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

24 Ocak 1993 günü acı haberi aldık. Uğur Mumcu arabasına konulan bir bomba ile yaşamını yitirmişti. Sanki o bomba yüreğimde patlamıştı. Gözyaşlarımı tutamadım. Sevgili Uğur, Ankara Hukuk Fakültesinden arkadaşımdı. Turhan Güneş yaşamını yitirdiğinde Uğur onun için Turhan Hoca sen üniversitede ders veriyordun, o sana çok yakışıyordu, politika yapıyordun, o sana çok yakışıyordu. Bir tek ölüm sana yakışmadı.” demişti.

Ben de Sevgili Uğur her şey sana çok yakışıyordu, bir tek ölüm yakışmadı” dedim. Sevgili İlhan Selçuka 27 Ocak 1993 günü bir tel çektim. Teli fonotelden görevliye yazdırdım, Uğurun aramızdan ayrılması yüreğimi kanattı, içimde acılar dağlar gibi, başımız sağolsun” diyordum. Fonotel deki görevli Efendim hepimizin başı sağolsun” dedi. Gözyaşlarımı yüreğime akıttım.

HEP YAŞAYACAK

Her 24 Ocakta Türkiyenin kapalı alanlarında açık alanlarında ilçelerde illerde Uğur anıldı. Uğuru hiç görmemiş, hiç tanımamış olanlar onun için gözyaşı döktüler. Etkinlikler, toplantılar yapıldı. Belli ki Uğur yüreklerde yaşıyor ve hep yaşayacak.

Uğur Mumcu ile 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ortamında öğrencilik yaptık. Mitingler, yürüyüşler, şiir günleri birlikte katıldığımız etkinliklerdi. Uğur, Ankara Hukuk Fakültesinde öğrenci derneği başkanlığı yaptı. Ondan bu görevi ben devraldım. Fakülteyi bitirdikten sonra bir dönem İdare Hukuku kürsüsünde asistanlık yaptı. O günlerde 20 Ekim 2020 günü yitirdiğim ve acısı yüreğimi yakmakta olan sevgili eşime sözlü sınavda soruları Uğur sormuştu. Eşim o sınavdan 10 almıştı. Geçmişi anarken yüreğimde acılar katlanıyor.

YILLAR ÖNCE UYARDI

14 Aralık 1990 günü Aydında bir insan hakları paneli yaptık. Paneli ben yönetiyordum. Uğur Mumcu , İlhan Selçuk ve Muzaffer Erdost ile Prof. Aydın Aybay konuşmacıydılar. Konuşmacıların uçak paralarını veriyorduk. Panelden sonra bir bankadan aradılar ve Uğur Mumcu size bir para göndermiş’ dediler. Uğura telefon açıp sordum bu ne parası diye. Sen bana tam uçak parası vermişsin oysa biz gazeteciler yarım uçak parası ile uçuyoruz. Artan parayı geri gönderdim” dedi. Uğur o günlerde Cumhuriyet gazetesinden geçici olarak ayrılmıştı, işsizdi. Bu paranın kimse farkında bile değildi. Göndermese kimse bilmezdi. Ama işte onu Uğur Mumcu yapan buydu. Artan parayı geri göndermişti.


Uğur Mumcu Aydın'da; Prof. Dr. Aydın Aybay, Erol Ertuğrul ve İlhan Selçuk ile İnsan Hakları panelinde konuşurken. (14 Aralık 1990)


Uğuru yedek subay okulundan er çıkardılar. Patnosa gidip vatan çocukları ile birlikte er olarak askerliğini yaptı. Sakıncalı Piyadeyi yazdı. Yıllar sonra Genel Kurmay Akademisinde kurmay subaylara verdiği Atatürkçülük” konulu söyleşiden sonra dakikalarca ayakta alkışlanmıştı. Onu er çıkaranlara en güzel yanıt buydu. Uğur çok başarılı bir gazetecilik yaptı. Araştırıyor ve her şeyi belgeleriyle ortaya koyuyordu. Ben Atatürkçüyüm, ben Cumhuriyetçiyim, ben laikim, ben anti-emperyalistim, ben tam bağımsız Türkiyeden yanayım” diyordu.

Hırsızların, gericilerin yaptıklarını yüzlerine vuruyordu. Rabıtayı o yazmıştı. Tarikatların, şeriatçıların iç yüzlerini ortaya koydu. Yaşasaydı partili cumhurbaşkanı sistemine karşı çıkar, kuvvetler ayrılığını, parlamenter sistemi savunurdu. Yaşasaydı Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemlerini desteklerdi. “İmam okullarına gidenler imam olmak için gitmiyorlar, oradan hukuk fakültelerine giderek hâkim savcı, kaymakam, vali olacaklar” diyordu. Tarikatlara, Kuran kurslarına ve imam okullarına dikkat çekiyordu. Cumhuriyeti dönüştürmeye çalışacaklar” diyordu.

AKIL VE BİLİM SAVAŞÇISI

Uğur Mumcu yıllar sonra haklı çıktı. Bugün kaymakam ve valilerin, yargıç ve savcıların büyük bölümü imam okulu çıkışlı. Devlet görevinde bulunanların önemli bölümü imam okulu çıkışlı. Bütçe görüşmeleri sırasında bir AKP milletvekili “Şeriat bizim hukukumuzdur” diyor. Güzel yurdumuzu yirmi yıla yakın bir süredir imam çıkışlı politikacılar  yönetiyor. Bunun sonucu olarak hukuk ta, demokraside, insan haklarında, ekonomide geldiğimiz nokta ortadadır. Yaşamda en gerçek yol gösterici kör inançlar değil, bilim ve akıldır. Uğur bunun savaşını veriyordu.

Sevgili Muammer Aksoy yaşamını yitirdiğinde Uğur en önde onun resmini taşıyor ve gazetede köşesinde Aksoy için "Kalpaksız Kuvayı Milliyeci” diyordu. Aksoy gibi kendisi de "Kalpaksız Kuvayı Milliyeci”ydi. 

EROL ERTUĞRUL

Yazarın Son Yazıları

Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025