Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uğur Mumcu Haklı Çıktı - Erol ERTUĞRUL
24 Ocak 1993 günü acı haberi aldık. Uğur Mumcu arabasına konulan bir bomba ile yaşamını yitirmişti. Sanki o bomba yüreğimde patlamıştı. Gözyaşlarımı tutamadım. Sevgili Uğur, Ankara Hukuk Fakültesi’nden arkadaşımdı. Turhan Güneş yaşamını yitirdiğinde Uğur onun için “Turhan Hoca sen üniversitede ders veriyordun, o sana çok yakışıyordu, politika yapıyordun, o sana çok yakışıyordu. Bir tek ölüm sana yakışmadı.” demişti.
Ben de “Sevgili Uğur her şey sana çok yakışıyordu, bir tek ölüm yakışmadı” dedim. Sevgili İlhan Selçuk’a 27 Ocak 1993 günü bir tel çektim. Teli fonotelden görevliye yazdırdım, “Uğur’un aramızdan ayrılması yüreğimi kanattı, içimde acılar dağlar gibi, başımız sağolsun” diyordum. Fonotel deki görevli “Efendim hepimizin başı sağolsun” dedi. Gözyaşlarımı yüreğime akıttım.
HEP YAŞAYACAK
Her 24 Ocak’ta Türkiye’nin kapalı alanlarında açık alanlarında ilçelerde illerde Uğur anıldı. Uğur’u hiç görmemiş, hiç tanımamış olanlar onun için gözyaşı döktüler. Etkinlikler, toplantılar yapıldı. Belli ki Uğur yüreklerde yaşıyor ve hep yaşayacak.
Uğur Mumcu ile 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ortamında öğrencilik yaptık. Mitingler, yürüyüşler, şiir günleri birlikte katıldığımız etkinliklerdi. Uğur, Ankara Hukuk Fakültesi’nde öğrenci derneği başkanlığı yaptı. Ondan bu görevi ben devraldım. Fakülteyi bitirdikten sonra bir dönem İdare Hukuku kürsüsünde asistanlık yaptı. O günlerde 20 Ekim 2020 günü yitirdiğim ve acısı yüreğimi yakmakta olan sevgili eşime sözlü sınavda soruları Uğur sormuştu. Eşim o sınavdan 10 almıştı. Geçmişi anarken yüreğimde acılar katlanıyor.
YILLAR ÖNCE UYARDI
14 Aralık 1990 günü Aydın’da bir insan hakları paneli yaptık. Paneli ben yönetiyordum. Uğur Mumcu , İlhan Selçuk ve Muzaffer Erdost ile Prof. Aydın Aybay konuşmacıydılar. Konuşmacıların uçak paralarını veriyorduk. Panelden sonra bir bankadan aradılar ve ‘Uğur Mumcu size bir para göndermiş’ dediler. Uğur’a telefon açıp sordum bu ne parası diye. “ Sen bana tam uçak parası vermişsin oysa biz gazeteciler yarım uçak parası ile uçuyoruz. Artan parayı geri gönderdim” dedi. Uğur o günlerde Cumhuriyet gazetesinden geçici olarak ayrılmıştı, işsizdi. Bu paranın kimse farkında bile değildi. Göndermese kimse bilmezdi. Ama işte onu Uğur Mumcu yapan buydu. Artan parayı geri göndermişti.
Uğur Mumcu Aydın'da; Prof. Dr. Aydın Aybay, Erol Ertuğrul ve İlhan Selçuk ile İnsan Hakları panelinde konuşurken. (14 Aralık 1990)
Uğur’u yedek subay okulundan er çıkardılar. Patnos’a gidip vatan çocukları ile birlikte er olarak askerliğini yaptı. Sakıncalı Piyade’yi yazdı. Yıllar sonra Genel Kurmay Akademisinde kurmay subaylara verdiği “Atatürkçülük” konulu söyleşiden sonra dakikalarca ayakta alkışlanmıştı. Onu er çıkaranlara en güzel yanıt buydu. Uğur çok başarılı bir gazetecilik yaptı. Araştırıyor ve her şeyi belgeleriyle ortaya koyuyordu. “Ben Atatürkçüyüm, ben Cumhuriyetçiyim, ben laikim, ben anti-emperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım” diyordu.
Hırsızların, gericilerin yaptıklarını yüzlerine vuruyordu. Rabıtayı o yazmıştı. Tarikatların, şeriatçıların iç yüzlerini ortaya koydu. Yaşasaydı partili cumhurbaşkanı sistemine karşı çıkar, kuvvetler ayrılığını, parlamenter sistemi savunurdu. Yaşasaydı Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemlerini desteklerdi. “İmam okullarına gidenler imam olmak için gitmiyorlar, oradan hukuk fakültelerine giderek hâkim savcı, kaymakam, vali olacaklar” diyordu. Tarikatlara, Kuran kurslarına ve imam okullarına dikkat çekiyordu. “Cumhuriyeti dönüştürmeye çalışacaklar” diyordu.
AKIL VE BİLİM SAVAŞÇISI
Uğur Mumcu yıllar sonra haklı çıktı. Bugün kaymakam ve valilerin, yargıç ve savcıların büyük bölümü imam okulu çıkışlı. Devlet görevinde bulunanların önemli bölümü imam okulu çıkışlı. Bütçe görüşmeleri sırasında bir AKP milletvekili “Şeriat bizim hukukumuzdur” diyor. Güzel yurdumuzu yirmi yıla yakın bir süredir imam çıkışlı politikacılar yönetiyor. Bunun sonucu olarak hukuk ta, demokraside, insan haklarında, ekonomide geldiğimiz nokta ortadadır. Yaşamda en gerçek yol gösterici kör inançlar değil, bilim ve akıldır. Uğur bunun savaşını veriyordu.
Sevgili Muammer Aksoy yaşamını yitirdiğinde Uğur en önde onun resmini taşıyor ve gazetede köşesinde Aksoy için "Kalpaksız Kuvayı Milliyeci” diyordu. Aksoy gibi kendisi de "Kalpaksız Kuvayı Milliyeci”ydi.
EROL ERTUĞRUL
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev