Daha Fazla Çalabilmek İçin Daha Fazla Demokrasi

12 Eylül 2008 Cuma
Ülkemizin demokrasi gülleri sararıp soldu mu? Sesleri solukları çıkmıyor, kimi çocukluk anıları ve moda işleri üzerine yazıp çizerken, kimi Ergenekon pembe dizisine takılıp askerle uğraşıyor hâlâ! Yüzlerine bakıyorum, zerre kadar bir kımıltı yok, Erdoğanın basını sansürleme girişimleri karşısında! Bir diğer masalcıya bakıyorum, Erdoğan, Doğanı nasıl da silkeledi diyor!

Aslında, şu demokrat!” takım, gönülden istiyor ki, Doğan medyası da kendileri gibi yola gelsin, RTEnin safına geçsin, kendileriyle birlikte Türkiyeye, Cumhuriyete, askere saldırsın! Bunu, Türkiyeyi kestirmeden çökertmenin ve yurtdışındaki ortaklıklarına ortalığı temiz pak teslim etmenin kestirme yolu olarak gördüklerine şüphe yok! Böyle bir iktidarı asla bir daha bulamayacaklarını biliyorlar!

Basın özgürlüğü, demokrasi falan filan mı, çek kuyruğunu gitsin!

***

Çok açık ve seçik: Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan’ı, yıllanmış kankalarıyla birlikte yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıya. Deniz Feneri e.V. denen derneğin iddianamesindeki suçlamaya bir kez daha bakın ve RTEnin neden bu haberleri sansürlemek istediğini ve basına savaş açtığını anlayın:

02.02.05 tarihli ‘’Empfangsbestitigung 2’’ olarak nitelendirilen alındı belgesinde (Empfangsbescheinigung) herhangi bir meblağ yazılı olmamasına rağmen, Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermişten parayı, Türkiye Başbakanına (2003 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan), Doğu Asyadaki Tsunamiden zarar görmüş, yardıma muhtaçlara dağıtması için, vermek üzere, aldığını tasdik etmiş. Bu konu, sanık Ermişin 7. kez ifadesi alınırken sorulmuş ve doğruluğu tasdik edilmiştir.

Erdoğan, günün birinde zorla elleri kelepçelenerek mahkeme huzuruna veya Yüce Divana çıkarılmadan, vakit varken, başbakanlığı bırakmalı, milletvekilliğinden istifa etmeli, halkının huzuruna çıkmalı, kendini Türk adaletine teslim etmelidir! Savcılara bu iddiaların soruşturulmasını emretmeli, 1990lardan beri beraber beraber yükseldikleri ve bugün televizyon ve yüksek devlet mevki sahibi eski arkadaşlarıyla birlikte aklanma yoluna gitmelidir!

Paralar Başbakan’a verildi mi, yoksa Başbakanlıktaki yetkililere mi verildi, veya paralar Tsunami kurbanlarına yardım gibi yüce bir amaçla Başbakanlığa gönderilirken yolda kazaya mı uğradı, yani iç mi edildi? Yoksa Başbakanlık bile dolandırılmış olabilir mi! Mesela Etiyopyaya gönderilen 700 bin Avro gibi! Orada parayı teslim alan biri 700 bin Avroyu Almanyaya geri getirmiş!

Bunu mahkemede, binlerce belgeyi elden geçiren Başkomiser Alexander Böhm açıklıyor. Başbakan en azından bu paraların ne olduğunu merak etmeli!

Başbakan ayrıca, Deniz Feneri paralarıyla 1.3 milyon Avroya satın alındığı iddia edilen, şimdi ise ve tanimayrum... dediği Mehmet Gürhanın ve Kanal 7 sahibinin oğlunun şirketi Haliç Limitedin elinde olan Nordic Kristina gemisinin macerasını da merak etmeli! Ayıp olmuyor mu! Bakın daha neler olmuş: Her şeyi itiraf eden Ermişe eski avukatı İlknur Baysu İsmail Karamanın selamı var, konuşmasın mesajı getirmiş..”

Böhm ayrıca, iki kamyon belge topladıklarını belirterek, Bu esnada sürekli siyasi ilişkilerle karşılaştık. Fakat olayın bu yönüyle fazla ilgilenmedik diyor. Demek ki, belgeler bu açıdan yeniden değerlendirilse, örümceğin ülkemizdeki siyasi ağlarının tam bir fotoğrafı çekilebilecek..

Başbakanlık büyük bir suçlama altındadır ve Erdoğan zırva bile olsa bu iddia ile orada oturamaz! Doğru mahkemeye!

***

İktidarın yolsuzluklara ilişkin tavrı öteden beri biliniyor. Yolsuzlukların en büyük aracı ihalelerdir. Kimse bu ekibin iktidarda olduğu 6 yıl boyunca İhale Kanununda neden 50 kadar yasa değişikliğini gerçekleştirdiğini sormuyor! Belediye meclislerinde kararların büyük bir çoğunluğunun neden imar değişikliklerine ilişkin olduğunu da...

İktidar, AKP daha çok demokrasi paravanıyla yasal ve anayasal, yapmak istedikleri değişikliklerin hedefi açık ve seçiktir: AKPyi mutlak iktidar yapmak! Adaleti ve geride kalan bütün kurumları da ele geçirmek! Doğan medyasını da iktidar yandaşı yapmak!

İktidarın ikide bir poposuna eğilip de Ohhhhh mis gibi demokrasi kokuyor, yaşasın! diye bağıran, bağırdıkça yandaş medyadan akan paraları ceplerine dolduranların yaptıkları tek şey, sadece RTE borusunun öttürdüğü bir Türkiye kurulmasına yardımcı olmak!

Demokrasi mi dediniz, duyamadım, bağırın!

[email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları