Bilimde yerimiz epey perişan, nesnel bir tablo

15 Eylül 2019 Pazar

Bilimsel mesleki dergilerde yılda 45 bini aşkın “araştırma makalesi” yayımlayabilirsiniz. Türkiye bu durumda. Sonra da bilimsel makale sayımız hiç de fena değil, mesela dünyada 17., 18. durumdayız, bak işte Türkiye’de bilimsel araştırma yapılıyor, diye övünebilirsiniz.
Hayır, yapmayalım bunu. İyi durumda değiliz, isterseniz makale yayımlama açısından ilk 10 ülke arasına girin. Doğru bir değerlendirme yapmış olmazsınız.
Peki, nedir doğru değerlendirme? Sayıyı dikkate almayacağız da neye göre değerlendireceğiz?
Araştırmalarınızın yarattığı etki, bilim dünyasında kullanılma derecesi, yeni fikir ve çalışmalara açtığı yollar.. Ve şüphesiz ki, yüksek değerde araştırmalarınızın aldığı ödüller, övgüler, patentler vb. Tamam, bir temel bilim araştırmasında patent gibi sonuçlar zor olabilir, zaten patent alacağım diye de araştırma yapılmaz, ama değeri yüksektir..
Dünyada araştırma makaleleri yayımlayan binlerce “mesleki dergi” var. Dahası bazıları tamamen ticari, ver parayı makaleni basalım cinsinden.. Türkiye adresli binlerce e-makale bu tür dergilerde yayımlanıyor!
Bu tür dergilerin okunma değeri çok az veya sıfır.
Peki, bir araştırma makalesi neden bu tür dergilere gönderilir?
Çünkü, araştırmanın değeri düşük, önemli, okunur, ciddiyeti yüksek bilim dergilerinde yer bulamadığı için...

36. sıradayız
Ama yüksek nitelikli bilimsel dergileri dikkate alan bir değerlendirme var. Ünlü bilim dergisi, epey bir süredir Nature Index hazırlıyor ve yayımlıyor.
2019 Index’i yeni yayımlandı. Bu Index’te etki değeri çok yüksek 82 bilimsel dergide yayımlanan 59 bin 278 araştırma makalesi dikkate alındı.
Bu toplam içinde Türkiye adresli sadece 70 araştırma makalesi bulunuyor. Yani toplamın binde biri civarında makalemiz var.
Herkese Bilim Teknoloji dergisi, (haftalık olarak yayımlanıyor, web adresi www. herkesebilimteknoloji.com) bu haftaki kapak konusunu, Prof. Dr. Esen Ercan Alp’ın Nature Index değerlendirmesine ayırdı.
Bilimsel araştırmalarda nesnel-gerçek bir fotoğrafını görüyorsunuz ülkemizin.
45 bini aşkın toplam makale sayısında dünyada 18. olabilirsiniz..
Ama değer ve önem açısından ise buna göre, dünyada 36. sıradayız. Avrupa’da ise 19. sırada.
Neden sadece bu 82 dergi seçildi analiz için?
Alp diyor ki: “Bu 82 dergi, toplam dergilerin sadece yüzde 1’inden daha azını teşkil etmekle birlikte, toplam bilimsel alıntıların (yayımlanan makalelere yapılan atıfların) yüzde 30’una sahiptir. Bu 82 dergi içinde de sadece birinci derecedeki yayınlar (makaleler) ele alınmıştır. Haber ve yorum şeklinde çıkan yayınlar sıralamaya dahil edilmemişlerdir.
Avrupa’da 19. sıradayız dedik. Biz 80 milyonluk bir ülkeyiz. Bizden çok daha az nüfusa sahip ülkeler ise bizim önümüzde. Mesela Yunanistan! Macaristan ve Slovenya arasında bulunuyoruz.
İran bizden iki katı yüksek değerde araştırmaya sahip! 109 yayını var ve 31. sırada.
Ayrıca bu Index’te üniversiteler de var. İlk 500 içinde hiçbir üniversitemiz yok.
Esen Ercan Alp diyor ki:
Sıralamaya “giren kurumlarla aramızdaki fark da çok büyüktür. Örneğin Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin ilk 500’e girebilmesi için yapması gerekli atılım, bu üst düzey dergilerdeki yayın sayısını 4-5 misli artırmasını gerektirmektedir. ODTÜ ile MIT üniversitesi arasında bilimsel yayın açısından 115 misli fark.. 20. sırada yer alan Danimarka’ya yetişebilmemiz için yayın sayısını 6 misli artırmamız gerekiyor. Danimarka ile Türkiye’nin nüfuslarını da hesaba katarsak (5.8 milyona karşılık 82 milyon), aradaki farkın aslında 100 misli olduğunu gözlemleriz. Bu hedefe bugünkü yaklaşım ve yatırım düzeyi ile ulaşmak zor görünüyor.

Nitelik önemli
Ekonomik büyüklükte ilk 20 ülke içinde olmakla övünüyoruz. O zaman bilimsel başarım konusunda da ilk 20’de olmalı değil miyiz?
Diyeceksiniz ki sayısal büyüklüklerle niteliksel büyüklükler birbirinden çok farklı! Çok doğru! Başka alanlarda da ülkemiz 40., 50., 60., 100. sıralarda! Demokrasi, hukuk, yargı, basın, yüksek teknoloji üretimi vb…
Bir de üniversite sayımızla övünüyoruz, her ilde ünivresitemiz var, İstanbul’da onlarca! İlçelere doğru yayılmaya başlayacağız!
Alp diyor ki: “Türkiye’nin ilk 15 üniversitesi 52 makale ürettiğine göre, geriye kalan 190 üniversite toplam 17 makale üretmiştir. Yani bu üniversiteler her 11 yılda ancak bir tek ciddi yayın yapabilecek güçteler.
Yarın devam edeceğim..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları