Ülkeye, Hazine’ye maliyeti en yüksek bir cumhurbaşkanına sahibiz. Bu anlamda “halk lideri” kesinlikle değil, “Saray lideri”...

Marmaris - Selimiye ne güzel öyle! Bu kadar güzel bir su! Pırıl pırıl! Zaten kısacık kıyı şeridi insani büyüklükte en çok iki üç katlı konaklama yerleriyle dolu.. Aman temmuz, ağustosta gelmeyin, zor yürürsünüz diye uyardı Selimiyeliler. Gerçi arkada küçük yapılaşmalar sürüyor, ama umarım hiçbir zaman bir yapı rezilliğine izin verilmez.
Selimiyeliler dahil, mükemmel insanlarla 5 gün de olsa, uzak koylara uzun yürüyüşler, sohbetler, anılar ve tavla şamataları içinde birlikte zamanı tüketmek... İnsana, böyle güzel hayat da varmış dedirtiyor.

***

Marmaris’ten gelen, kendi ürettiklerini de satan pazarcı, ne durumlar var Marmaris’te, bölgede sorumuza, valla bizde toptan MHP’den İyi Parti’ye geçiş var, yanıtı verdi. Toptan geçişten kastettiği de şöyle en az 30 bin oy gibi bir kitle...
MHP Orta Anadolu’da en az kayıp veriyor olabilir, ama kaybı sahillerde çok olacağa benzer.

***

Hem siyasetle uğraşan hem de tarımsal üretimde bulunan bir dosta sordum: AKP’ye oy veren eski ANAP’lı, DYP’li, DP’li kitle ne yapar bu seçimde, AKP’den kopma var mı? “Bu kesimin bir kısmının CHP’ye oy verdiğini biliyoruz. Bu seçmenden bazı kesimler İyi Parti’ye yönelecek” dedi. Ama “ana gövde”den henüz büyük bir kopma yok.
Aynı yönelmeyi CHP için söylemek mümkün mü?

***

Ama İnce’ye seçmen yönelimi şüphesiz partisinden daha çok. Gördüğüm, Muharrem İnce’nin hemen her kesimden yoğun beğeni topladığı. Diliyle, ataklığıyla, vuruşuyla, şiiriyle, kucaklamasıyla, politik arenada az görünür bir lider adayı sahada.
Aslında iyi bir cumhurbaşkanı adayının partisinden daha çok oy alması doğal, olması gereken... Şaşırtıcı bir yönü yok... RTE de AKP’den fazla oy almıyor mu?

***

İnce, Okluk Koyu’nda ormanı yerle bir eden 300 odalık Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayını (Yaşasın çevreci - yeşilci Cumhurbaşkanı!), engellilere tatil yeri yapacağını açıkladı! Dalamanlılar çok sevinmiştir! Binlerce ağaç yola kurban edildi ve öfke yaygın.

***

Saray saray saray... Cumhurbaşkanı’nı daha aşağısı kurtaramıyor. Ülkeye, Hazine’ye külfeti en yüksek, üstelik kimseyle kıyaslanamayacak derecede yüksek bir cumhurbaşkanına sahibiz. Yüzlerce korumasıyla... Sarayında 60 aşçısıyla.. Bir ordu gibi hizmetlisiyle...

***

Bir “halk lideri” kesinlikle değil.
Ancak ve ancak bir ‘Saraylı’dan bahsedebiliriz. Tabii aklınıza hemen padişah ve sarayı geliyor, biliyorum.
Hayır, itiraz etmeyeceğim!
Burada sorun, halkın seçtiği bir liderin tam bir saraylı gibi yaşam tercihinde bulunması. Bunun asla kabul edilebilir bir yanı yok.
Ülke yokluk içinde.. 17 milyon çocuk yoksunluk ve yoksulluk içinde... 17 yıldır iktidarda bulunan lider ise büyük bir zenginlik içinde yaşam inşa ediyor.

***

Kesinlikle devlet - ülke yönetimine sadelik, halkça bir yaşam gelmeli...

***

Dalaman Havaalanı’nın yanında yeni bir havaalanı daha inşa ediliyor. Şimdiki 2006’da yapılmış. 10 yıl içinde kullanılmaz bir hale gelen -gerçekten berbat- bir havaalanı düşünün.. Ne kadar uz görüşlü bir iktidara sahip olduğumuzu anımsayın!
Ülke kaynaklarını har vurup harman savuran bir iktidar var.
10 günlük bir aradan sonra, yeniden merhaba...