Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yemin Fiyasko mu?

14 Temmuz 2011 Perşembe
\n

\n

Okur çok sert, lütfen perşembe yazınızda CHPnin yemin etme kararını eleştirin...

\n

Okura evet, ama konu çok yönlü...

\n

Metni okuyunca, CHPnin AKP ile neden söyle bir anlaşma yaptığını sordum kendime.. kendileri bir açıklama yapabilir ve amacımız toplumda bu çok önemli konuda bir farkındalık yaratmaktı ve Mecliste yasal girişimlerde bulunmak üzere şimdi yemin etmenin doğru olacağı kararına varıldı, diyebilirlerdi..

\n

CHPnin direnme kararlığıyla karşılaştırdığınızda, metin entipüften..

\n

İki nokta: İlki, CHP bundan sonra ne yapacağını bilemedi ve ikincisi partinin çoğunluğu yemin etme isteğindeydi”.

\n

Birincisi, iyi tasarlanmamış bir eylem kararını gösteriyor. İlk adımdan sonra, boşlukta kaldılar. Milletvekillerinin çoğu yemin isteğindeyse eğer, B planınız olsa bile uygulama zorluğu da çekebilirsiniz.. her iki durum da, bir planın çok iyi tasarlanması ve hayata geçirilmesi gerektiğini göstermekte..

\n

Parti vur patlasın çal oynasın görünümünde. Onu da alalım bunu da vitrinde gösterelim bakışıyla bir parti meclisi ve milletvekili yapısı oluşturursanız, üç beş parçalı değil, her yetkilibireyin tek başına büyük bir siyasi odak olduğu bir parti olursunuz. Büyük adım atamazsınız! Çok önemli bir süreç içinden bir çıkış ararken birileri kalkıp CHPnin şu 6 okunu tartışalım”, “Acaba Atatürkle ilişkimizi nasıl yeniden düzenleyelim”, “CHP tarihi yüklerinden kurtulmadıkça, ağzıyla kuş tutsa iktidar olamaz.. gibi zırvalıklarla uğraşabilir ve bunları partiye dayatabilir..

\n

Herkesin kafasında bir dizi sorun vardır, çok önemli gördüğü.. Oysa çoğu aptalcadır! Ülkenin ve partinin değil, kendisinin kişisel sorunudur!

\n

Hiç kimse, şu kişi vitrine kondu düşüncesiyle CHPye oy vermedi!

\n

Durum gösteriyor ki, iş yapan, eylem birliği içinde olabilecek, yürekten partili ve mücadeleci kişilerin yönetimin ana kademelerinde bulunması, birinci derecede önemlidir.. Birkaç kişi süs olarak orada olabilir şüphesiz ki! Veya buna bile gerek mi var?

\n

***

\n

Sonuçta anlaşıldı ki, yemin etmeme belki de sürdürülebilir değildi. Eğer büyük hacimli olarak planlı düşünülmediyse..

\n

O durumda, başı sonu belirli bir süre içinde, yemin etmeme eylemi gerçekleştirilir, yoğun olarak bir çalışma yapılır, çok büyük bir farkındalık ve haklılık yaratılır, sonra Meclise gidilir ve büyük bir yasal demokrasi mücadelesi verilir..

\n

CHP adına konuşan pek çok kişi çok kötü sınav verdi.. Parti başkanlığı, egoları her zaman tepede olan entelektüel bireylerin, parti iradesi içinde verimli bir yöne nasıl kanalize edebileceği konusunda, epey çaba sarf etmeli..

\n

Erdoğan her türlü siyasi etiği bir kenara bırakak, ortak açıklamayı bile bir kenara iterek vurdukça vuruyor.. Eh yani, CHPnin bile bundan öğreneceği bir şeyler vardır! Yoksa hayal mi kuruyorum?

\n

***

\n

Bütün bu zırvalıklarımdan sonra, şunu söyleyebilirim: Eylemin başlangıç ve bitimi sürecinde bir fiyasko vardır. Ama amaç,

\n

büyük bir farkındalık yaratmak,

\n

demokratik dönüşümlerin aciliyetine vurgu yapmak,

\n

Mecliste sürekli demokratik yasal değişiklikleri gündeme getirmek,

\n

dört yıl boyunca demokratik bir ülke için, CHPnin belirlediği bir eylem planını hemen uygulamaya koymak.. idiyse eğer, eyleme iyimser yönden bakılablir..

\n

Nitekim, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin ilk yasa önerisi, sanki bu yönde atılmış bir adım..

\n

Düşüncem, CHPnin Meclise, demokratik dönüşüm adımlarıyla damgasını vurmasıdır.. Bu amaç için bir milletvekili örgütlenmesi yapılmalı..

\n

Şüphesiz, AKPnin antidemokratik tutumuna söz söyleyemeyen bir dizi liberal/ solcu eskisi satılmış köşe, her adımda CHPyi diline dolayacaktır.. Sürüngenlerin dönemindeyiz..

\n

\n

OKUR NOTU: Cumhuriyet, Okurlar, Medya yazınızda bazı okurların yakınmasını yansıtıp Cumhuriyet gazetesinin temel özelliklerini sıralıyorsunuz. Cumhuriyet gazetesi için, gazetelerin gazetesi diyorum; ama ne yazık ki gazete, sevenlerinin halkasını genişletemiyor. Gazetenin yelkenleri aydınların elinde ama avam tabakasını kucaklayamıyor. Bu nedenle gazetenin hakiki dostları gazeteye kem gözle bakıyorlar. Bence öncelikli hedef, tabanın dertlerini dert edinerek onları derin uykudan uyarmak olmalı. (Esat Yavuztürk)

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları