Özdemir İnce

Bu iş karakolda biter

30 Temmuz 2021 Cuma

Bu yazının ilk adı “Belayı İkramiye Sanmak” idi. Ancak, belayı ikramiye sandığınız zaman iş karakolda biter. R.T. Erdoğan’ın Kâbil Havaalanı işine balıklama dalması da o hesap. İşe kendisi talip olmuştu, şimdi ABD’den teklif geldiğini söylemekte. Kâbil Havaalanı’na muhafız durmak bela değil, püsküllü bela! Sanki Taliban’a “Dölek durun ulan!” diyecek de onlar esas duruşa geçecekler. Durumun vaziyeti böyle…

Şimdi anımsayalım: Afganistan’da yönetimi ele geçirmek için savaşan Taliban hareketi, daha önce yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin Kâbil Havalimanı’nın güvenliği ve işletmesini devralmasına tepki göstermiş ve Türkiye’nin NATO’nun çekilmesinin ardından kalmaya devam etmesi halinde işgalci sayılacağını ve bu şekilde muamele göreceğini bildirmişti.

Taliban’ın açıklamasını anlamazlıktan gelen AKP Genel Başkanı şöyle diyor: “Taliban’ın açıklamalarında ‘Türkiye’yi istemiyoruz’ gibi bir ifade yok. Kendilerine göre bazı açıklamalar yapıyorlar. Bize yönelik bazı yaklaşımları var. Buradan Taliban’a sesleniyoruz. Kardeşlerinin topraklarını işgal etmeyi bırakması lazım. Bir an önce. Böylece Afganistan’da barışın egemen olduğunu göstermemiz lazım.” 

***

İş, Erdoğan’ın sandığı gibi değil: Afganistan’da Taliban’ın çıkardığı bir isyan ve iç savaş var. Taliban da “kardeşleri” kadar topraklar üzerinde hak sahibi. Bunu yazıyorum ama elbette Taiban’ın ezilmesinden yanayım. Mevcut hükümetin kazanması iyi olur. Ama Erdoğan’ın durum ve konumu iyice karışık. Lefkoşa’da bayram namazı sonrası yaptığı açıklamada “Nasıl ki Amerika’yla bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa, herhalde Taliban bu görüşmeleri Türkiye’yle çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye, onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Ters bir yanı olmadığı için de onlarla bu konuları daha iyi görüşeceğimize, anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” diyor.

***

ABD’nin Taliban’la görüşmesini bir yana bırakalım: 2001 yılından bu yana Afganistan’da savaşan ABD, 2 bin 448 askerini kaybetti.

Taliban’ın kısaca geçmişi şöyle: Arkasında Pakistan gizli örgütü (ISI) var. Molla Ömer Ahund liderliğinde yaklaşık 50 medrese öğrencisiyle birlikte 1994’te kuruldu. Kuruluş felsefesi Afganistan’da İslama dayalı bir yönetim kurmak idi. 27 yıldır bu amacını gerçekleştirmek için savaşıyor.

Başkentin ele geçirilmesi zamanına kadar milis bir yapı olan Taliban, bu tarihten itibaren kendi hükümetini kurduğunu açıkladı. Adını Afganistan İslam Emirliği, kurucu lider Molla Ömer’i de Müminlerin Emiri olarak ilan etti. Molla Ömer adına camilerde hutbe okundu. Bu tarihten sonra Pakistan’ın bölgedeki çıkarları için vekâlet savaşı veren bir örgüt haline dönüştü. Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, Taliban’ı resmen tanıdı.

***

Taliban’ın uygulamalarından bazıları: Önceleri nispeten yumuşak bir görünüm veren örgüt, Kâbil’in ele geçirilmesinin ardından çok katı kurallar uygulamaya başladı. Şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi. Hanefi mezhebi ön planda tutuldu. Şeriatın gündelik hayatta uygulandığını izlemek için Emr-i bil Maruf (iyiliği emretme) Bakanlığı oluşturuldu. Hayatın her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklandı. Kadınlara peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburiyeti getirildi. Yüzü görülen kadınlar kırbaçlandı. Afganistan Televizyonu’nun yayını durduruldu. Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı. Erkeklere, evine en yakın camide beş vakit namaz kılma zorunluluğu getirildi. Mazeretsiz camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulandı. Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlandı. Bütün okullar medreseye dönüştürüldü. Ders kitaplarındaki görseller yok edildi. Ele geçirilen tüm bilgisayarlar TV sayılıp kırıldı. “İslam devletine karşı gelenler” hain ilan edilerek doğrudan idam edildi. Çok sayıda kişinin çeşitli sebeplerle eli kesildi. İdamların ve el kesmelerin birçoğu cuma namazlarından sonra gerçekleştirildi ve halka izlettirildi. Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilendi vb.

***

Taliban ile ters düşmeyen “biri”, onun Afganistan’da yaptıklarını kendi ülkesinde neden yapmasın? Mantık böyle diyor. Onlar Müslüman değil “Taliban”!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları