Özdemir İnce

CHP’nin ilginç dilekçesi

04 Aralık 2018 Salı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) gazetelerde kamuoyuna “Sevinmiyoruz, Kahroluyoruz” başlıklı ilginç bir dilekçe yayımladı. Dilekçe, “Birleşmiş Milletler kriterlerine göre hazırlanan İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) ilçeler raporundaki en iyi 10 belediyenin tamamı CHP belediyesi” cümlesi ile başlıyor ve bu belediyelerin adları sayılıyor: Beşiktaş (İstanbul), Kadıköy (İstanbul), Çankaya (Ankara), Şişli (İstanbul), Nilüfer (Bursa), Muratpaşa (Antalya), Karşıyaka (İzmir), Tepebaşı (Eskişehir), Bakırköy (İstanbul), Maltepe (İstanbul).

***

Daha sonra şikâyet metni başlıyor:
“Normalde çok mutlu olmamız gerekir değil mi? Oysa biz mutlu değiliz, aksine bağrımız yanıyor. Hep kazananı görmek çağımızın hastalığı. Ancak her listenin bir de sonu var.
Aynı raporun alt sıralarının çok büyük bölümü iktidar partisine ait belediyelerde.(*) İyi belediyecilik hizmeti alamayan; parkı, kreşi, etüt salonu olmayan, sosyal desteklerden yeterince yararlanamayan ilçelerde yaşayan, canımız kanımız vatandaşlarımıza ulaşamadığımız için kahroluyoruz. Niye böyle? Niye en mutsuz ilçelerde yıllardır bu beceri yoksunu anlayış seçim kazanıyor? En başarılı belediyecilik CHP tarafından yapıldığı halde, geri kalmış il ve ilçelerin çoğunda ilk tercih niye CHP olmuyor? Suçu iktidarın gücüne atmak kolay. Ancak mesele o kadar basit değil. Demek ki bizim de hatamız var. Demek ki biz de defalarca kanıtlanmış belediyecilik başarılarımızı memleketin her köşesine anlatamıyoruz.
İğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Ulaşamadığımız, hizmet götüremediğimiz ve bu nedenle mağdur olan her vatandaşımızın üzerimizde hakkı var. Onlara borçluyuz.
Kriz dönemleri, sosyal belediyeciliğin önemi artar, geçim derdindeki insanlarımızın dertlerine derman olmak her zamankinden daha da önemli hale gelir. Türkiye’nin en iyi belediyelerine sahip olmak gururumuz; bu gururu listelerin sonlarındaki kıymetli il ve ilçelere yaşatmaksa borcumuz. Martın sonu bahar. Kimsesizlere andımız olsun.
(Altı Ok simgesi ve “CHP” yazısı)

***

CHP’de iyi ekonomistler, sıkı maliyeciler var, “Kötü para iyi parayı kovar”ın anlamını “Gresham Kanunu” çok iyi bilirler. Kimilerine göre CHP “İyi Para”, AKP ise “Kötü Para”dır, ama seçmenin gönül kelebeği AKP üzerine konuyor. Sorun bu!
CHP “Herkes emeğinin karşılığını alacak” dese de (ki bir anlamda söylüyor bunu) seçmenin gönül kelebeği gene AKP’ye konuyor. Çünkü “karşılık”tan fazlasını istiyorlar. Kültürevi ve çocuk yuvası yerine azık çuvalı istiyor.

***

Ülker, internet aracılığıyla, Tunceli’nin Komünist belediyeli Ovacık ilçesinde ortaklaşa üretilen bazı ürünler getirtti. Ülker yaş tahtaya basmaz. Demek ki ürünler çok iyi. Ovacık’ın Komünist Partili Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, “Bizi diğer belediyelerden ayıran en önemli fark; bizim sosyalist onların kapitalist olması” diyor. Önlerinde çok somut bir örnek olmasına karşın çevre illerin topraksız, malsız-mülksüz halkı belediye seçimlerinde bir komünist belediye başkan adayına oy verir mi?

***

Doğrudur: Kendini Müslüman ve dindar sayan (sanan) yığışımın CHP ve solla tarihsel ve geleneksel bir kan uyuşmazlığı var. Kusur bu bilinçsiz yığışımda ve ne yazık ki insan vücudunda bilinç salgılayan bir organ yok.
CHP, anlaşılan benim yazılarımı okumuyor: Bu kitleye “geçirimsiz yığışım” diyorum ben. İnternet şifrelerine benzer şifreleri var. Şifreler avantacıların, üfürükçü hocaların, imamların ve tarikat şeyhlerinin elinde. AKP zaten bir Sünni tarikat. Bu nedenle “Bilinçkıran” imam hatip okulları açıyor. (Cumaya devam edecek)

(*) Yani: “AKP belediyeleri listenin sonunda yer alıyor.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları