Özdemir İnce

İmamokrasinin sonu mu?

17 Şubat 2023 Cuma

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde yıkıma uğrayan Kahramanmaraş’a gitti. Gözü yaşlı bir depremzede Erdoğan’a derdini anlatmaya başladı. Erdoğan, birçok defa yaşanan felaketlerde yaptığı gibi depremzedeye “kader” yanıtını verdi. Binlerce kişinin öldüğü felakette Erdoğan tam olarak şunu dile getirdi: “Olanlar hep oldu, bunlar kader planının içerisinde olan şeyler!”

R.T. Erdoğan sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı değil de herhangi bir taşra camisinin imamı... Onun da öyle konuşmaması gerekir ama işte onun gibi konuşuyor.

Bunu düşününce aklıma “nas” (Allah’ın ve peygamberin sözü) takıntısı geliyor. R.T. Erdoğan, faiz indirimleriyle ilgili olarak “Benden faizleri düşürmeyi beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu, inandığımız değerler silsilesinde faizin yeri yok” demişti.

Laik bir devletin cumhurbaşkanını bir yana bırakalım, herhangi bir devlet memuru bile böyle konuşamaz. Anayasa ve yasalara aykırıdır. Düşüncem bu bağlamda kıvranırken büyük filozof ve bilgin Abdelwahab Meddeb’in Talmud’dan (Yahudi medeni kanunu, tören kuralları ve efsanelerini kapsayan dini metinler) yaptığı alıntı geliyor aklıma: Dina de-malhuta: Devletin yasası Tevrat’ın yasasından önce gelir.”¹

Elbette öyle: Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası ve yasaları R.T. Erdoğan’ın inandığı ve uyguladığı dinsel naslardan önce gelir! Ne önce gelmesi, Cumhuriyetimizde nasların yeri yoktur.

“Olanlar hep oldu, bunlar kader planının içerisinde olan şeyler!”

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşleri’nde, Tanrı’nın varlığı-yokluğunun tartışıldığı bir meyhanede sarhoş bir yüzbaşı “Tanrı yoksa benim yüzbaşılığım neye yarar!” diye haykırır. O misal, vatandaşlarının çok büyük bir çoğunluğunun bir Tanrı’sı vardır ama Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Tanrı’sı yoktur. Devlet kendi kendisinin Tanrı’sıdır. İşbu nedenle devlet işlerinde hiçbir sorumlu “Olanlar hep oldu, bunlar kader planının içerisinde olan şeyler!” diyemez. Devletin olduğu yerde kaderin planı olamaz, planı da pilavı da devlet yapar.

Aranızda belki anımsayanlar vardır: Benim İmam-Hatip Saltanatı ve İmamokrasi (Tekin Yayınları, 2016) adlı bir kitabım vardır. Kitabın anafikri ülkemizde bir imamokrasi rejiminin kurulmakta olduğudur. AKP elinde ülkenin içine düştüğü her türlü bunalım ve yıkım, özellikle de şu deprem felaketi sırasında iktidarın içinde debelendiği aciz, imamokrasinin can çekişmekte olduğunu göstermektedir.

Organizasyonsuzluk, devletin ve yerel yönetimlerin belleği olan kamu binalarının yıkılması da kader planı faslına, kontenjanına giriyor mu acaba? Bir ilde, bir ilçede vergi dairesinin, tapu müdürlüğünün, nüfus müdürlüğünün, hastane kayıtlarının yok olduğunu bir düşünün? Kim kime dum duma? Ölülerin ve yetimlerin kayıtları var mı? Yıkıntıdan kurtarılan dokuz aylık bebek kimin evladı? Göçen otoyol, parçalanan havaalanı pisti, gelemeyen konteyner, gelemeyen jenaratör, bulunamayan kepçe ve vinç... Bunlar da mı kaderin planlaması? Bu türden kayıtların bulunduğu tek katlı bir binayı yıkmaya kalkışmadılar mı?

Bir ülke eğer kaderin planlaması yerine kendi planlamasını yapamıyorsa, yapıp uygulayamıyorsa o ülke uygar ülke ve insanları uygar değildir! Bu rezilliklerin tek sorumlusu vardır: Devleti yöneten hükümet!

Sorumlular, “yevmülmahşer”de, “yevmülhaşr”da, “yevmülarasat”ta değil bu dünyada hesap verirler. Bu dünyadaki hesaplaşmada kaderin planlamasının hükmü yoktur.

AFAD’ın üst yönetimini de Allah mı göreve getirdi?

- Uğur Sezer (AFAD başkan yadımcısı): Kaymakam ve vali yardımcısı.

- Hamza Taşdelen (AFAD başkan yardımcısı): AKP’ye yakın Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nda (SETA) proje koordinatörü.

- Nehar Poçan (AFAD Barınma ve Yapım İşleri Genel Müdürü): Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un eniştesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yakın çalışma arkadaşı.

- İsmail Palakoğlu (AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü): Afşin İmam Hatip Lisesi, Ankara İlahiyat Fakültesi mezunu. 


1- Abdelwahab Meddeb, İslamın Hastalığı, Metis Yayınları, s.198.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eskiye dönüş 28 Nisan 2024
Maçı hakem bitirir 26 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları