‘Çikita Muz’ ve AK Saray!

06 Ocak 2015 Salı

Sigaranın insan sağlığına ne denli zararlı olduğuna birebir tanığıyım! 1978’de 2 kez kalp krizinden hastanede yattım. 1987’de üçlü “bypass (teğet geçme)ameliyatı oldum. 7-8 yıl önce bir damara iki “stent (ağ borusu) ve geçen ekimde de öteki damara bir tane daha takıldı.
Sigara, insanın icat ettiği en şiddetli damar daraltıcı bir zehirdir. Bu nedenle Türkiye’de sigara karşıtlığını ilk kez 1986’da 7 yazılık bir diziyle başlatmıştım!
Vergi artırılarak sigara ile mücadele edilmez! 30 yıl önce Başbakan Turgut Özal “Çikita muz” ile simgeselleşen dış ticarette serbestliği getirmeden önce Türkiye kaçak Amerikan sigarası ve İskoç viskilerin yarıştığı bir ülkeydi. Anımsarsınız, bu nesneler “Amerikan Pazarı” denilen bölgelerde yüksek fiyatlara satılırdı. Sonra ne oldu? Her bakkalda özgürce, ucuza alınır oldu. Devletin bütçesine de vergi olarak gelir sağlandı.
AKP Hükümeti, aklı sıra “sigara ve içki tüketimini” azaltıp halkı bu dertlerden kurtarmak için vergi üzerine vergi bindiriyor. Bu uygulama ile “Çikita muz” siyasası tersine döndü. Türkiye’den İran’a, Irak’a, Suriye’ye, Gürcistan’a satılan Türkiye üretimi sigara, geriye “kaçak” olarak dönüyor. Sonrasında teröre silah alımında kullanılıyor.
Basit bir hesap! Türkiye’de sigara yüzde 83’lük vergi yükünden dolayı 7 lira. Örneğin bizden İran’a vergisiz satılan sigara, orada vergilendiği halde 3.5 lira. Sonra ne oluyor bu gidenler? Türkiye’ye kaçak olarak geliyor ve mahalle pazarlarında 5-5.5 liraya satılıyor. Oysa “Çikita muz” döneminden önce kaçak sigara ve viski çok pahalıya satılıyordu.
2013’te 1.9 milyon, 2014’ün ilk on ayında 3.6 milyon kaçak sigara yakalandı. Ya yakalanmayanlar! Türkiye’nin kaçak sigaradan vergi kaybı 2013’te yüzde 19.6 iken, 2014’te 20.3’e çıktı. Hazinenin son yıldaki vergi kaybı ise 5.2 milyar lira... 2015’in yeni Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) zammı ile bu kayıp daha da artacak. Kim kazanacak? Elbette kaçakçılar ve terör!

***

İçkiye gelince... Yalnızca Ankara’da yılbaşı öncesinde polis iki ayrı yerde yaklaşık 6 bin şişe viski ve 700 kadar da sahte rakı, votka, cin şişesini ele geçirdi. Ya yakalanamayanlar ya da öteki kentlerdeki kaçak şişeler nerelerde?
Bunlardaki vergi kayıplarını bir yana bırakıp sahte içkilerin tehlikesine ne demeli? Bunlardaki “metil alkol” insanları ya öldürüyor ya da kör ediyor. Anımsayalım! Bodrum’da 5 Rus turist rehberi, Bursa’da 7 ve Çorum Sungurlu’da 3 Türk, Antalya Kemer’de 3 Alman öğrenci sahte içkiden ölmediler mi? Bu cinayetin gerçek katilleri kimler?
Şarap, sigaranın damarlarda yaptığı kötü etkinin tam tersini yapar. İçindeki “resveratrol” denilen madde “nitrik asit” oluşumunu yaratır, böylece kanın pıhtılaşmasını önleyip hızlı akışını, kötü kolesterolün düşmesini sağlar. Bu nedenle doktorlar, hastalarına sınırlı olmak koşulu ile şarabı ve kanı sulandırması için, viskiyi önerirler.
Kaldı ki Kuran şarabı yasaklamamıştır! Nahl Suresi’nde “Hurma ve üzüm gibi meyvelerden hem içki(!) hem de güzel gıdalar edinirsiniz. İşte bunlarda da aklını kullanan kimseler için büyük bir ibret vardır” deniliyor. Nedense günümüzün yobaz siyasacıları bu sözlerden ibret dersini almıyorlar!

***

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2015 bütçesinin 21 milyar lira açık vereceğini şimdiden öngörüyor. O halde bu açık nasıl kapanır? Sigaraya, içkiye yaparsın zammı sağlarsın vergiyi...
Peki, bu açığın kaynakları arasında neler var? Sultan’ın AK Sarayı’na 5 milyar lira harcanmadı mı? Her geçen gün saraya yeni harcamalar ya da borçlanmalar yapılmıyor mu? AK Saray için yalnızca TOKİ’ye 400 milyon lira borç takılmadı mı? TBMM’de kabul edilen 2015 yılı bütçesindeki en yüksek artış yüzde 97 ile Sultanlık bütçesinde değil mi?

İhanet Edenler!
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu “Anneliğin bir kadın için en büyük ‘kariyer’ (meslek)olduğunu söyledi ve ekledi: “Anneler, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir. Merkeze iyi nesiller yetiştirmeyi almalılar...”

***

AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın partide görev alıp almayacağı” sorusuna “Siyaset biraz da gen işidir. Böyle bir tercih çok hoş olur!” yanıtını verdi.
Sümeyye, 29 yaşında bekâr ve babasının maaşlı danışmanı... Hangisi haklı? Müezzinoğlu mu Soylu mu?

***

Sultan, bir nikâhta dört çocuk önerisini “Bu ülkede yıllarca bir doğum kontrolü ihaneti yaptılar ve neslimizi kurutma yoluna gittiler...” sözleri ile yineledi...
Ne var ki Bilal 11 yıldır evli, 2 çocuğu var. Burak 13 yıldır evli, bir çocuk sahibi. Kızı Esma 11 yıldır evli bir çocuklu. Sümeyye ise bekâr... Ah bu genç kuşaklar, neden baba sözü dinlemezler, başkalarının “doğum kontrolü ihanetine” kapılırlar? Şimdi üstelik Sümeyye’ye “annelik kariyeri” değil de “siyasal meslek” öneriliyor! Olacak iş mi bu?

***

Müezzinoğlu tepkiler üzerine geri vitese takıp “Erkeğin de en iyi kariyeri babalık!” demek zorunda kaldı. Sağlık Bakanı’nın bu çelişkili sözlerinden sonra emekliye ayrılıp kendi hastanesinde değil, doğru bir hastanede bir tıbbi denetimden geçmesi gerekmez mi?

Okurlara Teşekkür!
Cumhuriyet okurlarının dikkatlerine hayranım! Cuma günkü yazımda bir müzayedede “çakma Kâbe örtüsünün 275 bin sterline (yaklaşık 1 milyar lira)satıldığını yazmıştım. Okurlardan bunun 1 milyon lira olduğu uyarısı geldi. Kendilerine çok teşekkür ediyorum...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları