14 Mayıs “Dünya Çiftçiler Günü” idi… Ancak dünya çiftçileri gibi, Türk çiftçiler de “Korona(taç)virüs” nedeniyle, bu yıl mutlu değiller!

***

Türkiye’de bugünlerde 50’ye yakın ilçe ve köyde “karantina” uygulanıyor. Üstelik buralar tarım üretim merkezleri. “Karantinanın” ne zaman kalkacağı bilinmiyor. Oysa şimdilerde, tarlalarda ve seralarda sebze “ekim zamanı”...

Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfak Kavuneker, “Konya Ovası’nda bir sıkıntımız yok, üretimimiz devam ediyor. Ancak salgın nedeniyle, sebze ekiminde seralarda çalıştıracak işçi bulamıyoruz! Oralarda çalışmaya çekinen işçiler oluyor. Paketleme ve fide dikimlerinde paniklemeler var. Biz uyarılarımızı yapıyoruz ve tedbirlerimizi alıyoruz!”

Görüldüğü üzere tarımda işçilerde “panik” var. İşverenler ise “tarlada çalışan kadınlara rağmen”  işçi bulamama korkusu yaşıyorlar.

Kavuneker ekliyor: Şanlıurfa vehttps://www.cnnturk.com/haberleri/sanliurfa diğer bölgelerden tarım işçileri gelecek. Bir sorun yok. Gelirken de yolculuk kurallarına riayet edecekler! Şanlıurfa ve öteki bölgelerden gelecek tarım işçileri konusunda, bir sorun yok. Gelirken de yolculuk kurallarına uyacaklar!”

İnşallah!

***

Ekim, dikim, bakım ve hasat gibi tarımsal faaliyetlerin, zamanında yapılmaları zorunluluğu olduğundan, aksatılmadan yürütülmeleri gerekiyor. Uzmanlar. “Bugünler, de ekim yapılmazsa 1-1.5 ay sonra pazarda yeterince sebze bulunamayabilir. Onun için tarımda her şey mevsiminde gerekli!” diyorlar!

***

Tarım üreticisi, üretimde kullanılan ilaç, mazot, gübre, elektrik gibi girdilerin “doların artışı” tarım üretim fiyatında da etkileniyor.

Ayrıca, ne yazıktır ki, Türkiye “tohum” da ithal ediyor. “Geleneksel tohumlar” ise piyasada kolay bulunmuyor! İthal olunca “doların artışı” ile tarım üreticileri bu tohumları bir önceki yıldan daha yüksek fiyata alıyorlar!

***

Daha önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanları, 2019’a kadar 7 milyon hektarın altına kadar düşmüştü… Acaba, bu yıl ne kadar alan, ekim için kullanılacak?

***

AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Cumhur ve Veziri Azam Recep Tayyip Erdoğan, tahıl alım fiyatlarını açıkladı. Ancak, destekleme primini artırmadı! Oysa üretici primde artış bekliyordu…

“Ulusal Hububat Konseyi” ve üreticiler “buğday destekleme priminin” kilo başına 10 kuruştan en az 20 kuruşa artırılmasını istiyordu!

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, yaptığı açıklamada “Buğday alım fiyatının dünya fiyatı ile aynı seviyelerde olması nedeniyle içerideki ürüne yönelme olacağını” belirterek “çiftçiye verilen fark ödemesi priminin ton başına 100 liradan 200 liraya çıkarılmasını beklediklerini, prim artışının çiftçiyi üretime yönlendirdiğini” söyledi.

Ancak her nedense Erdoğan, bu yılın virüslü ortamında primi artırmadı!

***

Ekim, dikim, bakım ve hasat gibi tarımsal işlerin, zamanında yapılma zorunluluğu olduğundan aksatılmadan yürütülmesi gerekiyor. Bu nedenle bazı yörelerde tarım çalışanlarına, sokağa çıkma yasağında ve karantina uygulamalarında “muafiyetler” sağlanıyor!

***

Turfanda meyve ve örtü altında üretilen taze sebzelerin pazarlama zincirindeki aksaklıklar, dolar kurundaki yükseliş nedeniyle gübre ve yem girdilerinde artan maliyetler ve küçük üretici pazarlarında daralmalar yaşanıyor! Bu oluşum ihracatı da etkileyebilir!

***

Hiç kuşkusuz “Korona(taç)virüs”, en kötü turizm sektörünü etkiledi. Turizm de dolaylı olarak tarım ürünlerine talebi olumuz etkiledi... Turizm sektöründeki gıda tüketimi durma noktasına geldi…

Ayrıca insanların kentlerde dışarda yeme harcamaları da yüzde 81 azalınca, tarım ürünlerine talep de olumsuz etkilendi!

***

Karadeniz’deki çay toplama işleminin Gürcistan’dan gelen işçilerle yapıldığını bilmiyordum! Seyahat kısıtlamalarından dolayı bu yıl gelemiyorlar!

Mayıs ortasında başlaması beklenen çay hasadı için, Gürcistan’dan gelmesi beklenen 40 bin mevsimlik işçiye salgın nedeniyle sınır kapıları kapatılınca, ayrıca İstanbul’da yaşayan, Karadeniz’de çay bahçeleri bulunan yaklaşık 50 bin çay üreticisine de seyahat yasağı çıkınca, herkes çayı kimin hasat edeceğini merak ediyor!

Çay mutlaka toplanacak, ama gecikmeler olacak, işçilik maliyeti artacak, kazanç azalacak.

***

Ne var ki Erdoğan hemşerilerine “Müjdeyi vermek istiyorum!” diyerek fiyatı şöyle açıkladı:

“2020 için yaş çay alım fiyatı 3 lira 27 kuruş olarak belirlenmiştir. Bu rakam 13 kuruşluk destekleme ile kilogramda 3 lira 40 kuruşa tekabül etmektedir. Hasatla beraber yaş çay alımları başlayacaktır…”

Bakalım üreticiler bu rakamları nasıl karşılayacak?

19 Mayıs kutlaması…

Sayın Okurlarım!

“Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız” kutlu olsun…

Gazi Mustafa Kemal, 101 yıl önce bugün Samsun’a çıkmasaydı, Türk halkını işgallerden kurtarmasaydı, Büyük Millet Meclisi’ni kurup 1921’de ilk anayasayı yürürlüğe koyup Reis-i Cumhur olmasaydı, AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Cumhur ve Veziri Azam Erdoğan, acaba bugün nerede, ne yapıyordu?