Yılmaz Şipal

'Dünya Nereye Gidiyor'

06 Haziran 2011 Pazartesi
\n

\n

Yakıtların atmosfere yaydıkları gazların her geçen gün dünyamızı etkilemekte olduğu yazılı ve görsel medyada vurgulanmaktadır.

\n

Yakın bir gelecekte dünyayı zor günlerin beklediğini uzmanlar sürekli dile getirmektedir.

\n

Ekonomi Servisinin küresel ısınmayla ilgili haberi Cumhuriyetin 20. sayfasında Felaket Kapıdabaşlığıyla verildi.

\n

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) henüz yayımlamadığı tahmini verilere göre atmosfere salınan sera gazlarının oranı, geçen yıl tarihin en üst seviyesine ulaştı.

\n

İngiliz Guardian gazetesine konuşan IEA Başekonomisti Fatih Birol, tehlikeli ilkim değişikliklerinin yaşanmaması için gereken, atmosferdeki 2 derecelik sıcaklık artışını önlemenin bir hayale dönüştüğünü söyledi.() IEA, başta fosil yakıtlardan kaynaklanmak üzere, 2010da atmosfere 30.6 gigaton karbondioksit karıştığını tahmin ediyor. Bu rakam, 2009a kıyasla karbondioksit salım miktarında 1.6 gigaton artış olduğu anlamına geliyor. Birol, Bunlar gördüğümüz en kötü rakamlar. Sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak çok zor olacak. Rakamlar, geleceğin iyice karanlık olduğunu gösteriyordedi.

\n

Yine 31 Mayıs günlü Cumhuriyetin 20. sayfasında arkadaşımız Osman Çutsayın haberi de, Almanya nükleer treninden iniyorbaşlığıyla verildi.

\n

Federal Almanya hükümeti, en son 2022de nükleer enerjiye tümüyle veda etme kararı aldı. (…)

\n

Angela Merkel hükümeti, böylece Japonyadaki Fukuşima felaketinden sonra patlama yapan nükleer karşıtlarının baskısına boyun eğdi. Koalisyon bünyesinde oluşturulan komisyonun kararları doğrultusunda karar alan hükümet, kademeli bir biçimde son atom santralının 2022de devreden çıkarılacağını bildirdi. Halen devre dışı 7 eski santralın da üretime dönmeyeceği açıklandı.”

\n

20. yüzyıl savaşlarla yüklü mirasını, yanına petrol kuyuları ile nükleer enerji santrallarını da ekleyip daha da zenginleştirerek, 21. yüzyıla devretti.

\n

21. yüzyıl bu yeterince zengin mirasa yeni felaketler eklemekle işe koyuldu.

\n

Ben her petrol kuyusu ile her mükleer enerji santralını, Pandoranın kutusundan çıkan, felaket yüklükötülükler olarak görürüm.

\n

21. yüzyılın daha başında 2010un Nisan ayında, Meksika Körfezinde bir petrol platformu çöktü ve denize sızan petrol bir çevre felaketi yarattı.

\n

Uzmanlar, 130 mil uzunluk ve 70 mil genişliğindeki deniz kirliliğinin Louisiana, Alabama, Mississippi, Florida sahillerine bıraktığı etkinin tamamen arındırılmasının yıllarca süreceğini, belki de asla temizlenemeyeceğini söylüyor.

\n

Bu felaketin üzerinden gaha bir yıl geçmeden bir felaket haneri de Japonyadan geldi.

\n

8.9 büyüklüğünde bir deprem ve onun oluşturduğu dev galgalar (tusunami) Fukuşima kentindeki bir nükleer elektrik santralının patlamasına neden oldu. Gazeteler haberi büyük başlıklarla verdiler

\n

Dehşet senaryosu gerçek oldu: Fukuşima Nükleer Santralı patladı.”

\n

İnsanoğlu, artık Dünya nereye gidiyordiye sormaya başladı.

\n

Bu soruya, yıllardır en güzel yanıtı veren, İlhan Abiyi (İlhan Selçuk) özlemle arıyor, sevgi ve saygıyla anıyorum ve yanıtıyla da noktayı koyuyorum.

\n

Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

'Bedava' Yaşamak 22 Ekim 2012

Günün Köşe Yazıları