Yılmaz Şipal

Tarihin Şeklini Değiştiren Bir Lider: Atatürk

20 Haziran 2011 Pazartesi
\n

Öncelikle, bütün Türkiyeyi kucaklayan, sorunlarına eğilip çözümünü de arayan ve sözde değil özde demokrat olan 24. Yasama Dönemi milletvekillerini kutluyor, başarılar diliyorum.

\n

Ayrıca, milletiyle el ele vererek, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyetini kuran, dünya ülkelerinin 20. yüzyılın en büyük devlet adamı olarak gördüğü ve ABD Başkanı Obamanın da tarihin şeklini değiştiren bir liderolarak tanımladığı Gazi Mustafa Kemal Atatürkü 13 Nisan 2009 günü Cumhuriyette çıkan yazımla anıyorum:

\n

29 Ekim 1923te laik Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra, Türkiye yi çağdaş uygarlıklar düzeyine çıkarmak için, gereken devrim yasaları, ardı arkası kesilmeksizinbir bir çıkarılmış ve uygulanmasına da hiç zaman yitirilmeden başlanmıştır.

\n

1924 yılında yürürlüğe giren 430 sayılı Tevhidi Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunudevrim yasalarının öncüsüdür. Mustafa Kemal Atatürkün önderliğinde gerçekleştirilen devrimler birbirini izleyerek Türk ulusunu, dünya devletleri arasında çok saygın bir konuma getirmiştir. Ne yazık ki bu saygınlık 1950den sonra hızla yitirilmeye başlandı. Devrim yasaları, kurulan Türkiye Cumhuriyetini, çok kısa sürede, her alanda çağdaş uygarlık düzeyine taşımayı amaçlıyordu ve bu uğurda epey de yol alınmıştı. 1950’den sonra demokrat görünümlü karşıdevrimle Türk toplumu, ortaçağa sürüklenmeye başlamıştır. (…)

\n

1950’den sonra, toprak ağalarının, şeyhlerin, mollaların yönetimdeki ağırlığı, Türkiyeyi uygar bir ülke görünümünden uzaklaştırıp geri kalmış ülkeler düzeyine yaklaştırmıştır.

\n

Türkiyenin bugünkü görünümünün, insanın içini acıtan yanı da laik Türkiye Cumhuriyetinin dünyanın en kolay okuma yazma öğretenalfabesiyleyapılan eğitim sisteminden yararlanarak yetişip bilim insanı, kamu yöneticisi, devlet adamı düzeyine kadar yükselenlerin, bu düzenin altını oymaya çalışanlara ve ülkeyi Cumhuriyet dönemi öncesine, daha doğrusu ortaçağageri götürmeye çabalayanlara göz yummalarıdır.

\n

Devrim yasaları, çağdaş Türkiyenin yolunu açmış, gelecek kuşaklarınilim ve irfan sahibiolmalarının önündeki bütün engelleri kaldırmıştır.

\n

Mustafa Kemal Atatürkün Türk ulusuyla el ele vererekgerçekleştirdiği bu devrimler birbirini izleyerek Türkiyeyi, dünya devletleri arasında saygın bir konuma getirmişti...

\n

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, köylüsüyle, kasabalısıyla, kentlisiyle el ele vererek kurdukları Türkiye Cumhuriyetinin devrim yasalarından sonuna kadar yararlananlardan kimileri, Türk alfabesiyle birkaç ay içinde okuma yazma öğrenip yükseköğrenimini devrim yasalarının sağladığı olanaklarla tamamlayıp toplumda saygın bir yere ulaştıktan sonra, laik Türkiye Cumhuriyeti ile Atatürke en ağır eleştirilerde bulunmaya başlamışlardır.

\n

ABD Başkanı Obama, Anıtkabir Defterine yazdıkları ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden söyledikleriyle bunlara gereken yanıtı vermiştir:

\n

Vizyonu, kararlılığı ve cesaretiyle Türkiye Cumhuriyetini demokrasiye yönelten ve mirası tüm dünyaya kuşaklar boyunca ilham vermeye devam eden Kemal Atatürke saygılarımı sunmak, benim için onurdur.

\n

Kendisi, tarihin şeklini değiştiren bir liderdir. Ama Atatürkün yaşamına ait en büyük anıt, hiçbir şekilde taştan ya da mermerden inşa edilemez. Kendisinin bıraktığı en büyük miras, Türkiyenin canlı, laik demokrasisidir.(…)

\n

Tabii ki bugünlere kolay ulaşılmadı.

\n

Birinci Dünya Savaşının sonunda, Türkiye rahatlıkla yabancı güçlere teslim olabilirdi; bunun yanı sıra, bir imparatorluğu devam ettirmeyi de tercih edebilirdi.

\n

Ama Türkiye farklı bir gelecek benimsedi.

\n

Kendisini yabancı kontrolden uzaklaştırdı...

\n

Bir cumhuriyet kurdu...

\n

Bu Cumhuriyet, hem ABDnin hem de diğer dünya ülkelerinin saygısını kazandı. (…) ”

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

'Bedava' Yaşamak 22 Ekim 2012

Günün Köşe Yazıları