Adalet Aramanın Bedeli...

29 Eylül 2011 Perşembe
\n

\n

Eğer günün birinde Paris Hilton ve Zeynep Altıok isimlerinin yan yana aynı yazıda geçeceğini söyleselerdi inanmaz, hadi canım ne ilgisi var derdim Ancak önceki gün bu da oldu

\n

Can Dündar, hem gülümseten hem insanın içini acıtan Zeynepin İşi; Parisin Çişibaşlıklı yazısında, haklının yanında durma cesareti ile haksızlığa boyun eğme sefaleti arasında bir sınavdan geçmekte olduğumuzu belirtiyor ve şöyle diyordu: Zeynepin kovuluşu, çoğu gazetede haberden bile sayılmadı; ama İstanbula gelen Paris Hiltonun çişi gelince İstinye Park tuvaletlerinin kapatıldığını 1. sayfadan okuyabildik.

\n

Cumhuriyette o haberi okudunuz. Zeynep Altıok, Doğuş Üniversitesindeki işinden çıkarıldı(“Kovuldudiyecektim ama diyemedim Bu sözcüğü, yıllar boyu kendim için öyle çok kullandım ki ve nasıl acıttığını iyi bildiğimden, kardeşim, çocuğum gibi gördüğüm Zeynep için kullanamadım.) Bir süre önce üniversite yönetimi Zeynepin kurum dışında yaptığı açıklamalarla ilgili olarak duyduğu rahatsızlığı belirtmişti.

\n

***

\n

Zeynep Altıok Akatlı, 18 yıldır Sivas katliamının izini sürerek adalet arıyor. Babası şair Metin Altıoku Madımak alevlerinde ve dumanında yitirdi ama mücadelesi kişisel değil. 2009 yılında kurulan Toplumsal Bellek Platformunun üyesidir aynı zamanda. İntikam değil gerçeklerin peşinde; amacı öç almak değil yüzleşmek olan bir platform buSabahattin Alilerden Abdi İpekçilere, Uğur Mumculardan Hrant Dinklere, öldürülen aydınlarımızın, değerlerimizin ortadan kaldırılmaları üzerine, onların çocuklarının, yakınlarının kurdukları bir platform. Sorular soruyorlar, yanıt arıyorlar; yanıt alamadıkça, yüzleşme gerçekleşmedikçe bu katliamların süreceğini biliyorlar

\n

***

\n

Zeynep Altıokun işten çıkarılmasından sonra Doğuş Üniversitesi yetkilileri bir açıklama yaptı: “Bu ayrılığın, kişisel görüş ve düşüncelerini yansıtan hiçbir demeciyle kesinlikle ilgisi bulunmamaktadır dedi. (“Ayrılıkİşten çıkarmanın kibarcası oluyor anlaşılan) Dedi ama kimseyi inandıramadı.

\n

Son zamanlarda hem Zeynep Altıokun hem de Toplumsal Bellek Platformunun çabaları, Mamaka konan plakette katledilen isimler arasına konan bir saldırganın adını oradan çıkartmaktı. Ve bu mücadele hâlâ sürüyor ve sürecek

\n

***

\n

Sizin Hiç Babanız Yandı mı?” başlıklı yazısında Zeynep şöyle diyordu: “Siz ki Cumhuriyet tarihinin en insafsız ayaklanmalarından birinin temelinde yatan bu ortaçağ zihniyetine göz yumdunuz, siz ki bu katliamın ardından adil bir hukuk süreci işletmediniz, sadece kalabalıktan göstermelik olarak topladığınız sanıkları yargıya taşıdınız, elebaşlarının, örgüt liderlerinin peşine düşmediniz, siz ki ‘sözde’ aranan firari sanıkların TC sınırları içinde evlenmesine, askerlik yapmasına, ehliyet almasına olanak sağladınız, siz ki bir insanlık suçunu zamanaşımı ile yüz yüze bırakacak altyapıyı sağladınız, siz ki 18 yıldır eyleme geçen cehalet ile savaşmadınız, Sivas katliamının ardında kalan karanlıkları aydınlatmadınız! Öyleyse bugün bu insanların senede sadece bir gün -o da kendi başlarına geldiği için- toplanmalarını yasaklayamazsınız. O günü tekrar yaşamak bile ne kadar ağırdır bilir misiniz?

\n

***

\n

Ülkemizdeki gibi İleri Demokrasilerde adalet aramanın bedeli ağır, çok ağır Kimi zaman işinizden kovulursunuz, kimi zaman hapse atılırsınız, kimi zaman soruşturmalara, kovuşturmalara uğrar, hayatınızı mahkeme kapılarında geçirirsiniz, kimi zaman da öldürülürsünüz

\n

Özellikle şu son birkaç yıldır bunun örneklerini her gün görüyoruz, yaşıyoruz. Parasız eğitim istedikleri için aylardır tutuklu olan iki üniversiteli genç Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz da, Deniz Feneri davasını süren savcılar da, yayımlanmayan kitabı tehlikeli bulunan Ahmet Şık, öldürülen gazeteci Metin Göktepe de ve daha niceleri de adaletin peşindeydi…  

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Güzel bayramlar... 16 Haziran 2024
Joan Baez’den şiirler... 13 Haziran 2024
Ortaya karışık 9 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları