Yaşasın sinema!

23 Eylül 2011 Cuma
\n

‘MAMMA LI TURCHI!’ - VE TÜRKLER GELDİ! (2)

\n\n\n

\n\n\n

Romada Türk Filmleri Festivalindeyim. Dün bıraktığım yerden devam:

\n

Kültür Bakanlığı, Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik kısa ama özlü açıklamasını yapınca, Sinema Evi”’ndeki İtalyanlar önlerini ilikleyip neredeyse saygı duruşuna geçtiler Mamma! Türkler gerçekten gelmişlerdi! Bu kez, filmleriyle! Çelikin açıklamalarını şöyle özetleyebilirim:

\n

- Türkiye, kendi ürettiği filmleri izlemekte Avrupada birinci, dünyada dördüncü sıradaydı: 2002 yılında Türkiyede Türk filmi izlenme oranı yüzde 9, yabancı film izleme oranı yüzde 91di. Bugünse yerli film izleme oranı yüzde 53tü. Ve şimdiye dek bu alanda birinci olan Fransayı sollamıştık

\n

- Beş yıl önce Türkiyede yılda uzun metrajlı 12 film üretilirken, bugün yılda 60-70 uzun metrajlı film üretiliyordu.

\n

- Beş yıl önce 120 milyon dolar gişe hasılatı, geçen yıl 250 milyon dolara yükselmişti. Dizilerin de eklenmesiyle, bu sayı 2 milyar dolardı.

\n

- Halen Türkiyede gerçekleştirilen 70 dizi, 47 ülke televizyonunda gösterilmekteydi

\n

Çelikin bu açıklamaları Türkiyede sinemanın bir endüstri sektörüne dönüştüğünü, gelişmekte olduğunu ortaya koyuyordu

\n

‘Sizden çaldığımız \työnetmen’

\n

Roma Türk Filmleri Festivali boyunca yer alan her toplantı, her konuşmada sık sık vurgulanan nokta, iki ülke arasında kurulan bağların, işbirliğinin, sinema sanatı aracılığıyla güçlenmesiydi

\n

Bana soracak olursanız en sağlam köprüyü kuran Ferzan Özpetekin ta kendisi. İtalyanlar ondan söz ederken sık sık Sizden çaldığımız yönetmen diyorlar.

\n

Roma Belediyesi Kültür İşleri Danışmanı Dino Gasperininin sözleri hâlâ kulağımda: Biz Ferzanı İtalyan sayıyoruz ve yaşamı böylesine derinlemesine ve incelikle yansıttığı için ona her an teşekkür ediyoruz Biz bu festivali sadece kültür karşılaşması olarak benimsemiyoruz. Türkiyenin görsel ve işitsel zenginliğini tanımamız için bir fırsat olarak değerlendiriyoruz.”

\n

Ferzan Özpetek bir yandan festivalin sorumluluğunu üzerine almışken bir yandan da ekim sonunda çekimlerine başlayacağı yeni filmini damıtıyor aklında ve yüreğinde. Türkçeye Muhteşem varlık diye çevirebileceğimiz (adı bu olmasa da) film bu kez Romada geçiyor. Ve Cem Yılmazın da rolü var bu yeni filmde. Elbet Sezen Aksunun sesi de olacak

\n

Ferzan Özpetekin beni her şeyden daha çok heyecalandıran sonraki işi ise: La Traviata operasını Napolida o harikulede San Carlo Operasında sahnelemek! Floransada Aida ile yarattığı mucizeyi gördükten sonra nasıl heyecanlanmaz ki insan! (Sinemaya dönüyorum: )

\n

Türkiye’nin sesleri ve renkleri

\n

Türkiyenin görsel ve işitsel zenginliğiyle birlikte tüm sesleri ve renklerini sunacak zengin bir festival programı var.

\n

Yavuz Turgula Onur Ödülü de getiren festivalde, ona ayrılmışUstanın filmleri dışında şu bölümler var:

\n

Filmleriyle Geliyorlar”: “Aşk Tesadüfleri Sever”, “Atlıkarınca”, “Kosmos”, “Kavşak”, “Press”, “Usta”, “Uzak İhtimal”, “Çoğunluk”...

\n

Türkler Neye Güler?: Beynelmilel”, “Hokkabaz”, “Organize İşler”…

\n

İlk filmler: Sonbahar”, “Nefes”, “Takva”… Ayrıca belgeseller ve kısa filmlerle dolu dolu bir program. Festival Nuri Bilge Ceylanın Bir Zamanlar Anadolu filmiyle sona erecek. Toplam 30 filmmiş

\n

Farklı renklerden ve seslerden, harikulade hazırlanmış kısacık tanıtım filmi, dünden başlayarak İtalyan televizyonlarında gösterilmeye başlandı.

\n

Akşam elçilikteki davette tanıtım filmini izlemiş tüm İtalyanlar bütün filmleri görme isteği uyandıran bu tanıtım filminden söz ediyorlardıİtalyan sinemasının büyük ismi Lilian Cavaniyi karşımda görünce şaşkınlığımdan sıyrılıp yanından ayrılmıyorum: (Dirk Bogarde ve Charlotte Ramplingli Gece Bekçisi filmini unutmadınız ya!) Dolu dolu çalışmaya devam ediyor Cavani, film çekiyor, opera sahneliyor, oyun yazıyor ve Ferzan Özpetek hayranıyım onu yakından izliyorum diyor

\n

Katıldığım her sanatsal etkinlikte ya devamı gelmesi, ya burada kesiliverirse endişesi kara bir bulut gibi peşimi bırakmaz.

\n

Bu kez içim rahat. Tofaş Ceosu Ali Pandır, “Biz vazgeçmeyeceğiz, onlar gerçekleştirdikleri sürece biz katkıya devam edeceğiz diyor. Ülke ekonomisi ve istihdamına yaptığımız katkıları, sosyal sorumluluk alanında destek verdiğimiz böylesi değerli kültür-sanat projeleri ile artırmayı ilke edindik diyor.

\n

Bursa Anadolu Arabaları Müzesi; Umurbey Hamamı içerisine kurulan Tofaş Sanat Galerisi; Venedik Bienali Türk Pavyonu Yaşasın sanayiden sanata akın var akın Evet, evet, sanata daha çok, daha çok, daha çok destek...

\n

Yazıyı bitirmem gerek: Birazdan kırmızı halılı açılış var: Yavuz Turgulun ödülünü, onun eşsiz ve vazgeçilmez oyuncusu Şener Şen alacak. Cem Yılmazın da keyfine diyecek yok. Çünkü ondan illaki komiklik beklemeyen, önyargısız bir izleyicinin karşısına çıkacak Sonra Biz susacağız filmler konuşacakYaşasın sinema!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Güzel bayramlar... 16 Haziran 2024
Joan Baez’den şiirler... 13 Haziran 2024
Ortaya karışık 9 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları