Belediye Başkanı Sengel’den DSİ’ye tepki: Selçuk’ta balık ölümleri

Belediye Başkanı Sengel’den DSİ’ye tepki: Selçuk’ta balık ölümleri

24.08.2025 04:00:00
Güncellenme:
Belediye Başkanı Sengel’den DSİ’ye tepki: Selçuk’ta balık ölümleri

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Kazan Gölü’nde yaşanan balık ölümlerinin DSİ’nin Efes Kanal Projesi’ndeki eksikliklerden kaynaklandığını belirterek kurumları göreve çağırdı. Sengel, projenin bilimsellikten uzak olduğunu ve doğaya ciddi zarar verdiğini vurguladı.

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, balık ölümlerine neden olduğu gerekçesiyle DSİ’nin Efes Kanal Projesi’ne tepki gösterdi.

Efes Selçuk’un Zeytinköy Mahallesi’nde bulunan Kazan Gölü’nde yaşanan balık ölümleri üzerine Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, ilgili kurumlara çağrıda bulundu. Sengel, Küçük Menderes Nehri’nin ağzının alüvyonlarla kapanması nedeniyle yaşanan sorunların, DSİ’nin yürüttüğü Efes Kanal Projesi’ndeki eksikliklerden kaynaklandığını söyledi.

Efes Kanal Projesi’ni yöneten DSİ’nin mendirek ve gerekli düzenlemeleri yapmadan çalışması sebebiyle Küçük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonların kanal ağzını tıkaması nedeniyle birçok sorun yaşandığını belirten Sengel, “Herkesin bildiği gibi 35 projeden biri olan Efes Kanal Projesi adı altında 2013 yılında açıklamasının yapılıp da işlemlere başlanması ve buralar için ‘ÇED gerekli değildir’, raporunun verilmesi üzerine kanal projesini başlatan DSİ devamı olan mendirek ve aynı zamanda o düzenlemeleri yapmadıkları için Küçük Menderes’in halihazırda alüvyon taşıması ve de kumulların burayı doldurması nedeniyle geriye doğru bir şişme yapıyor.

Oluşan bu şişme hem su anlamında yoğunluğu sağladığı için ne yazık ki, Küçük Menderes’te Kazan Gölü’nde ve göller bölgesi diye adlandırdığımız alanda yetişen balıkların ölümüne sebep oluyor. Floranın değişmesine ve doğanın tahrip olmasına sebep oluyor” dedi.

BİLİMSELLİKTEN UZAK ANLAYIŞ

Projenin bilimsellikten uzak bir anlayış üzerine temellendirildiğini ifade eden Sengel, “Bulunduğumuz alanlar birinci derece doğal sit alanlarıdır. Biraz ilerisine gittiğimiz zaman arkeolojik sit alanları var. Bir projeyi yaparken enine boyuna düşünmeden sadece bir an önce başlayalım diyerek, ‘ÇED gerekli değildir’ diyerek çevresel etki değerlendirme raporlarının alınmaması, kolonları olmayan ve gerçekten bilimden uzak ‘Oldurtmaya çalışıyoruz’ mantığıyla yapılan bütün projelerin yaşanmış sonuçları ne yazık ki bunlar. Yaşanan sonuçlar doğaya tahribat, insanlığa zarar, tarım alanlarının yok olması, arkeolojik ve doğal sit alanlarının tamamen yok olmasına neden oluyor” diye konuştu.

DOĞAYI TAHRİP EDİYOR

Sengel, Şehir Plancıları Odası tarafından açılan dava ile kanal projesinin ÇED raporunun alınması gereken bir proje olduğunun hukuki olarak da altının çizilmesine rağmen projenin gerekli dayanaklardan yoksun bir şekilde devam ettiğini söyledi.

Doğa tahribatının büyümesine engel olmak için kurumlara çağrıda bulunan Sengel, “DSİ ve aynı zamanda Çevre ve Şehircilik ile ilgili olan ve Ulaştırma Bakanlığı dahil olmak üzere bütün yetkilileri görevlerini ifa etmeye ve Efes Selçuk gibi kıymetli toprakların, doğal sit alanlarının, arkeolojik sit alanlarının artık daha fazla birçok esastan mahrum edilmemesi ve korunup kollanması için göreve davet ettiğimi bir belediye başkanı ve bir yurttaş olarak beyan ederim.

Bu yaşadığımız durum aslında başkalarının başlattığı ama bitiremediği ve her seferinde siyasi söylemler halinde ‘proje, proje’ diye bahsedilip en sonunda doğayı tahrip etmenin sonucu olarak hepimizin gözleri önünde duruyor” dedi.