Kalpaksız Kuvayi Milliyeci: Uğur Mumcu
Alev Coşkun
Son Köşe Yazıları

Kalpaksız Kuvayi Milliyeci: Uğur Mumcu

24.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Alev Coşkun

Uğur Mumcu ile simgeleşmiş isimler vardır: “Sakıncalı piyade”, “araştırmacı gazeteci”, “Uğur Mumcu gazeteciliği”, “Kalpaksız Kuvvacı” gibi...

Yazımda başlık olarak, “Kalpaksız Kuvayi Milliyeci Uğur Mumcu”yu seçtim. Bugünün koşullarında bu isim, Uğur Mumcu’yu eksiksiz anlatmaya yeterlidir.

Son Görüşmem

Dostum, yol arkadaşım, fikir yoldaşım Uğur Mumcu, bundan 27 yıl önce, 24 Ocak 1993’te saat 13.15’te arabasına konulan bir bombanın patlamasıyla şehit edildi.

21 Ocak 1993 günü Uğur Mumcu, Cumhuriyet gazetesinin toplantısı için Ankara’dan İstanbul’a gelmişti. 22 Ocak Perşembe günü, gazetenin Cağaloğlu’daki eski merkezinde Nadir Nadi’nin odasında Uğur Mumcu, İlhan Selçuk ve ben, üç kişi uzun bir toplantıda bulunduk. O sırada Cumhuriyet gazetesini yayımlayan Cumhuriyet Gazetecilik ve Yayıncılık Anonim Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı’ydım. Cumhuriyet gazetesi için planlanan, tasarlanan Cumhuriyet Vakfı kuruluşunun ayrıntıları üzerinde uzun uzun konuşuldu.

Uğur Mumcu, o tarihte yazdığı yazılardan söz etti ve hazırlamakta olduğu PKK ile ilgili kitap taslağını anlattı ve o gün Ankara’ya geriye döndü.

Alçakgönüllü Aile ve Etkin Gençlik Yılları

Uğur Mumcu, Ankara’da alçakgönüllü bir memur ailesinin çocuğu olarak 22 Ağustos 1942’de doğmuştur. Ankara’da Devrim İlkokulu, Cumhuriyet Ortaokulu ve Deneme Lisesi’ni bitirdikten sonra 1961’de Ankara Hukuk Fakültesi’ne girdi.

Hukuk devleti anlayışını kurallaştıran, hak ve özgürlüklere önem veren 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlükler ortamında fakülte yılları coşkulu ve etkin geçti. Anayasa sol düşüncenin gelişmesini sağlamış, daha önce yasaklı olan birçok sol kitap yayımlanmıştı.

Uğur o günlerde, daha 20 yaşındayken “Türk sosyalizmi” başlıklı yazısıyla “Yunus Nadi Makale Yarışması”nı kazandı. 

Hukuk fakültesinde düzenlediği ve örgütlediği açıkoturumlarda etkin ve önemli öğrenci liderleri arasında yer almıştı.

Hukuk fakültesini bitirince, önce dil öğrenmek için İngiltere’ye gitti. Daha sonra, Ankara Hukuk Fakültesi’nde İdare Hukuku Kürsüsü’ne asistan olarak girdi. Ciddi bir hukukçu olarak akademik dünyada ilerlemek istiyordu.

Sakıncalı Piyade

Ancak 12 Mart müdahalesi gelmişti ve Uğur, yönetimin aydınlara yönelik baskıcı tutumundan payına düşeni aldı, tutuklandı ve askerliğini “sakıncalı piyade” olarak yaptı.

Bu olaydan sonra da, akademik dünyadaki yolunu bırakarak kendisini araştırmacı gazeteciliğe verdi. Askerlik dönüşü Yön, Devrim, Türksolu, Yeni Ortam, Akşam ve Milliyet’te çalıştı. Cumhuriyet gazetesinde kendisini buldu.

Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi, solcu ve demokrat kimliğiyle Türkiye’nin sorunlarına kendisini adadı. Devrimci, Kuvayi Milliyeci, hep emekten yana, sorgulayıcı, araştırmacı gazeteciliğin simgesi oldu.

Kesişen Yollar

Uğur’la yollarımız 1970’ten sonra kesişti. Demokratik sol anlayış ve Ecevit’in liderliğinde genç bir politikacı olarak Meclis’e girdim. 1973’te İzmir milletvekili, 1978’de Turizm ve Tanıtma Bakanı oldum.

Basın Yayın Genel Müdürlüğü de bana bağlı idi. Uğur’un fakülteden çok yakın arkadaşı Doç. Dr. Adil Özkol’la danışmanım olarak birlikte çalışıyorduk. Böylece Uğur’la dostluğumuz ve düşünce yakınlığımız güçlenmişti.

Uğur Mumcu’nun gazetecilikte yükselişi Cumhuriyet’te “Gözlem” sütununda yazdığı yazılarla olmuştur. Uğur’un 12 Eylül öncesi Cumhuriyet’teki silah kaçakçılığı ile yazı dizisi büyük ses getirmişti. 

Uğur, silah ve uyuşturucu kaçakçılarını, onlarla resim çektiren valileri, güvenlikçileri yazıyor ve “terör örgütleriyle silah kaçakçıları arasındaki yoğun ilişkiyi” ortaya koyuyordu.

Öldürülmeden önce, ABD’nin Ortadoğu’daki politikalarını ve ılımlı İslam devletinin unsurlarını irdeleyen yazılar yazıyordu.

Uğur, Ortadoğu’da Arap, Müslüman şeyhlerin derdinin imanının para olduğunu belirtiyor ve “Dünyada insan insanın kurdudur. Ama Ortadoğu’da Müslüman, Müslümanın kurdudur” diyordu.

Bilardo Teorisi

Ortadoğu ile ilgili “Bilardo Oyunu” yazısından söz etmek istiyorum. Uğur, şöyle diyordu:

“(...) Körfez savaşı sonrasının diplomasisi bir ‘bilardo oyunu’ gibi oynanıyor. ABD, bilardo sopası ile Irak’ı vuruyor, Irak topu Kürt topuna vuruyor. Kürt topu da Kıbrıs topuna! Bu ‘zincirleme reaksiyon’ Türk dış siyasetinin manevra alanını iyice daraltıyor. Türkiye, Kürt-Ermeni-Rum-Avrupa ve Amerikan kıskacında büyük bir yalnızlığa itiliyor. Ve bunun adı da ‘aktif politika’ oluyor.(...)” (Cumhuriyet, 16 Mart 1991)

Uğur, Aralık 1992’de “Tarikat-Siyaset-Ticaret devletin resmi ideolojisinin üç ayağını oluşturuyor” diyordu.

Uğur ve İmam Hatipler

Uğur’un aşırı dincilerin tepkisini çeken en son yazısı, “İmam-Subay” adını taşıyan yazıdır. 

Uğur, imam hatipli doktor, İmam hatipli yargıç, imam hatipli kaymakam ve vali devrinin açılacağını belirtiyor ve “Yaşa var ol Harbiye / Selamünaleyküm sivil toplum/ Maşallah ikinci cumhuriyet/ Ruhuna el fatiha laiklik” diyordu. 

Uğur Mumcu Gazeteciliği

Uğur Mumcu yazılarında bir konuyu alır, inceler somut verilere ulaşır, irdeler ve yazısını yazardı.

Kimileri, “Uğur Mumcu gazeteciliği bana bir şey ifade etmiyor” diyor. Uğur Mumcu gazeteciliği, çalışmaktır, araştırmaktır, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve laik ilkelere inanmak ve savunmaktır. Uğur Mumcu gazeteciliği “Yetmez ama evet”çi değildir. Uğur Mumcu gazeteciliğinde “Bizi de kandırdılar” cümlesi hiçbir biçimde yer almadı. Bu nedenle “yetmez ama evetçiler” Uğur’u sevmezler. Uğur Mumcu gazeteciliğinden de anlamazlar.

Büyük Tören

Uğur’un cenazesi, 27 Ocak günü Ankara’da büyük bir törenle kaldırıldı.

Dillerde “Ankara’nın taşına bak/ gözlerimin yaşına bak” dizeleri vardı ve yüzbinler, Ankara caddelerine taşıyordu.

İlk tören Cumhuriyet gazetesi Ankara Bürosu önünde yapıldı. Katılan halk, onu Maltepe Camii’ne götürdü. Görülmemiş bir kalabalık, birlik ve beraberlik vardı. Adeta Ankara ayağa kalkmıştı. Yağmur dinmeden yağıyordu. Ankara halkı gözleri yaşlı onu uğurluyordu.

Halk, Devrime Sahip Çıkıyor

İlhan Selçuk, Uğur’un cenazesini anlattığı, “Halk Devrime Sahip Çıkıyor” başlıklı yazısında:

“Aydınlanma devrimi sürüyor...

Uğur’un tabutu bu devrimin bayrağı gibi. Son yolculuğuna uğurlandı. Halk, Uğur’a sahip çıkıyor. Halk devrime sahip çıkıyor” diyordu. (Cumhuriyet, 27.01.1993)

“Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi” diyen Uğur Mumcu’ya Ankara halkı açıkça ve gönülden yanıt veriyordu.

Neden Kalpaksız Kuvayi Milliyeci?

Uğur Mumcu’ya neden “Kalpaksız Kuvayi Milliyeci” deniliyordu? Çünkü genç yaşta Anadolu İhtilali’nin temel köklerini benimsemişti. Atatürk’ün antiemperyalist duruşunu özümsemişti. Aydınlanma devrimlerini, çağdaş ve laik Türk toplumunun önemini kavramıştı. Uğur, onun için “Kalpaksız Kuvayi Milliyeci”dir.

Ne demişti Atatürk? “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” İşte bu onurlu düşünceyi Uğur tüm benliğinde duyumsuyordu. İşte bu nedenlerle antiemperyalist, Kuvayi Milliyeci, Atatürkçü Uğur’u öldürdüler.

Uğur’a Sahip Çıkmak

Aydınlanma devrimi ve antiemperyalist düşünce Cumhuriyet gazetesinin temel ilkesidir ve bu ilke sürecektir. İlhan Selçuk, aydınlanma devrimi ile Uğur’un iç içe geçişini ve yolunu değiştirip döneklerle olan çatışmasını ne güzel anlatmıştır. Şöyle ki:

“Gazetemizin 20. yüzyılın ilk çeyreğinden bugüne değin hiç sapmadan  Aydınlanma yolunda yürümesi bir rastlantı değil... Uğur Mumcu’nun Cumhuriyet gazetesinde bir Uğur Mumcu olması bir rastlantı değil... Son yıllarda çoğu aydın sanılan kişinin yolunu sapıtması ve tutarsızlığa düşmesi de bir rastlantı değil...”(Cumhuriyet, 29.01.1993)

Uğur, gazeten Cumhuriyet, senin düşündüğün yolda mücadelesini sürdürecektir. Cumhuriyet felsefesine, Atatürk’ün Aydınlanma devrimlerine sahip çıkacaktır. Işıklar içinde uyu.

Yazarın Son Yazıları

Hukukun üstünlüğü ve hukukta karmaşa...

Hukuk devleti öncelikle yargı organlarının hukuk kurallarına uymasıyla gerçekleşir.

Devamını Oku
04.12.2025
Atatürk ve Vahdettin üzerine

Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet ve karşıdevrim

Milli Mücadele’de Kuvayı Milliyeciler Mustafa Kemal liderliğinde üç cephede birden savaştılar.

Devamını Oku
29.10.2025
CHP Meclis’e girmiyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni dönem toplantısı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ile açılacak.

Devamını Oku
01.10.2025
CHP’ye karşı savaş ve son durum

19 Mart 2025 bir dönüm noktasıdır.

Devamını Oku
20.09.2025
30 Ağustos Zaferi'ni kutluyoruz

30 Ağustos 1922’de kazanılan zafer, tarih sahnesinden silindiği düşünülen bir ulusun şahlanması ve modern bir devletin kuruluşunun müjdesidir.

Devamını Oku
30.08.2025
Yeni bir devlet kurma projesi mi?

ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yaptığı konuşmalarla gündemi belirlemeye çalışıyor.

Devamını Oku
17.07.2025
Cetvelle çizilen sınırlar... Vatandaş kanıyla çizilen sınırlar...

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack aynı zamanda ABD’nin Suriye özel temsilcisi ve ABD Başkanı Trump’ın yakın arkadaşıdır.

Devamını Oku
11.07.2025
Tarihten bir yaprak: Kumpaslar halk gücü ile yenilir

Genel başkan İnönü, genel başkanlıktan, ardından CHP’den istifa ediyor. CHP’nin içinde yıllarca siyaset yapmış önemli siyasi liderler CHP’den ayrılmışlar ve yeni bir siyasi parti kurmuşlar... Askeri vesayet CHP’nin karşısında, muhafazakâr iktidar ve yandaş basın her gün CHP aleyhine propaganda yapıyor ama CHP’yi sıfırlayamıyorlar. İşte CHP böyle köklü bir siyasal partidir.

Devamını Oku
01.07.2025
İsmet İnönü’nün cevapları

Geçen günlerde CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü’yü hedef alan konuşmalar yapıldı.

Devamını Oku
29.05.2025
27 Mayıs ve 1961 Anayasası

1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu.

Devamını Oku
27.05.2025
19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs 1919 Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı ve dönüm günüdür.

Devamını Oku
19.05.2025
Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Devamını Oku
07.05.2025
23 Nisan 1920’nin önemi

23 Nisan 1920’nin önemi

Devamını Oku
23.04.2025
CHP ve Cuntacılık

CHP ve Cuntacılık

Devamını Oku
10.04.2025
Alev Coşkun yazdı

3 Mart Devrim Yasaları Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2025
Alev Coşkun yazdı...

Yakın tarihten bir yaprak...

Devamını Oku
21.02.2025
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

Devamını Oku
20.01.2025
2024’ten 2025’e bakış

2024’ten 2025’e bakış

Devamını Oku
02.01.2025
Alev Coşkun yazdı...

Aydınlanma Devrimleri ve emperyalist kurgular- Alev Coşkun

Devamını Oku
29.11.2024
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve karşıdevrim

Devamını Oku
10.11.2024
Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Devamını Oku
29.10.2024
Alev Coşkun yazdı...

İş Bankası ve Atatürk

Devamını Oku
12.09.2024
Alev Coşkun yazdı...

CHP 105 YAŞINDA

Devamını Oku
05.09.2024
30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

Devamını Oku
30.08.2024
Alev Coşkun yazdı...

Anayasaya aykırı mıydı? Ali Fuat Başgil ve Tahkikat Komisyonu

Devamını Oku
03.06.2024
Alev Coşkun yazdı...

27 Mayıs Devrimi ve 1961 Anayasası

Devamını Oku
27.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

19 Mayıs ve Kuvayı Milliye Destanı

Devamını Oku
19.05.2024
74 yıl önce: Demokrasi zaferi

74 yıl önce: Demokrasi zaferi

Devamını Oku
14.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı

Devamını Oku
23.04.2024
Alev Coşkun'un yazısı...

Cumhuriyet, halk iradesi ile kuruldu

Devamını Oku
15.04.2024
Alev Coşkun yazdı...

Halifeliğin Kaldırılışı - Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2024
Alev Coşkun yazdı...

İsmet İnönü

Devamını Oku
25.12.2023
Alev Coşkun yazdı...

Kissinger, darbeler ve örtülü dış operasyonlar

Devamını Oku
02.12.2023
Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Devamını Oku
21.11.2023
Alev Coşkun'un yazısı...

Hukuk devleti-Hukukun Üstünlüğü

Devamını Oku
13.11.2023
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve Emil Ludwig

Devamını Oku
10.11.2023
Sonsuza kadar yaşayacaktır...

Mustafa Kemal, tüm Ortadoğu’da, tüm İslam dünyasında benzeri g rülmemiş bir devrim ger ekleştirdi

Devamını Oku
29.10.2023
Bu başarılar tesadüf mü?

Atatürk'ün kızları

Devamını Oku
12.09.2023
CHP bu tarihi gerçeği bir kenara itemez...

CHP 104 yaşında...

Devamını Oku
09.09.2023