Aydın Engin

IŞİD gösterip PYD vurmak

01 Temmuz 2015 Çarşamba

Gel de ağzını bozma…
 Günlerdir AKP elebaşıları Türkiye’yi bir başka egemen ülkenin, Suriye’nin toprağını işgal ederek, o topraklar üstünde “güvenli hat” denen bir engel oluşturmak için kolları sıvadı...
Daha kestirme söyleyelim: AKP hükümeti giderayak Türkiye’yi savaşa sokmaya çabalıyor.
Ve Türkiye’nin demokratları, barış güçleri yeri göğü birbirine katmadılar.
Anlı şanlı siyaset adamları gazete köşelerinde, ekranlarda “Topal ördek savaş ilan edemez” fetvalarıyla oyalanmaktalar. Topal ördek dedikleri Amerikan siyasetinden ödünç alınmış eğreti bir terim. Geçici, bir ayağı çukurda iktidar demek. Yenisi kurulunca işi bitecek olan Davutoğlu hükümeti kastediliyor.
Peki, topal ördek olmayan, parlamento çoğunluğunu sırtına almış bir hükümet savaş ilan ederse susacak, “Haaa o zaman mesele yok” sinikliği ile kulağımızın üstüne mi yatacağız?
AKP iktidarının özel olarak Suriye, genel olarak Ortadoğu politikasının nasıl bir fiyaskoya dönüştüğü, nasıl yürekler acısı bir dar görüşlülüğün kurbanı olduğu, kendini dünya lideri sanan bir adamcağızın kafasını sert kayalara vurmasının ülkeyi nasıl yalnızlaştırdığı, küçük düşürdüğü üstüne çok yazılıp çizildi. Bir de ben yinelemeyeyim…
Bugünkü savaş tamtamları daha Tel Abyad IŞİD çetelerinden temizlenirken duyulmuştu. Cumhurbaşkanı olan zat ABD’nin hava desteğinden yakınmış, “ABD uçakları Arap ve Türkmen kardeşlerimizi vuruyor” demişti.
Geçen hafta yapılan Ulusal Güvenlik Zirvesi’nde asker kesimi Suriye’ye girilmesine itiraz edip, sorumluluğu üstünden atmak için “Yazılı emir verin” deyip yan çizince kısa bir duraklama geçirildi. Ama önceki günkü MGK toplantısında yeniden savaş tamtamları yüksekten çalmaya başladı.
Sorun IŞİD çetelerini sınır boyu ve kapılarından temizlemek, tehlike olmaktan çıkarmak mı?
Güldürmeyin beni.
Biraz satır arası okumayı becerenler, MGK bildirisinin satır aralarında “IŞİD gösterip PYD vurmak” diye özetlenebilecek bir hedefin bütün belirtilerini kolayca görür. Bildiride sözüm ona diplomatik bir ifade kullanılarak “Bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi” deniyor. Bu bir tehlike olarak niteleniyor ve asla izin verilmeyeceği vurgulanıyor.
İyi de bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi söz konusu edilecekse, bu oradaki Kürt nüfusun başka yerlere yollanması, oraların Kürtlerden arındırılması ile mümkün. Orada kadimden beri (“milattan önceden beri” diye de okuyabilirsiniz) Kürtler yaşıyordu ve yaşıyor.
Öyleyse kastedilen demografik yapı değişikliği nedir acep? Anlayan varsa beri gelsin…

***

Seçim yenilgisini aşmak, tek başına iktidar olmanın bal tadını yitirmemek için AKP’nin en tepesindekiler şimdi “savaş tanrı”sına sığınmak hesabında gibiler.
Suriye fatihi Tayyip Erdoğan”ın erken seçimde herkesi ezip geçeceğine iman etmiş gibiler…
Kıbrıs Fatihi Ecevit” masalını bir kez daha yinelemek hevesindeler.
Benimse aklıma Arjantin cuntasının paldır küldür devrilmesine yol açan “Faulkland Savaşı” geliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları