Mayınsız arazide borulu kardeşlik oyunu

17 Eylül 2015 Perşembe

“Ortadoğu bataklık değildir!” demişti. (Ramazan ayı, 20 Temmuz 2014. Parti toplantısı)
“Dinsel kavramlar ile duygular nasıl sömürülür, nasıl demogoji yapılır?” konusunda şahane bir sunum yapar gibiydi:
“Biz, o bataklık dedikleri Şam’ı, ‘Şam-ı Şerif’ olarak bilmişiz. O bataklık dediğiniz Mekke ve Medine’yi Kâbe bilmişiz. Ortadoğu’daki Bağdat’ı kardeş bilmişiz. Ortadoğu bataklık değildir. İnsanlığı ayağa kaldıran o aziz vahyin merkezidir, Hira’nın merkezidir”.

***

Suriye siyasetini eleştirenlere verdiği yanıta bakar mısınız?
“Ortadoğu, bataklık değil Hira’nın merkezidir!”
Hira malum, Hz. Muhammet’e peygamberlik müjdesinin geldiği, Kuranıkerim’in Cebrail tarafından kendisine ayet ayet tebliğ edildiğine inanılan dağın adıdır.
Maceracı, hayalci ve mezhepçi güdülerle komşu ülkelerin içişlerine karışmanın tehlikesine dikkat çekenlere karşı, Hira’yı susturuculu bir silah olarak kullanmak şeytanın bile aklına gelmeyecek bir yöntem.
Ama tıkır tıkır işleyeceğine hep inandığı bu yöntem ne yazık ki ters tepti.
Ege kıyılarına vuran bebek cesetleri, sınırlarımızı aşıp Hatay’dan Edirne’ye uzayan ve Avrupa’ya dayanan göç dalgası bunun kanıtı.

***

Seçim kampanyasına başlayacağı da dün resmen açıklandığına göre, siftahı Bodrum sahillerinde, can yelekleriyle bekleşen Suriyeli ailelerle bir miting yapsa...
Onlara “Ortadoğu’nun bataklık olmadığını” anlatsa...
Güvence verse ve Hira coğrafyasına geri dönmelerini sağlasa...
O ramazan gecesi Ahmet Davutoğlu’nun söylediği sözler hâlâ taze:
“Onların ‘bataklık’ diye andıkları Ortadoğu’dan, büyük medeniyet meşalesini ayağa kaldıracağız, Allah’ın izniyle...”
Allah’tan, Allah izin vermedi...
“Ortadoğu’yu sömüren güçler” diye nitelediği ülkelere haddini bildirmeye kalkmadı.

***

Suriye bataklık değilse...
“Ortadoğu bataklık değil” dese de milyonlarca Suriyeli aksini düşünüyor.
Sadece can derdinde olsalar, sınırı aştıktan sonra kendileri için hazırlanan korunaklı ve güvenli kamplarda yaşamlarını sürdürürler.
Bataklığın görünür bir gelecekte kuruyacağına inanmıyorlar.
Türkiye’yi de yeterince güvenli görmüyorlar.
Bebeklerine çocuklarına yeni bir yurt, yeni bir gelecek için ölümü bile göze almaları bundan.

***

Kardeşlik oyununu kim yazdı
2008’den itibaren sahnelenen “Beşşar Esad ile Kardeşlik Oyunu”nunda eşiyle birlikte bizzat rol aldı...
Hemen ardından iki ülkeyi ayıran sınır boylarındaki mayınların sökülmesine karar verdi.
Neden ve kimin telkini ile?
Kimse sormadı.
TBMM sabahlara kadar sadece bu iş için “torba yasa” mesaisi yaptık.
İktidarı, muhalefeti ve medyası ile cümleten bir tek konuya odaklandık:
Mayınların sökülmesiyle kazanılacak 900 km uzunluğunda milyonlarca dönümlük verimli topraklardaki “organik tarım”!

***

Uzun süre “Bu araziler İsrail şirketlerine bırakılacak” haberleri ve yorumları ile oyalandık.
En büyük kaygımız 49 yıllığına kiralanacak, bu birçok küçük AB ülkesi büyüklüğündeki arazide İsrail’in yapabileceği stratejik şeytanlıklardı.
- Ya Batman petrollerimizi gizlice hortumlarlarsa...
- Ya toprak altından yatay boru döşerlerse...

***

Çok şükür bunlar olmadı.
Sınır boylarındaki mayınlar temizlendi.
Ve “boru” başka biçimde döşendi!

***

Mayınların söktürülmesi kararını veren elbette Erdoğan’ı da aşan üst ve süper bir akıldır. Ki bu sayede “ümmet coğrafyası”nı yakınen tanımış olduk.
Bu sayede mesela Kobani diye bir “kanton”u ve bunun bizim nüfusumuza kayıtlı “Lice” diye bir kardeşinin olabileceğini öğrendik.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

5’in 5’i yoktur eşi 5 Mayıs 2024
Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları