Evden fırladı babaanne Feride. “Durun” diye bağırdı. Sokakta oynayan iki kız torununu polisler zorla arabaya bindiriyordu. “Bizim evimiz var” dedi, “Biz ev tuttuk, burada kalıyoruz.”
Polislerin elinden kurtarmaya çalışıyordu torunlarını. Sözleri havada kaldı:
“O zaman sen de bizimle geliyorsun.”
Babaanne Feride, iki torunu ve daha önce polis aracına doldurulmuş çocuklarla birlikte Gaziantep’teki mülteci kampına doğru yola çıkarıldılar.
Oğullar, gelinler, uzak ve yakın akrabalar uzun süre çırpındı Feride Nine ve torunlarını geri alabilmek için. “Şefkat” görünümlü ceberut devletin idarecileri “Kampın koşulları daha iyi” diyor, başka bir şey söylemiyordu.
Aslında hiç anlamıyorlardı, onlar “Dom”du, “başka” mültecilerdi, onlar Suriyeli ötekilerin ötekisiydi. Bir aydır çaresizce, bölünen ailelerinin yeniden bir araya gelmesini bekliyor Feride Nine’nin akrabaları.
“Ama çok zor” diyor 15 yıldır Ortadoğu’da Dom gruplarla ilgili çalışmalar yapan Kemal Vural Tarlan:
“Yüzlerce aile aynı durumda. Çünkü onlar Domlar. Yani Suriyeli Çingene mülteciler. Eskiden onların sorunlarını yetkililere anlatıp çözüm bulabiliyorduk. Artık kimse duymak istemiyor.”
Avrupa Roman Hakları Merkezi desteğiyle Dom mültecilerin Türkiye’deki yaşamını araştıran rapora danışmanlık da yapan Tarlan’ın verdiği bilgilere göre, gizli bir ötekileştirme uygulanıyor Domlara.
Daha önce onlar için sınırlar çok önemli değildi. Suriye’deki iç savaş öncesi gelip mevsimlik işçi olarak çalışıp geri dönüyorlardı. 2011’de geri dönmemek üzere geldiler.
Kilis’te, Gaziantep’te, Adana’da akrabalarının yaşadığı mahallelere yakın yerlerde çadırlarını kurdular. Yardımlarla yaşamlarını sürdürdüler. Ta ki 2014 yılına dek…
Hükümetin yayımladığı genelgeye göre artık sokakta yaşamalarına izin yoktu. Ya kampa gidecek ya da ev tutacaklardı. Ama onlar kampları istemiyorlardı. Dışlanıyorlardı. Tıpkı Alevi Abdallar gibi. Zaten Suriye’de de dışlanmış, şiddete maruz kalmışlardı.
Kimi gitmedi bile, kimi denedi, dayanamayan kaçtı. Ankara’da yerleştikleri mahallede belediye su ve elektriklerini kesti. İstanbul Fikirtepe’de evlerin yıkılması için “gelip yerleşirler” diyerek tehdit unsuru olarak gösterildiler. Urfa Akçakale’de çadırları yakıldı. Hiçbirinde de “Dom” oldukları söylenmedi. Sadece “Suriyeli mülteciler” denildi. Türkiye’nin dört bir yanına dağıldılar onlar da. Urfa’ya, Batman’a, Ankara’ya, İzmir’e gittiler ama en çok da İstanbul’a.
Şu anda 40 bin civarında oldukları tahmin ediliyor.
“Suriye’de daha hali vakti yerindeydi Domların” diyor Tarlan, “Mevsimlik işçilik dışında demircilik yapan, iş aletleri üreten zanaatkârdı çoğu. Komünal yaşadıkları için birbirlerine destek oluyorlardı. Şimdi dört bir yana dağıldılar. Uluslararası yardımlara da ‘sokakta yaşamı özendiriyorsunuz’ denilerek izin verilmedi. Komünal hayatları dağılıp geleneksel yapıları bozulunca da çocuklar ve kadınlar sokağa çıkmaya başladı. Dileniyorlar. O zaman da suça açık hale geliyorlar.”
İzin verilse güçlü bir network ağına sahip olan Domların belli yerlerde bir araya gelebileceğine dikkat çekiyor Tarlan. Hiç değilse yeniden birbirlerini destekleyerek yaşamlarını sürdürme şansını yakalar; dağılan, bölünen aileler bir araya gelir.Yoksa ne mi olur? Öteki olmanın yeterince zor olduğu bu topraklarda ötekinin ötekisi olarak yaşamaya çalışan Domlar için de bizler için de Tarlan’ın dediği gibi büyük bir tehlike daha kapıda.
Onun için bu yazı, Domlar adına bir “imdat” çağrısıdır.
Suriyeli mültecilerin ötekisi; Domlar
Yazarın Son Yazıları
Son bir soru ve veda
‘Taş devri’ne hoş geldiniz
Siyasal yangın
İnsanlık da kaybedilmesin diye...
Papazı verip zamları alacağız
Ülke elden gitmiş kimin umurunda
CHP, kimden oy isteyecek?
AKP’nin topçuları
Kenan Evren görse kıskanırdı
Ak devlet, acil muhalefet
Çakıcı’nın sırrı
O gece...
AKP’nin ruh hali bozuldu
CEYLANPINAR’IN GEREKÇELİ KARARI AÇIKLANDI
Yaşasın ketılların kardeşliği
Ceylanpınar’ın gerekçeli kararına ne oldu?
Efkan Ala artık konuşmalı
Yalandan kim ölmüş?
AKP’de bitmeyen temizlik
Bahçeli, AKP’yi de bitiriyor
‘Çapulcular’ Erdoğan’ın bu kıyağını unutmayacak!
Barış suçlusu Demirtaş!
Oyun bozuldu; kaybettiniz
Tuzak mı, acil seçim mi?
Hollanda’nın uyarmasına gerek yoktu
Kabul edin ki bu gençler sizden zeki
Cehalet ile bilginin kavgası; Boğaziçi
Kılıç artığı ve demirci Kawa
Oy hırsızlığı yasallaştı, izleyecek misiniz?
Bir ittifak yanaşmasının itirafları
‘FETÖ’ çemberinde Ceylanpınar
Yoksa o ‘Bakan’…
Güç kaybettikçe daha çok saldırıyorlar
‘Padişah bozuntusu’ milletvekilliğini düşürecek
Hekimin yüreği yaşamdan yana atar
Çocuğun gördüğü düştür, barış...
Kadınlar, bu kadını yedirmeyecek
Bahçeli erken seçimin startını verdi
Abdullah olmazsa Hayrünnisa Gül daha uygun!
İşte bunları da koruyorlar