Kaderiniz Batsın!
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Kaderiniz Batsın!

20.05.2014 02:15
Güncellenme:
Takip Et:

“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, insanların nasıl öldüğüne bakın” der Albert Camus...
20 yaşındaki Berna, Adapazarı’ndaki evinin salonunda annesiyle oturuyordu.
Birden dışarıdan silah sesleri geldi. Pencereye çıktığı sırada bir kurşun alnına saplandı.
Berna oracıkta can verdi.

***

Silahı sıkan, 37 yaşında bir magandaydı.
Siteye arabasıyla dalıp “Ben dayıyım, ben katilim” diye rastgele ateş etmeye başlamıştı.
O kurşunlardan biriydi Berna’ya saplanan... Adamı yakaladılar.
Emniyet’te
gazeteciler, “Pişman mısın” diye sordu. Maganda, Soma’dan hatırladığımız bir cevap verdi:
“Kazayla olan bir şey... Takdiri ilahi...”

***

“İlahi takdir”in suçlular için kutsal bir sığınak olması, tüm suçların günahının ona yıkılması, dindarları rahatsız etmiyor mu?
Niye, “Göz göre göre cana kıymışsın işte...
Ne diye ilahiyatı
karıştırıyorsun” demiyorlar?
“Madende ağır ihmalden kaynaklanan katliama nasıl ‘fıtrat’ deyip geçeriz.
Maden kapısında
bile ‘Önce tedbir, sonra tevekkül’ yazıyor” diye feryat etmiyorlar?
“Fıtrat buysa, neden aynı deprem Japonya’da birkaç camı kırarken, Türkiye’de binlerce cana mal oluyor” diye sormuyorlar
“Neden kader, ağlarını örmek için hep fukara topraklarını seçiyor” diye meraklanmıyorlar?

***

Bizim asırlık davamız, “kader”in yerine “akıl”ı koyma kavgası...
Aydınlığa sırtını dönmüş toplumlar, başına gelenleri “alın yazısı” sayarak dayanabiliyor acıya...
Ve böylece yönetilebiliyor
kolayca...
Evinde oturduğu yerde kurşunlananı, “Vadesi gelmiş” diyerek defnediyor.
Madende alenen öldürülmüşken, “İşin doğasında var bu” diyene kanıyor.
“Olacağı varmış. Kısmet buraya kadarmış” diyerek kabulleniyor haksızlıkları...
“İşin fıtratında bu yok, sizin tıynetinizde bu var” diye isyan etmiyor onu diri diri mezara gömenlere...
“Mukadderat” sayıyor, sineye çekiyor.
Tevekkül, suçluya sığınak, iktidara dayanak oluyor.

***

Türkiye’yi tanımak isteyen, nasıl öldüğümüze baksın.
Gelişmiş dünyada bebek ölüm hızı binde 6; Türkiye’de binde 17...
İsveç’teki bebeklerin alın yazısı neden bizimkilerden farklı
Neden ortalama yaşam süresi Norveç’te 80 iken, Türkiye’de 71, Zambiya’da 37?
Neden Başbakan, Batı’daki maden kazalarına ancak 19. yüzyıldan örnek bulabiliyor? Kişi başına düşen milli gelir ile iş kazalarındaki kayıp sayısı arasındaki ters orantı, hangi alında yazılı?
Okur-yazarlık arttıkça doğal afetlerde ölümlerin azalması, cehaletle felaketin tırmanması, hangi kaderle açıklanabilir?
Neden nükleer santral faciasından sonra Japon Başbakanı istifa ederken, kömür madeni faciasından sonra Türk Başbakanı bölgeye gidip yurttaşını tokatlayabiliyor?
Kaderimiz mi?
İnsani Gelişim Endeksi’nde Japonya 10., Türkiye 92. sırada olduğu için mi?

***

Aydınlanmadan geçmiş, akla dayalı, müreffeh toplumlar kaderini yenebiliyor.
İktidardan
tokat yiyen ülkeler seviyesinden, aciz iktidarı tokatlayan toplumlar seviyesine yükseliyor.
Biz, geçiş dönemindeyiz.
Tokadı yiye yiye atmayı öğreniyoruz.
“Kader” diyenlere, artık “Kaderiniz batsın” diyoruz.
Bu kaderi değiştireceğiz; inanıyoruz.

17 Aralık’ı örtbas operasyonu

17 Aralık operasyonunun ilk anında hükümet ne yapacağını bilemedi.
Deliller
sağlamdı; dinlemeler yasal...
Her şey ayan beyan ortaya çıkmıştı.
Hemen ertesi gün toparlandılar; operasyonu yürüten savcıların arasına iki savcı eklediler.
Biri, Ekrem Aydıner’di. “Skandal örtbas edilecek” diyenlere Başsavcılık cevap verdi:
“Katiyen. Soruşturma hızlansın diye iki savcı daha görevlendirdik.”
Yalandı. 6 hafta sonra, soruşturmayı yürüten savcılar, hem de iddianameyi tam bitirmek üzereyken görevden alındı.
Dosya, heyete sonradan eklenen Ekrem Aydıner’e teslim edildi.
O günden beri, dosya rafa kalktı; ama yolsuzlukla suçlananlar rahata erdi.
Eski savcılar, Zarrab’ın mal varlığına konulan tedbirin kaldırılmasına itiraz etmişti.
29 Ocak’ta tedbir kaldırıldı. 28 Şubat’ta Zarrab salıverildi.
Geçen hafta da Soma faciasının tozu dumanı arasında Zarrab’ın yurtdışına çıkış yasağı -yine Aydıner tarafından- kaldırılıverdi
Aydıner göreve atandığında, CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Başbakan’a, Aydıner hakkında “menfaat temini ve mesleğin onuruna aykırı davranışlar” nedeniyle HSYK tarafından verilmiş bir kınama cezası olup olmadığını sormuştu.
Hem o sorunun yanıtını merakla bekliyor, hem 17 Aralık örtbasının gidişatını ibretle izliyoruz.  

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016