Adil yargılanma hakkı engellenebilir mi? - Suna Türkoğlu
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Adil yargılanma hakkı engellenebilir mi? - Suna Türkoğlu

19.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Anayasamızın, “temel haklar ve ödevler” ile ilgili ikinci kısmının ikinci bölümünde, “kişinin hakları ve ödevleri” düzenlenmiştir. Bu bölümde 13. başlık altında yer alan “hakların korunması ile ilgili hükümler”deki 36. maddede, “hak arama hürriyeti” yer almaktadır. Maddenin birinci fıkrası “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmünü taşımaktadır. Adil yargılanma hakkı maddeye 2001 yılında 4709 sayılı kanunla girmiştir.

Hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı, demokratik hukuk devletinin en temel kavramlarından biridir ve yasama, yürütme ve yargı güçleri tüm faaliyetlerinde bu anayasa hükmü ile bağlıdır. Anayasada aynı bölümde 15. başlık altında ise “temel hak ve hürriyetlerin korunması” ile ilgili 40. madde yer almakta ve birinci fıkrasında “Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir” hükmünü taşımaktadır. Bu hüküm de diğer anayasa hükümleri gibi tüm devlet organları yönünden bağlayıcıdır.

Anayasal durum bu olduğuna göre hiç kimsenin bu hakları, devlet güçlerince yok sayılamaz ve kullanılmalarının önüne engel konamaz. “Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”, 13/2/2018 tarih ve 7098 sayılı kanunla değiştirilerek kabul edilmiştir. Bu düzenlemenin iade hükümleri başlıklı 2. maddesinde, bir olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi (OHAL KHK’si) ile doğrudan kamu görevinden çıkarılıp aynı nitelikteki bir başka kararname ile kamu görevine iade edilenlerin herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacakları öngörülmüştür.

DANIŞTAY 5. DAİRESİ’NİN İTİRAZI

Kararnamenin 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan bu hüküm ile OHAL kapsamında hakkındaki isnatlar nedeniyle görevden çıkarılan ancak daha sonra bu işlemin hukuka uygun olmadığının anlaşılması nedeniyle bir başka kararname ile görevine geri döndürülen kişilerin uğrayabilecekleri maddi ya da manevi zararların giderilmesine yönelik idari ve yargısal yollara başvurma imkânının ortadan kaldırıldığını gören Danıştay 5. Dairesi, belirtilen kuralın anayasanın 2, 36, 40 ve 125. maddelerine aykırı olduğu iddiasıyla konuyu itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştır.

Danıştay 5. Dairesi bu başvurusunun gerekçesinde; hakkında hukuka aykırı olacak şekilde önlem uygulananların, uğrayabilecekleri maddi ya da manevi zararların giderilmesine yönelik idari ve yargısal yollara başvuru imkânının ortadan kaldırıldığını ve bunun anayasaya aykırı olduğunu ifade etmiştir.

OHAL KHK’si ile doğrudan kamu görevinden çıkarılıp başka bir OHAL KHK’si ile göreve iade edilenlerin uğradıklarını iddia ettikleri maddi veya manevi zararlarının giderilmesini istemeleri önündeki bu engel hüküm ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi, kuralın OHAL süresini aşacak biçimde uygulamaya imkân vermesi; bir başka anlatımla; bu kuralın OHAL süresiyle sınırlı bir düzenleme öngörmemesi nedeniyle incelemesini anayasanın olağan dönem kuralları yönünden öngördüğü denetim rejimine göre yapmıştır.

‘ETKİLİ BAŞVURU HAKKI’

Mahkemenin 30.6.2022 tarihli E:2018/137 K:2022/86 sayılı kararı ile bu hükmün iptal edildiği hatırlatması yapılıp, anılan karara atıf yapılarak temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini iddia eden kişilerin, yetkili makamlara başvurusunu güvence altına alan anayasanın 40. maddesinin düzenlediği “etkili başvuru hakkı” çerçevesinde yaklaşarak hükmü iptal etmiştir.

Kamu makamlarının hukuka aykırı işlem ve eylemleri nedeniyle zarara uğradığını öne süren bireylere zararlarının giderilmesi için idari ve yargısal mercilere başvurma olanağının tanınmasının anayasanın 40. maddesinin gereği olduğu vurgulanan kararda; ayrıca göreve iade edilenlerin herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacaklarının öngörülmesi ile bu kişilerin zararlarını giderme olanaklarının ortadan kaldırıldığı, dava açma haklarının ellerinden alınmasının, devletin, kişinin maddi ve manevi varlığına yönelik müdahalelere karşı etkili giderim mekanizması sağlama yükümlülüğüyle bağdaşmadığı ifade edilmektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin 7.10 2024 tarihli, 32685 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 23.7 2024 tarihli bu kararı; anayasa hükümleri karşısında devletin hiçbir organının bireyin hak arama hürriyetinin, adil yargılanma hakkının ve temel hak ve hürriyetlerinin korunması yükümlülüğünün göz ardı edilemeyeceğini ortaya koyması açısından çok önemlidir. Hak arayanların ürkütülüp susturulduğu, düşüncesini açıklamaya çalışanların soruşturmalarla karşı karşıya bırakılarak korkutulduğu, ekonomik hakları için mücadele eden emekçilerin grev haklarını kullanmalarının idari kararlarla engellendiği günümüzde bu karar daha da önem kazanmıştır.

SUNA TÜRKOĞLU
EMEKLİ DANIŞTAY ÜYESİ

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025