Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Abdülhamit - Vahdettin adına yürütülen ve “dava” olarak kutsallaştırılan 100 yıllık ideolojik ve siyasi organizasyonun devamı olarak bir adanmışlık ve Vahdeddin’in Atatürk’ten, saltanatın cumhuriyetten öç alma, İtilaf ittifakının Kuvayı Milliyecileri boğma hareketidir.
Gaflet ve dalalet uykusundakiler uyanmalılar, Türkiye 19 Mayıs 1919 günleri öncesini yaşıyor. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, demokrasiyi nasıl gördüğünü ve ondan ne anladığını daha gençlik yıllarında, “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. Hedeflediğimiz durağa gelince ineriz” (“Demokrasiye paydos deriz” diye de anlayabiliriz) diye tanımlamıştır. Şaşkınlık uyandıran TÜSİAD hıncı, teğmenlerin 7 Eylül 2024’te partili Cumhurbaşkanı’nın İmam Hatipliler etkinliğindeki konuşması ile TSK’dan zaten ihraç edilmişliğine komuta kademesinin aylarca kılıf dokuması, ihraçlara muhalefet şerhi yazan komutanların başına gelenler, Erdoğan’ı İstanbul’da üç kere yenmek gibi bir “günahı kebair” işlemenin dışında, şayet cumhurbaşkanı adayı olabilecekse, İmamoğlu’nu tehlikeli bir rakip olarak görmesinden ötürü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çembere alınması, muhalif belediyelere çullanma dahil, ifade özgürlüğü çerçevesinde masum eleştiri yapanları kasıp kavuran baskı ve şiddet, iktidarın hedeflediği durağa gerçekten geldiğini gösteriyor.
Bu durağa giden yolun taşları, emperyalizm, tarikat ve cemaatlerle eşgüdümlü olarak siyasi İslam’ın gözetim ve koordinasyonunda döşenmiş, Ortaçağ’a açılan pencereden yayılan zifiri karanlık, laik cumhuriyetin nefes borusunu tıkamıştır. İktidarın 22 yıllık kesintisiz yönetiminde, asıl stratejik hedefinin ne olduğunu, aynı damardan gelen birkaç siyasi parti dışındaki politik çevreler, aydınlar, özellikle de devletin ve cumhuriyetin kurucu partisi, sağcı 70 danışmanlı CHP anlamak istemedi ve 2010 – 2023 yılları arasında, devletin yıkımına yönelik pervasız hamlelerini seyretmekle yetindi, mürteci çevrelerden oy değil ama bol alkış aldı.
CHP’nin 1,5 yıllık yeni yönetimi, cumhuriyetin ipini çeken gerici iktidara karşı, Milli Mücadele’nin ve Atatürk ruhunun yol göstericiliğinde ciddi bir savaşım vermektedir. Mahcubiyet terini silerek susması ve evinde oturması gerekenlerin siyasal tacizlerine de göğüs gererek...
KARANLIKLA AYDINLIĞIN KAVGASI
AKP, genelde Atatürkçüleri, özelde de Atatürkçü devlet kurumlarını tedirgin etmemek için “o zaman” gelene dek cumhuriyet ile kavgayı “takıye” ile uyumlu dozda yürüttü. Halk kitlelerini uzunca bir mistik uykuya yatırmak için de din duyguları tükenmez hazine ve karşıdevrim hareketinin lokomotifi, bu toprakların görüp göreceği en büyük popülistti. Yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakları (Üç Y) tarihe gömmek için yola çıktığını ilan eden siyasal İslam, üçünü de kurumlaştırdı.
Türkiye dışında hiçbir İslam ülkesinde karşılığı olmayan siyasi İslam’ın kitabında demokrasiyi kullanarak geldiği iktidardan demokratik yollarla ayrılmak yoktur. Bunun nedeni yalnızca İslam’a ve ahlaka temelden aykırı olan hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, lüks, israf ve şatafat değildir. Asıl neden, 22 yıllık fetret dönemi üzerindeki kalın çulun çekilmesiyle yayılacak kokunun yırtacağı burunları tedavi edecek yeterli kulak burun boğaz doktorunun bulunamayacağıdır.
GANİ AŞIK
E.MİLLETVEKİLİ, MÜFTÜ
