Işınlanma teknolojisi, Star Trek'in televizyonlarda fırtınalar estirdiği 1970'lerden beri bilim kurgunun en büyük fantezisi olarak kabul ediliyor. Bu fantezi yakında gerçek olabilir.
Işınlanma uzun yıllardır araştırmalara ve pek çok içeriğe konu oluyor. Işınlanma hikayelerine baktığımızda sosyal medyada hızla yayılan ve çok fazla filme konu olan tüm geminin ve mürettebatlarının kaybolmasına neden olan Philadelphia deneyinden bahsetmek de gerekiyor. Bu 1943 yılında yaşandığı iddia edilen olayda söylenene göre gemi ışınlandı ve zamanda 10 saniyeliğine geriye gitti. Olay her ne kadar kulağa gerçekçi gelecek şekilde kanıtlar oluşturularak anlatılsa da bilimsel bir yanı yok ve bu deney aslında hiç gerçekleşmedi. Ancak Oxford Üniversitesindeki araştırmacılar bu hurafenin ötesinde bilimsel kaynaklara dayandırdıkları bir çalışma yaptılar.
IŞINLANMA MÜMKÜN MÜ?
Chip'in aktardığına göre bilim insanları, kuantum bilgisayarlar arasında veri aktarımı yaparak ışınlanmada büyük bir atılım gerçekleştirdiklerini iddia ediyor. Oxford Üniversitesindeki araştırmacılar, bilgisayar algoritmalarının temel bileşenleri olan mantıksal kapıları, aralarında yaklaşık 1,8 metre mesafe bulunan iki kuantum işlemcisi arasında başarıyla ışınlamayı başardı.
Aktarıldığı kadarıyla şu anda ışınlanan şey, sadece foton parçaları... Dolayısıyla henüz bir insanı komple ışınlamaya bir hayli uzağız. Öte yandan bu ışınlanma işlemi, kuantum bilgisayarların çok daha hızlı ve pratik çalışması için de yeni bir kapı açıyor.
Bu yöntem, iki işlemcinin aynı algoritmayı paylaşarak hesaplama görevlerini tamamlamak için uzaktan çalışmasına olanak sağlarken pratik olarak kullanılabilir kuantum bilgisayarlarının inşasını etkileyen 'ölçeklenebilirlik sorununu' da çözebilir.

Kuantum bilgisayarlar söz konu olunca, şu anda milyonlarca kübiti işleyebilecek tek bir bilgisayarın devasa boyutlarda olması gerekiyor. Dolayısıyla herhangi birinin bir kuantum bilgisayara sahip olması oldukça zor. Bu cihazları şu anda ancak devlet destekli üniversiteler veya dev şirketler kurabiliyor. Oysa, yeni ışınlanma yöntemiyle bu durum değişebilecek ve bilim insanlarının tek bir devasa makine inşa etmek yerine, verileri bir dizi daha küçük cihaz arasında taşıyabilmesi mümkün olacak.