Amerikalı sanatçı ve çevre aktivisti Margaret Ross Tolbert’in öncülüğünde geliştirilen “Proje Su” (Project Water: Leto Joins the Springs), antik Likya’nın kalbinde su kültürünü yeniden hatırlatıyor. Tolbert’in Florida’da başlattığı “Aquiferious” projesinden ilham alan bu girişim, suyun kültürel, manevi ve tarihsel değerini vurguluyor.
Tolbert’in evsahipliğinde, “Proje Su” kitabında yer alan tarihi rotalar, su kaynakları ve önemli bölgeler ziyaret edilerek yerinde incelendi.
BÖLGE TEHDİT ALTINDA!
Tolbert, projenin önemini şu sözlerle dile getirdi:
“Tatlı su, özellikle akiferlerde ve yeraltı sularında, bu gezegendeki yaşamın anahtarıdır. Tarihten öğrenir, hep birlikte akıllıca arazi kullanımı kararları alır, kirliliği azaltır ve su tüketimimizi sınırlarsak suyun güçlü akışını koruyabiliriz ve hep birlikte gelişip serpilebiliriz.”
Bölgenin doğal ve kültürel mirası şimdi ciddi bir tehditle karşı karşıya. Finike-Demre-Kaş-Kalkan arasında planlanan 74 kilometrelik yeni otoyol projesi, Likya’nın önemli arkeolojik ve doğal sit alanlarını yok edecek.
Myra’nın antik su kanallarından Sura’daki Apollon tapınağına kadar birçok tarihi miras, yol güzergâhında yapılacak patlatmalı tüneller ve yoğun inşaat faaliyetleriyle zarar görebilir. Proje güzergâhında yaklaşık 20 tescilli arkeolojik ve doğal sit alanı bulunuyor. Bölgedeki Myros Potamos (Demre Çayı), sera atıkları ve tarımsal kimyasallarla kirlenirken bu yeni projenin doğuracağı yıkım geri dönülmez hasarlara neden olabilir.
DESTEK ÇAĞRISI
“Proje Su”, farkındalık yaratarak insanları Likya’nın benzersiz su kültürünü gelecek nesillere aktarmaya çağırıyor. Margaret Ross Tolbert projesini “bir sergi değil, bir hareket” olarak tanımlıyor. Proje, otoyol projesinin yaratacağı yıkımı önlemek ve bölgeyi korumak için halkın, çevrecilerin desteğini bekliyor.