Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde Cengiz İnşaat tarafından yürütülen yol genişletme çalışmaları kapsamında kurulan kırma-eleme tesisine karşı açılan dava kapsamında bölgede keşif yapıldı. Rize İdare Mahkemesi’nin kararıyla 9 kişilik bilim kurulu heyeti, Fırtına Deresi çevresinde incelemelerde bulundu.
Bölge halkı, çalışmalara karşı çıkarak doğanın tahrip edildiğini savunurken, Avukat Yakup Sekip Okumuşoğlu, sürecin başından itibaren usulsüzlüklerle dolu olduğunu belirtti: “ÇED süreci kapsamında dinamit atılmayacağı, dere yatağına girilmeyeceği, orman kesilmeyeceği taahhüt edilmişti. Ancak daha ÇED raporu bile alınmadan inşaata başlandı ve kırma-eleme tesisi kuruldu. Cengiz ne zaman nereye isterse dozerle giriyor, kimse dur demiyor. Söz konusu Cengiz olunca dozer hızlı, yargı yavaş, idare seyirci.”
Okumuşoğlu, aynı proje için farklı zamanlarda ayrı ÇED süreçleri işletildiğini, bu yöntemle tekil izinlerle bütünlüklü doğa tahribatının gizlendiğini savundu.
“YALANLARLA MÜCADELE EDİYORUZ”
Bir diğer avukat İbrahim Demirci ise projeyle birlikte vadi ekosisteminin ciddi tehdit altında olduğunu vurguladı:
“Başta, ihtiyaçların ruhsatlı taş ocaklarından karşılanacağı söylendi. Bugün ise vadinin içine asfalt, beton ve kırma tesisleri kuruldu. Bu, vatandaşa söylenen açık bir yalandır. Bugünkü keşfimiz bu yalanların belgelenmesi içindi.”
Demirci, yol çalışmasının uzun vadede daha fazla orman kesimine ve dere tahribatına yol açacağına dikkat çekti: “Yolu büyüttükçe insan ve trafik yoğunluğunu dağa taşıyorsunuz. 4-5 yıl sonra içecek su bulamayacağız.”
“ASLINDA SORULMASI GEREKEN ŞU: CENGİZ YOL BİTİNCE GİDECEK Mİ?”
Fırtına Vadisi’nde yaşayan Necibe Aytemiz ise, “Ekosistemi bozmadan, doğayı tahrip etmeden yatırım yapılsın. Cengiz Holding yol bittikten sonra bu bölgeden çıkacak mı, asıl soru bu,” diyerek endişesini dile getirdi.
Bölge halkı, sürecin hukuki ve bilimsel denetim altında yürütülmesini isterken, vadinin daha fazla zarar görmemesi için mücadeleye devam edeceklerini belirtiyor.
