Özgür bir Türkiye hayal ediyorum

Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay kadınların can güvenliği söz konusu olunca boğazının düğümlenmediği, her anlamda özgürleştiğimiz bir ülke hayali kurduğunu söylüyor.

Özgür bir Türkiye hayal ediyorum
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.11.2021 - 09:49

O sanayinin içine doğmuş, çocukluğunda oyunları bile fabrika içinde oynamış, şimdi babasından devraldığı Kale’de 5 bin 141 kişiye istihdam sağlıyor.

“Sadece evimize iyi bakmanın yetmediğini, yaptığımız her seçimle dünyaya da iyi bakmamız gerektiğini daha iyi anladık ve ‘İyi Bak Dünyana’ hareketini başlattık” diyen Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay ile konuştuk.

Sanayici bir ailede doğdunuz, hayalinizdeki meslek neydi?

Sanayici bir ailenin kızıyım. Rahmetli babam, Kale Grubu’nun kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur. Kendimi hatırladığım ilk yaşlarımdan itibaren hep üretim ortamında bulundum. Üretimin Türkiye’nin bir numaralı meselesi olduğunu ve sanayileşmeden kalkınmanın olmayacağını duyarak büyüdüm. Oyunlarımı bile fabrika içinde, bahçesinde oynardım; belki de bu nedenle hep mühendis olmak istedim. İtalyan Lisesi’nden mezun olduktan sonra İTÜ’de İşletme Mühendisliği eğitimine başladım. Babam benim, kendisi gibi Boğaziçi Üniversitesi’nde okumamı istiyordu. Ama ben son gece üniversite tercihlerimi değiştirerek İTÜ’ye gittim. Yüksek lisansımı Harvard’da tamamladım. 2007’den bu yana Kale Grubu Başkanı ve CEO'su olarak görevimi sürdürüyorum.

İş dünyasındaki ilk rol modelim, babamdı. İçimdeki gücü keşfetmemi sağladı.

Pandemide "İyi Bak Dünyana Hareketi" başlattınız, nasıl bir dönüşüm geçiriyorsunuz?

Kale Grubu’nun mayasında süreklilik ve tutarlılık arz eden insan odaklılık ve sosyal fayda/ortak değer yaratma anlayışı var. İyi Bak Dünyana hareketi de bugünkü ve gelecek nesiller için sürdürülebilir yaşamı hedeflediğimiz böyle bir yatırım…

Pandemide yaşam alanlarımız çok daraldı. Evimiz, adeta tüm dünyamız oldu. Sadece evimize iyi bakmanın yetmediğini, yaptığımız her seçimle dünyaya da iyi bakmamız gerektiğini daha iyi anladık ve ‘İyi Bak Dünyana’ hareketini başlattık.

Bu hareketle kendi dünyalarımızda başlatacağımız küçük değişimlerin birleşerek, geleceği şekillendiren, dünyayı iyileştiren anlamlı bir dönüşüm haline geleceğine inanıyoruz.

Ben sadece eleştiren değil, sahada mücadele eden olmak gerektiğine inanıyorum. Kale Grubu’nun kapısından içeri giren herkesin, büyük yüreklilikle benimsediği ve gereğini yerine getirmeye çalıştığı bir seferberlik. Değişimin her zaman en küçük yerden, kendimizden, kapımızın önünden, yerel olandan başlayacağına, küçük çabaların, büyük sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.

Nevruz köyü kadınlarına destekleriniz var, nasıl bir destek bu?

Babamın da bıraktığı öğreti ve miras ışığında, Grup olarak değişimin yerelde başladığına, kalkınmanın kadınıyla erkeğiyle bir bütün olduğuna inanıyoruz. Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Nevruz Köyü, babamın doğduğu köy. Adını Atatürk’ün koyduğu bir köy. Bu Yörük köyünün, özverili ve çok da becerikli kadınları var. 3 yıl önce bizim de cesaretlendirmemizle bir araya gelerek, el emeğiyle ürettikleri tasarım odaklı tekstil ve hediyelik eşyaları değerlendirmeye başladılar. Kendi kooperatiflerini kurarak işi biraz daha profesyonel boyuta taşıdılar. Markalaşma yolunda büyük yol kat ettiler. Klasik patikleri ile yurtdışına açıldılar. Ben de bu patikleri, ev ayakkabısı olarak büyük keyifle kullanıyorum. Kurumsal hediye tercihlerimizi de bu yönde kullanıyoruz.

SADECE İŞVEREN DEĞİLİZ

Çok sayıda sayıda sosyal fayda odaklı projeniz var, burada amaçlarınız neler?

64 yıllık geçmişi olan bir sanayi grubu olarak, bu ülkede sadece işveren değil, değer veren olmaya odaklandık. Yaptığımız her iş, attığımız her adım, birilerinin hayatına dokunsun ve iyileştirsin istiyoruz. Bugün pandeminin de etkisiyle herkes sosyal fayda ya da ‘amaç’tan söz eder oldu. Ama biz bu farkındalığa çok uzun yıllar öncesinden erişmiş bir grubuz.

Söylem tek başına yeterli değil, artık eyleme de geçmek gerekiyor. Bugün artık hiçbir şirket, yıllık faaliyet raporuna birkaç paragraf ekleyerek üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini iddia edemez. Bu tür sosyal fayda odaklı çalışmalarınızı sosyal sorumluluk gibi değil, bir iş modeli gibi planlayıp kaynak ayırmanız gerekiyor.

Kale Grubu’nun DNA’sında üretime, kültürel mirasımıza, değerlerimize, sanatçılarımıza sahip çıkmak var.

Kale Grubu'nda çalışan kadın sayısı ve oranları nelerdir?

Kale Grubu olarak, yapı ürünleri ve havacılık gibi “sert sektörlerde” faaliyet göstermemize karşın grubumuzda kadın çalışan oranımız, alanımıza göre ortalamanın üzerinde… Toplam 5 bin 141 çalışanımız arasında kadın çalışan sayımız 1.023. 183 yöneticimizin ise 42’si kadın. İyi bir eğitim alan genç kadınların sanayiciliğe özenmesini istiyoruz. Kadınlar yollarına çıkan tüm engellere rağmen hiç vazgeçmeden çalışmaya devam etsinler. Başarısızlıktan korkmasınlar, denememekten korksunlar.

Kadına şiddetin önüne geçmek için neler yapılmalı?

‘Kadına yönelik şiddet’ hem toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan hem de bu eşitsizliği körükleyen bir sorun. Aynı zamanda bir insan hakkı ihlali. Kadının çalışma yaşamına ve sosyal hayata katılımını engelleyen, üretkenliğinin önünde duran devasa bir sorun. Burada en önemli çözüm yolu, hukuk. Şiddet sarmalını aşmak için kadınıyla erkeğiyle topyekûn mücadele vermemiz gerekiyor.

Hayattaki idolünüz kim?

Hayatımda örnek aldığım, geçmişten geleceğe yaşantıma yön veren, idolüm tabii ki babam… Sınırlarımı aşmam için cesaretlendirmiştir. Aslında kolay bir ilişkimiz de olmadı. Bende daima kendimi ona karşı ispat etme, kendi hayallerimin peşinden gitme arzusu vardı. Onda ise beni koruma kollama, bir yandan çıtayı yukarı koyma ve sınırlarımı zorlama gayreti…

İş özel hayat dengesini nasıl kuruyorsunuz?

Günümün büyük kısmı iş, STK ve meslek örgütlerindeki sorumluluklarım için çalışarak geçiyor. Bu kadar yoğun bir tempoda iş-özel hayat dengesini çok iyi kurduğum söylenemez. Mecbur kalmadıkça hafta sonları program yapmam. Eşimle ve oğlumla zaman geçirmeye özen gösteririm. Annem benim için çok özel bir insan. En ufak bir zaman aralığında bile kendisini ziyaret ederim.

YARIN DOĞUM GÜNÜM

Nasıl bir Türkiye hayaliniz var?

Yarın, yani 7 Kasım doğum günüm. 57 yıllık yaşam tecrübem boyunca öğrendiklerimi, deneyimlerimi artık daha fazla insanın yararlanması için daha çok paylaşır oldum.

Ben, ülkemin insanları için umudunu daima canlı tutanlardanım… Kadın istihdamının erkeğinkiyle eşit olduğu... Kız çocuklarının önünde bütün kapıların açıldığı... Kadınların can güvenliği söz konusu olunca boğazımızın düğümlenmediği… Ayrıcalıkların değil, fırsat eşitliğinin konuşulduğu... Her anlamda özgürlüklerin arttığı… Doğanın, canlının kıymetinin daha iyi anlaşıldığı… İnsanlarımızın hayal ettiklerini gönlünce gerçekleştirebildikleri günlerin umudunu taşıyorum. Gelecek nesillerin daha mutlu ve sürdürülebilir bir Türkiye’de yaşamasını diliyorum.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler