Kadınlarımız siyasi hayatta

Kadınlarımız siyasi hayatta

1.12.2025 09:47:00
Güncellenme:
Kadınlarımız siyasi hayatta

KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...

Türk kadını, 3 Nisan 1930 tarihinde “Belediye Seçimlerinde Seçme ve Seçilme” hakkını elde ettikten sonra, 26 Ekim 1933 tarihinde “Köy İhtiyar Heyetine ve Muhtarlığı Seçme ve Seçilme” hakkını elde etmişlerdir.

Kadınların kazandığı siyasal hakların en önemlisi ise; 5 Aralık 1934 günü kazandıkları “Milletvekili Seçme ve Seçilme” hakkıdır. Yasayla; yirmi iki yaşını bitiren her Türk, “Milletvekili Seçme” hakkına, aynı yasanın 11. maddesiyle de otuz yaşını bitiren kadın-erkek her Türk “Milletvekili Seçilebilme” hakkına kavuşmuştur.   

5 Aralık 1934 tarihinde 191 milletvekilinin imzasıyla teklif edilen “Kadınların Milletvekili Seçilme” hakları; meclise katılan 317 milletvekilinden 258’inin olumlu, 58’inin çekimser ve 6’sının boş oyuyla kabul edilmiştir.     

Başbakan İsmet İnönü yaptığı sunuş konuşmasında, kadına siyasal haklarının tümünü tanımakla, Türkiye’nin ona, eski yetkilerini vermekten başka bir şey yapmadığını söylüyor ve konuşmasını şöyle sürdürüyordu:

“Türk kadınının hakkı olduğu yerden ayrılıp, bir süs gibi, memleket işine karışmaz bir varlık gibi köşeye konması, Türk töresinin ve Türk anlayışına uymayan bir usuldür ki, bu usulün Türk memleketlerinde yerleşmesi, asırlarca geçirdiğimiz felaketlerin başlıcalarından ve esaslılarından birini teşkil eder.  

…Türk kadınına bu hakkı bir lütuf olarak veriyoruz kanısında asla değiliz ve kimse, bu kanıda olamaz. Bizim kanaatimiz, bizim geleneklerimiz, Türk kadını için böyle görevlere girmek, gerçekten hakkı olduğu halde, yanlış olarak, zulüm olarak, çoktan beri geri bırakıldığı merkezindedir.” 

Manisa Milletvekili Refik Şevket İnce de aynı yönde bir konuşma yaparken, Şebinkarahisar Milletvekili Sadri Maksudi kadınlara erkeklerle aynı hakları tanımanın Türkiye’nin demokratik bir rejimi benimsemesinin doğal bir sonucu olduğunu belirtmiştir. Hemen ardından söz alan Sivas Milletvekili İsmail Mehmet ise şöyle haykırıyordu:

“Senelerden beri hizmet ettiğimiz padişahtan biz bu hakkı isteseydik, mükâfat olarak bizi ya ipe çekerdi ya denize atardı. Türk kadınları, Türk köylüleri, sizin için mutluluğun yolu açılmıştır, çünkü başımızda Atatürk vardır.”  

Gazi Mustafa Kemal Paşa, kadınların genel seçimlere katılma hakkının önemini daha sonra şöyle vurgulamıştır:

“Bu karar Türk kadınına, toplumsal ve siyasal yaşamda, başka ulusların kadınlarının sahip olduğundan daha yüksek bir yer kazandırmıştır. Çarşaflı ve kapalı Türk kadınını, gelecekte tarih kitaplarında aramak gerekecektir. Türk kadını büyük bir yeterlikle aile içindeki yerini doldurmuştur; mesleksel yaşamda ise; tüm alanlarda büyük başarılar kazanmıştır. Belediye seçimlerine katılarak siyasal yaşamda kendini deneyen Türk kadını, şimdi genel seçimlere katılırken hakların en önemlisini kullanmaktadır. Pek çok uygar ülkede kadınlara tanınmayan bu hak, bugün Türk kadınının elinde bulunmaktadır. O bu hakkı, yetkinlikle ve gerektiği gibi kullanacaktır.” 

Türk kadınlarının toplum içerisinde hak etmiş oldukları yeri almalarında kararlı ve güçlü desteğini esirgememiş olan Atatürk’e göre, “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından daha fazla çalıştım.” diyemez. Dolayısıyla Türk Kadını, kendisine tanınan bütün haklara layık olduğunu, hem söz konusu haklar tanınmadan önce asalet ve kahramanlığı ile hem de, bu haklar tanındıktan sonra kısa zamanda çeşitli meslek dallarında göstermiş olduğu başarılarla kanıtlamıştır.

CUMHURİYETİN İLK KADIN MİLLETVEKİLLERİ

Cumhuriyetin 11. yılında Türk kadınının elde ettiği milletvekili seçilme hakkına; Fransız kadını 1944’te, İtalya 1945’te, Yunanistan’da 1952’de, Belçika’da 1960’ta ve İsviçre’de 1971’de kavuşmuştur.  

1935 yılında yapılan ilk genel seçimde de 18 kadın milletvekili TBMM’ye girmiştir. İlk kadın milletvekilleri şunlardır: Mebrure Gönenç (Afyon), Satı Çırpan (Ankara), Türkan Örs Baştuğ (Antalya), Sabiha Gökçül Erbay (Balıkesir), Şekibe İnsel (Bursa), Hatice Özgüner (Çankırı), Huriye Baha Önüz (Diyarbakır), Fatma Memik (Edirne), Nakiye Elgün (Erzurum), Fakihe Öymen (İstanbul), Benal Nevzad İstar Arıman (İzmir), Ferruh Gürgüp (Kayseri), Bahire Bediş Morova Aydilek (Konya), Mihri Bektaş (Malatya), Meliha Ulaş (Samsun), Esma Nayman (Seyhan), Sabiha Görkey (Sivas), Semiha Hızal (Trabzon).  

Evet, Türk kadının bu hakları kazanırken acaba bu haklar kadınlara neden verildiğini yukarıda yazdığım makalede okuduk. Bu kazanımlara haftaya da devam edeceğiz.

Bu hakkı kazananlar ve onlara veren Atatürk’e şükranlarımı sunuyorum. Işıklar onlarla.

1 Aralık 2025

Ahmet Gürel