Ayça Özefe: 'Sınırlarımı kendim belirliyorum'
Ayça Özefe, bu kez “Deli Gibi” diyor. Şarkılarında yaşadıklarını biraz da hayal gücüyle besleyerek tutkulu ve özgür bir şekilde anlatıyor. Aşkı korkusuzca yaşamak gerektiğini söylüyor. Deli Gibi de böyle bir yolculuğun ürünü.
Müzisyen Ayça Özefe, moleküler biyoloji ve genetik eğitimi almış. “Aslında beni hayata bağlayan müzik olsa da bunun yanında bir şeyler için çabalamak, yeni şeyler öğrenme isteği olduğu için akademik alanda ilerlemeyi hep düşünüyordum” diyor. Müzisyen olarak insanların ruhlarına dokunup başka türden izler bırakmak istediğini anlatıyor.
- Yeni şarkınız “Deli Gibi” tutkulu, özgür ve cüretkar bir aşk öyküsü. Nedir sizdeki karşılığı?
Aslında ilk halini İngilizce ve melankolik bir havada yazmıstım. Ama Türkçeye çevirmem gerekiyordu ve yine aynı hikâyeyi tutarak daha farklı bir tarza dönüştürdük. Kendi yaşadıklarımı biraz hayal gücüyle besleyerek yazdım. İçinde hayallerim, “Böyle olsaydı nasıl hissederdim” sorusuna cevaplarım var. Ancak hikâye için “aşk” diyebilir miyiz emin değilim. Şarkıyı yazarken âşık olmak isteyen bir insanın karşısındaki insandan beklediği sevgi ve değeri haykırmasını, olmuyorsa da belirsizliğin bitmesini istediğini (infaz edilmek) anlatmak istedim.
- Ya günümüz aşkları?
Günümüzde aşk, sevgi, birçok duygu ve durum basitleştirildi. İnsanlar arasındaki özel kavramı yitirildi gibi. İlişki kurmak, tanışmak kolaylaştığı için yeni biriyle bir şeyler paylaşmak değersizleştirildi. Belki biraz yanlış bir tabir ama eski kafalıyım bu konularda.
- Moleküler biyoloji ve genetik eğitimi almıştınız. Ancak sizi hayata bağlayan şey müzik. “Nereden nereye” dediğiniz oluyor mu hiç?
Aslında beni hayata bağlayan müzik olsa da bunun yanında bir şeyler için çabalamak, yeni şeyler öğrenme isteğim olduğu için akademik alanda ilerlemeyi hep düşünüyordum. Yaşadıklarım da önemli bir etken oldu ve ileride müzisyen olamaz da ruhlara dokunamazsam insanların hayatında başka türden izler bırakayım istedim. Ama herkes “Okumayı bırak yapamazsın” dediği için bir kez daha haklı olduğumu görmek mutlu ediyor.
- Yaşamınızda müziğinizi etkileyen kırılma noktaları oldu mu?
Aslında yaşadıklarımı şekillendirdiği için ve hayatımda belli kırılma noktaları olduğu için tabii oluyor. Büyüyorum ve bu yolda geçen her gün her insan belli bir şekilde etkiliyor.
- Çocukluğunuzda da şiir yazıyormuşsunuz. Edebiyatla şimdi aranız nasıl?
Özellikle “Okurum” dediğim bir yazar yok ama olabildiğince Dostoyevski’den kaçmaya çalışırım. Hep bir şeyler karalardım küçükken. En çok da kendimi kötü hissettiğim zamanlarda. Şiirler epey uzun süre arkadaşlık etti, şimdi şarkılarla da uzun sürecek bir yakınlığımız var.
- Artıları eksileriyle sosyal medya yaşamınızda nasıl bir yer tutuyor?
Bir dönemler fazla aktiftim, o zamanlar sosyal medya bu kadar kullanılıyor muydu bilmiyorum. Ancak insanlar ve paylaşılan içerikler değiştikçe uzaklaşmaya başladım. Samimiyet çok önemli. Kitlemle eski günlerdeki gibi paylaşımlar yaparak etkileşimi artırmayı düşünüyorum.
- Sosyal medyada şöhret ve linç arasında ince de bir çizgi var. Bu üretim ve söylem özgürlüğünüze bir sansür koyuyor mu?
Açıkçası “Bir korkum yok” diye başlayacaktım cümleye ama bazı zamanlarda hissettiklerim geldi aklıma. İnsan ister istemez düşünüyor: “Ne derler şimdi bunu yazarsam” diye. Bir konu hakkında net bilgim yoksa susarım ama düşüncemi de sonuna kadar savunurum. Yani sınırlarımı kendim belirliyorum.
- Hep sorduğum bir soru var. Cevabı hep farklı. Hayatın hızını yakalamak artık çok zor, her şey çok hızlı tüketiliyor. Şimdiye nasıl direniyorsunuz?
Kendi başarımın üstüne koyabilmek benim için yeterli. Sürekli üretmek yerine kaliteli ve uzun vadede üretmek önemli. Bir bakmışsın milyonlar dinlenen bir şarkı iki üç sene sonra etkisini yitiriyor. Hayatım sadece dinlenmeye bağlı olsaydı sanırım travmatik olurdu. Şarkılarım ve sesim dinleyicilerimde yer ettiği sürece gerisini düşünmemek gerekiyor. Yoksa içinde bulunduğumuz zamanla ilgili yakınılacak çok şey var. Kolaylaştıkça değersizleşiyor her şey.
SPOTIFY LİSTEMDEKİLER...
- Müziğinizde bir arayış var. Bu arayış size nereye götürüyor?
Eskiden alternatif Türkçe müzik çok sık dinlerdim şimdi daha çok yabancı elektronik şarkılar beni etkiliyor. Ritimlerin içinde kayboluyorum. Eski dönem müzikleri benim şarkılarımda en büyük etken. Spotify listeme şöyle bir baktığımda Aurora, Joji, Pinhani, Tamino, Dolu Kadehi Ters Tut gözüme çarpıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi