Beyaz tavşanın izinde bir kuşak
İngiliz kasabasındaki bir cinayet üzerinden günümüz sosyolojisini belirleyen kavramlara güncel bir bakış...

Incel, Stacy, siyah hap, The Chad, kırmızı hap, Manosfer (manosphere)… Bu kavramların her biri, ilk bakışta size yabancı görünebilir. Geçmişleri de 1990’lardan öteye pek gitmiyor. Ancak içerikleri ve savundukları görüşler, toksik erkekliğin yüzyıllardır hüküm sürdüğü, 2024 yılında kadın cinayetlerinin (394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli ölüm) ayyuka çıktığı bu coğrafyada size tanıdık gelecektir. Evet, erkek egemen kültürün dijital dünyayla ürettiği yeni tür “erkek öfkesi ve şiddetinden” söz ediyorum.
Netflix’te yayımladığı anda tüm dünyanın ilgisine mazhar olan ve yukarıda adı geçen kavramları gündeme taşıyarak pek çok kişinin hiç duymadığı, bazılarının da yalnızca neye işaret ettiklerini bildiği fikirleri tartışmalarına neden olan “Adolescence”, bu yılın şu ana kadar en büyük çıkışı yakalayan dizisi oldu. Bu başarının altında yatan nedenlerin başında pek tabii uzun uzadıya konuşulacak sanatsal ve teknik açıdan kusursuz bir biçem, nefes kesici performanslar, hikâyesini gerçek zamanlı bir plan-sekans seçimiyle olayın tanığı kılan yapı geliyor. Ancak bu sinemasal ustalığın ötesinde diziyi tartışmaların odağı durumuna getiren ve benim de nazarımda değerli kılan bir özelliği daha var: Büyük ölçekte akran zorbalığı, sosyal medyanın körüklediği nefret, kırılgan erkeklik, çevrimiçi kadın düşmanlığı gibi sorunları, küçük ölçekte ise bunlara neden olan incel hareketi, manosfer akımı ve bunun öncülerinin genç kuşaklar üzerindeki zehirli etkilerinin anlatması.
Bir İngiliz kasabasında yaşayan 13 yaşında Jamie’nin (Owen Cooper) şafak baskınıyla odasına giren polisler tarafından cinayet suçuyla alınması ve karakola götürülmesiyle şok ve gerilim yüklü bir açılışa imza atan “Adolescence”, ilk günü anlatan birinci bölümde bu kaos ve karmaşanın gerekçesini hızla açıklıyor. Jamie’nin, okul arkadaşı Katie’yi öldürmesi bir sürprizbozan değil çünkü dizinin geri kalan üç bölümünde buna yol açan etkenler mercek altına alınmak isteniyor. Okul, karakterin iç yapısı, aile. İlk bölümde vakayı açıklayan ve sonrasında bir yılı aşkın bir süreye yayılan bir dönemde, vakanın olası nedenlerini sırayla incelemeye başlayan dizi hem Miller ailesini hem davayı yürüten dedektifleri hem de seyirciyi dijital dünyanın öteki yüzüyle tanıştırdığında ise asıl gerçek ortaya çıkıyor.
TEMEL AHLAKA KARŞI
Okulu ele alan ikinci bölümde “kokuyla” ifade edilen ve ergen çağındaki çocukların saldırganlığı, davranış biçimleri, eğitmenlerin çaresizliğiyle birlikte sosyal medyayla büyümüş, temel ahlaki değerlere kaşı çıkan bir kuşağın portresi çizilirken, üçüncü bölümde, Jamie’nin karakter özelliklerini, onun karşısına konumlandırdığı bir kadın klinik psikoloğu aracılığıyla kelimenin tam anlamıyla “deşmeye” başlıyor. Son bölüm ise böylesi bir vakanın ardında aranacak diğer olası neden olarak aileyi masaya yatırırken ailenin fertlerini de daha ayrıntılı anlatma fırsatı da yakalıyor.
İşte “Adolescence”, dört bölüm boyunca bir vakayı neden ve sonuçlarıyla tartışırken sosyal medyanın yaşamımızın her alanına nüfuz ettiği bir çağda, “evde odalarında güvenli olduklarını düşündüğümüz çocuklarımızın” gerçekten güvende mi olup olmadıklarını sorusunu yüzümüze çarpıyor ve ekliyor: Çocuklarınıza ahlaki değerleri, nasıl davranmaları, konuşmaları ya da ne yapmaları gerektiğini öğretiyorsunuz; peki ya internette nasıl dolaşmaları gerektiğini öğretiyor musunuz? Başka bir deyişle, “beyaz tavşanın izinden o deliğe giren” bu çocukların, okulda birbirlerine neler yaşattıklarını ne kadar fark ediyoruz?
Adolescence’da, Jamie’nin vakasında her bölümde incelenen her bir unsurun payı önemli ancak temelde, perde arkasında gizlenen o korkutucu karanlığın etkisi/katkısı var. Bu nedenle Kanadalı bir kadının 1997’de, tümüyle iyi niyetlerle başlattığı ve yalnız kadın ve erkeklerin bir araya gelerek ortak sorunlarını konuşmak için oluşturduğu topluluk projesinin (Involuntry Celibacy Project) yıllar içerisinde, üyelerinin “toplu katliamlarıyla” birlikte kadın düşmanı bir yapıya büründüğü incel ile erkeklerin alanını ve haklarını bir tür kadın karşıtlığına dönüştüren manosfer gibi hareketlerin sosyal medya ile körüklendiğini ve gençler üzerindeki etkilerini göstermek bu dizinin asıl derdi.
Puanım: 9/10

En Çok Okunan Haberler
-
AYM Başkanı: Hassas teraziler bir gün kurulacak
-
4.3 büyüklüğünde deprem panik yarattı
-
'Çok çekinilecek bir durumla...'
-
İBB operasyonunda yeni dalga!
-
'1 Mayıs' ve 'Ümit Özdağ' kararını açıkladı!
-
Ahmet Ercan'dan 'büyük İstanbul depremi' açıklaması
-
Anket sonuçlarını paylaştı
-
Soylu, Özel'i hedef aldı, 'kaset' iddiasına yanıt verdi
-
Ünlü markanın konserveleri acil olarak toplatılıyor!
-
İmamoğlu'nun avukatının avukatı için karar!