Bir 21. yüzyıl hastalığı: Nomofobi
Durup dururken telefonunuzu kaybetme endişesi mi yaşıyorsunuz? Sizde de "nomofobi" olabilir!
Günümüzde her işimizi akıllı telefon aracılığıyla yapabiliyor olmamız yaşamımızı kolaylaştırsa da cebimizde taşıdığımız bir elektronik cihaza çok fazla sorumluluk yüklemek beraberinde bazı sorunları da getiriyor. Durup dururken yaşanan telefon kaybetme korkusu olarak tanımlayabileceğimiz “nomofobi” de bu sorunlardan birisi, belki de en önemlisi.
Yıllardır farklı mecralarda dile getirilen “akıllı telefon bağımlılığı”nın yarattığı sosyal sorunlar bir yana “nomofobi” telefon kaybetmenin günlük yaşamda yaratacağı olası aksaklıkların büyüklüğüne işaret ediyor. Bu açıdan pek çok bireyin telefonunu kaybetmeye ilişkin yaşadığı endişe epey anlamlı.
İlk olarak 2009’da ortaya atılan bu kavramla ilgili yapılan araştırmalar zaman içinde “nomofobi”nin akıllı telefon teknolojisindeki gelişmelere eşdeğer biçimde nasıl arttığını ortaya koyuyor. 2019’da Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmada katılımcıların yüzde 44’ü telefonlarını kaybedip çevresiyle iletişim kuramazsa yaşayacağı duyguyu, “endişeli ve kaygılı” olarak tanımlıyordu. Geçen yıl Hindistan’da yapılan bir araştırma ise telefon kullanan her dört kişiden üçünün “nomofobi” yaşadığını ortaya koymuştu. Günümüzde dünya nüfusunun neredeyse yüzde 80’inin akıllı telefon kullanıcısı olduğunu düşünürsek bu duygunun ne kadar büyük bir kitlede var olabileceğini öngörebiliriz.
Nomofobi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir rahatsızlık olarak tanımlanmasa da Connecticut Üniversitesi’nden psikiyatrist David Greenfiled, telefon bağımlılığının da dopamin salgılayarak beynin haz devrelerini harekete geçirdiğini, bu yönüyle diğer birçok bağımlılığa benzediğini söylüyor.
TELEFON İLİŞKİLERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Uzm. Psikolog / Aile ve Evlilik Terapisti Sim Korçan
- Nomofobi yoksunluk sonucu oluşan depresyon ve kaygıya işaret ediyor. Bu açıdan temel bazı korkularımızla eşleşen bir yanı var mı?
Günümüzde telefonlarımızın oynadığı rol çok büyük. Bu yüzden telefonsuz olmanın yarattığı genel endişe ya da aşırı kullanım patolojik olarak nomofobi ya da bağımlılık diye değerlendirilmez. Nomofobi patolojik olarak değerlendirildiğinde ise herhangi bir kaygı bozukluğunda olduğu gibi yoksunluğun yarattığı kaygının günlük yaşamı etkileyecek kadar şiddetli olup olmadığı ve yaşanılan kaygı ile başa çıkılma şekli göz önünde tutulur. Dolayısıyla yaşamlarımızda bu kadar büyük rol oynayan bir aracın yoksunluğunun yarattığı kaygının temel bazı korkularımızla eşleşmesi doğaldır. Örneğin, acil bir durumda yardım isteyememe korkusu, sosyal olarak geride kalma korkusu, önemli bilgilere erişememe korkusu. Temel bazı korkularımızda da herhangi bir tehlike veya tehlike olasılığı düşüncesinin yarattığı kaygı günlük hayatlarımızı etkileyebilmektedir ve nomofobi de bu durumları tetikleyebilir.
- Akıllı telefon ve en temel isteklerimizden olan güvende olma isteği arasında somut bir bağlantı var mı?
Psikolojik açıdan nomofobinin varlığı akıllı telefonların yarattığı olumsuz bir durum olarak görülse de akıllı telefonların güven duygusu gibi temel ihtiyaçlara fayda sağlaması da ruhsal olarak pozitif bir etken. Akıllı telefonların sağladığı önemli özelliklerden biri ulaşılabilirliktir ve bu da beraberinde güvenlik duygusunu getirir. Bu yüzden burada somut bir bağlantı olduğu söylenebilir. Ulaşılabilirlik akıllı telefonların sağladığı bir fayda olarak düşünüldüğünde bu yönde sağlıklı bir ilişki denebilir ancak her türlü ilişkide olabildiği gibi bu ilişkinin de toksik yönleri oluşabilir.
- Akıllı cihazlarla kurulabilecek sağlıklı ilişki nasıl olmalı?
Çift danışanlarımla çalıştığımda sıkça duyduğum konulardan biri sabah birlikte kaliteli vakit geçirmek yerine uyanır uyanmaz yatakta doğrudan sosyal medyada kişisel vakit geçirilmesidir. Akıllı cihazlarla kurulabilecek ilişkinin toksik olabileceği ve bağımlılık yaratabileceğinin farkındalığı önemli unsurlardan biri. Bu ilişkiyi sağlıklı kılmak için akıllı cihazların faydalı yönlerine yönelmek, boş zamanda vakit harcamak yerine ihtiyaç halinde kullanmaya özen göstermek, kullanım süresini takip etmek, uyumadan önce ya da ilk uyanıldığında direk telefona bakmamak, sosyal ortamlarda telefondan uzak durmak gibi davranışlar ile dengeyi sağlamak önemli.
NOMOFOBİ BELİRTİLERİ VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI
- Yaygın görülen belirtileri telefon yoksunluğunda şiddetli kaygı, panik ve stres hissi, telefon yoksunluğu olasılığından korkma, telefondan uzak kalamama durumu gibi farklı davranışsal, fizyolojik ve psikolojik etkilerdir.
- Herhangi bir bağımlılığın üstesinden gelinmesi için ilk adım kabullenmedir. Sonrasında bu belirtileri gösteren bireylerin profesyonel psikolojik destek alması önemlidir.
- Bireyler mümkün oldukça yaşadıkları kaygıyı azaltma üzerine meditasyon, yoga, nefes egzersizleri gibi etkili başa çıkma stratejileri uygulayıp kaygıyı tetikleyici unsurlardan uzaklaşma üzerine yaşam değişiklikleri uygulayabilirler.
- Yaşanılan kaygıyı azaltmak için dışavurum tekniklerinden sanat, yazı, oyun gibi öğelere de başvurulabilir.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza