Dünyaya ikinci bir şans verin
2050 yılına kadar küresel karbon emisyonunun dörtte birini oluşturacağı öngörülen moda sektörünün dünyaya verdiği zararı azaltmak için bir fırsat kapıda bekliyor. İkinci el ürün satın almak...
“Moda”yı duyduğumuzda aklımıza sıklıkla tekstil endüstrisi gelir ki böyle düşünmekte de çok haklıyız. Moda kelimesinin etimolojik yolculuğu elbette bize birçok şey anlatıyor ancak bu yazının konusu bu değil! Küresel ısınmanın etkilerini son zamanlarda gündelik yaşantımızda sıkça deneyimler olduk. Kar kıtlığı nedeniyle kapanan kayak merkezlerinden çiftçinin kuraklık nedeniyle hasat sorunu yaşamasına kadar sosyoekonomik sınıfımız ne olursa olsun iklim değişikliği yan etkileri ile kapımızda.
Moda endüstrisi ise gezegenimiz için en büyük kirleticilerden bir tanesi. Hammadde tedarik zinciri, üretim sırasındaki enerji kullanımı, üretim atıkları, tüketiciye ulaşımı, kullanmadığımız veya eskiyen giysilerin atıkları derken dünyamız için bayağı zararlı bir endüstri. Avrupa Parlementosu’nun verilerine göre küresel karbon emisyonlarının yüzde 8-10 oranında miktarı giysilerden ve ayakkabılardan geliyor. Bu miktar havacılık ve denizcilik sektörünün toplam emisyonlarına eşit. Moda endüstrisinin 2050 yılına kadar dünyanın karbon bütçesinin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturacağı öngörülüyor. Yalnızca dünyamız ve diğer türler değil insan için de epey sorunlu bir sektörden söz ediyoruz. Özellikle hızlı moda endüstrisinin ucuz işgücü arayışı nedeniyle Çin, Bangladeş, Hindistan gibi ülkelerde konumlanması sosyal adalet açısından da sorunlar ortaya çıkarıyor.
Peki ne yapacağız? “Bir tişörte daha gereksinimim var”, “Okul açıldı çocuğuma yeni bir ayakkabı almalıyım”, “İş yaşamında her gün aynı gömleği giyemem”, “Ben influencer’ım fotoğraflarımda farklı giysiler yer almalı” veya “Ben bir oyuncuyum davetlere aynı elbise ile gidemem” diyorsanız yazıyı okumayı sürdürün. Çünkü size “Hiçbir şey satın almayın” demiyorum elbette. Bunu iki açıdan söylemem imkânsız: Gereksinimlerimiz var, bu yüzden satın almak durumundayız ve tabii ki her konuda olduğu gibi çevre konusunda da elimizden geldiğince destek olabiliyoruz. “Öyleyse nasıl bir yol izlemeliyiz” derseniz de birçok seçeneğimiz var. Bu seçeneklerden bir tanesi ikinci el ürünleri satın almak.
‘OLUR MU ÖYLE ŞEY’ DEMEYİN
Y kuşağı ve Z kuşağı tanıdıklarım bu konuda açık fikirli. Yaş almış büyüklerimle bu konuyu konuştuğumda hâlâ biraz mesafeliler, hatta bir kısmı “Olur mu öyle şey” diyor. Öte yandan moda endüstrisindeki pek de hoş olmayan verilerden ve dünyamızın biyoçeşitliliğini tehdit eden sorunlardan söz edince epeyce katı yaklaşımlar bile “Neden olmasın”a dönebiliyorsa umut var demektir. ABD merkezli thredUp ve GlobalData’nın 2021 Resale (yeniden satış) raporuna göre, toplam ikinci el pazarının hacminin 2029 yılına kadar 80 milyar ABD dolarına ulaşarak hızlı modanın neredeyse iki katına çıkacağı öngörülüyor.
İnternetten birçok ikinci el mağazası bulup çevrimiçi sipariş verebilirsiniz. Ancak siparişleriniz sırasında ürünün size ulaşımındaki emisyonları da düşünmekte fayda var. Örneğin Londra’daki çok beğendiğiniz bir vintage mağazasından çevrimiçi sipariş vermek yerine bu alanda hizmet veren yerel bir oluşumu seçmelisiniz. İlla Londra diyorsanız da oraya gittiğinizde mağazadan satın almalısınız diye düşünüyorum.
SATIN ALMA KİRALA
Gelelim ikinci el alırken nelere dikkat etmek gerektiğine: En önemlisi yalnızca bir kez giyeceğiniz herhangi bir şeyi satın almayın, kiralayın. Ancak “Ben bu giysiyi ya da ayakkabıyı birçok kez kombinlerim” diyorsanız ve gereksinimleriniz içinde yer alıyorsa satın alın. Gereksinim kelimesi ucu açık bir kavram gibi gelebilir ancak hepimizin gereksinimleri birbirinden farklı olabilir. Bu konuda kendimize ve çevremize eleştiri verirken yargıdan mümkün olduğunca uzak durmak lazım. Bir de bir ürünün fiyatına bakarken onu kaç kez giyeceğinizi düşünüp birim başı maliyet hesaplayın derim. Çünkü bazen etiket fiyatı fazla gibi görünen bir ürünün birim başı maliyeti çok daha uyguna gelebiliyor.
TÜRKIYE’DEN İKİNCİ EL SEÇENEKLER
Türkiye'den farklı bütçelere göre birkaç ikinci el mağazası önerecek olursam:
OriginalSeconds: Eda Gürkaynak tarafından kurulan ikinci el bir lüks moda platformu.
ModaCruz: Melis Güçtaş tarafından kurulan Türkiye’de faaliyet gösteren bir ikinci el çevrimiçi alışveriş sitesi.
Gardrops: Ertuğrul Özpolat tarafından kurulan giysi ve aksesuvarların satışına ve takas edilmesine aracılık eden bir girişim.
Dolap: Cenk Çivici, Yiğit Darçın ve Hande İzmirlioğlu tarafından kurulan ikinci el moda uygulaması.
YOK ETMEK YASAK DÖNÜŞÜM ZORUNLU
Fransa’nın döngüsel ekonomiyi ve atık karşıtlığını merkeze alan yasa tasarısı umuyorum 2023 yılında küresel ölçekte birçok markayı da etkisi altına alır. Yasa tasarısı, 1 Ocak 2022’den itibaren geçerli olmak üzere, satılmamış gıda dışı ürünlerin imha edilmesini yasaklamakta. Şirketler satılmamış ürünlerini depolamak veya satılmayan ürünleri imha etmek yerine yeniden kullanmak, bağışlamak veya geri dönüştürmek zorunda.
Sürdürülebilirlik Haberleri
- Bankalar ne kadar çevreci?
- İklim değişikliği 'toprağı' olumsuz etkiliyor
- Arktik Okyanusu için uyarı: 2027'de korkutan senaryo...
- COP29 büyük bir hayal kırıklığı!
- İYİ HABER
- İklim sözlüğü: Su ayak izi
- Yenilenebilir enerji dünyanın geleceği
- Dünya için esin kaynağı öyküler
- Türkiye’den ve dünyadan çevre gündemi
- ABD iklim inkârcısı mı oluyor?