Hepimiz influencer olduk!

Hepimiz influencer olduk!

20.07.2025 11:57:00
Güncellenme:
Alican Elkorek
Takip Et:
Hepimiz influencer olduk!

İçerikleriniz az izleniyor diye üzülüyor, etkileşiminizi yeterli bulmuyorsanız bu basit ama etkili adımları uygulayın.

Artık sosyal medyada herkes bir köşe yazarı, haber spikeri, yaşam koçu, spor eğitmeni ve zaman zaman da stand-up komedyeni. Peki neden bu kadar görünür olmak istiyoruz? Kısacık videolarla neden sonsuz bir kalıcılık düşlüyoruz? Ve asıl soru: Bu oyunda gerçekten kazanmak mümkün mü?

İnsanlık olarak alkış almayı, topluluklara seslenmeyi, görünür olmayı hep sevdik. Bu, belki de mağara duvarlarına çizilen ilk resimle başladı. O resmi çizen kişi olasılıkla şöyle düşünüyordu: “Şu öküzü ne güzel çizdim, herkes görsün...”

Instagram ise o mağara duvarının yüksek çözünürlüklü. Ancak bu kez mağaranın milyonlarca sakini var. Ve hepsi aynı anda “Ben buradayım!” diye bağırıyor. Çünkü görünürlük, çağımızın yeni statü sembolü. Tıpkı eski zamanların en parlak zırhı, en güçlü silahı ya da en hızlı atı gibi...



BİLİNİRLİK BİZE NE SAĞLAR?

SIrf influencer’lar değil doktorlar, psikologlar, avukatlar hatta emekli bir matematik öğretmeni bile sosyal medyada “kişisel marka” olmak istiyor. Çünkü algoritmayı doğru oynarsan yaşamın değişebilir. Hem de sabahın köründe işe gitmeden... Etkileşimin yüksekse, reklam gelirlerin de yüksek oluyor. Üstelik bu reklam markalardan da gelmek zorunda değil. Güzel bir profil, estetik bir akış da sosyal statü getiriyor. Kadınlar ve erkekler, kendilerini, bedenlerini ve yaşam tarzlarını beğendirmeyi seviyor.

ALGORİTMANIN RUH HALİ

Instagram algoritması bir yapay zekâ gibi değil de sanki duygusal zekâsı yüksek bir cadaloz gibi çalışıyor. Seni ya çok seviyor ya da hiç görmüyor. Bu sistemin birkaç temel kuralı var:

- Etkileşim kraldır. (Beğeni, yorum, kaydetme, paylaşma)

- İlk üç saniye kaderini belirler.

- İzlenme süresi, içeriğin geleceğini belirler.

- Sürekli içerik üretirsen algoritmanın gözüne girersin.

- Ancak fazla tekrar edersen, “sıkıcı” etiketi yapışıverir.

- Bazen reklam vermen için seni “görmezden gelir.”

- Yani algoritma sana “Düzenli, yaratıcı ve etkileşimci ol” diyor.

Influencer’ların algoritmayla ilişkisi biraz platonik bir aşk gibidir. Sürekli ilgi bekleyen bir sistemin peşinden koşan milyonlar... Herkes reels’la aşk yaşıyor ama çoğu zaman karşılık göremiyor. Milyon takipçili hesap sahipleri bile sabah şöyle uyanıyor: “Algoritma beni bu sabah sevmedi. Dün 250K izlenme almıştım, bugün 12K.” Bu da insanları bunalıma sürüklüyor.



SEN DE VİRAL OLABİLİRSİN AMA NASIL?

Diyelim ki fenomen olmak istemiyorsun ama videoların az izlendiğinde yine de canın sıkılıyor. O halde bu basit ama etkili taktiklere bir göz at:

- Doğru saatlerde paylaşım yap. (Genellikle sabah 10–12 ve akşam 18–20 arası)

- Instgaram’da reels, story’den daha etkili. story geçici, reels kalıcı.

- Yüzünü göster, sesini koy. İnsanlar yüzle bağ kurar.

- Alt yazı ekle. Sessiz izleyenler için hayat kurtarır.

- Samimi bir dille “Kaydet” ve “Paylaş” çağrısı yap.



YARISI FİLTRE YARISI GERÇEK

Instagram, modern çağın aynası. Ancak biraz eğri gösteriyor! Herkes mutlu, herkes başarılı, herkes Bali’de. Sen ise evde mercimek ayıklarken “Ben neredeyim?” diye sorguluyorsun. Bu çok doğal. Çünkü orası bir sahne, sen ise kuliste kalmış gibisin. Peki ne yapmalı?

- Kullanımı günde belli saatlerle sınırla.

- Gerçek yaşamda yaşamadığın şeyleri orada da tüketme.

- Seni kıyaslamaya yönelten hesaplardan uzak dur.

- Üret ama sürekli tüketme.

- Şunu unutma: Telefonun şarjı kadar ruhunun da şarjı bitiyor. Kendini de şarj et.

ALGORİTMA GÖRMESE DE SEN ÖZELSİN

Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysan, seni buraya getiren şey algoritma değil merak, bağ kurma ve gerçeklik duygusu.

Sosyal medya büyük bir sahne olabilir ama bazen en güzel gösteri, ekran kapandığında başlar. Görünür olmak güzeldir, görünürken kendini kaybetmemek daha güzeldir.

İlgili Konular: #Influencer