Sanat ikinci şansı verir mi?

Sıradan bir dolandırıclık mıydı yaptığı, yoksa tarihin en büyük sosyal deneyi mi?

Kendisini New York sosyetesine, yani dünya finans ve ticaret ağlarının iplerini elinde bulunduran kişiler ve onların yakınlarına, entelektüel birikimi yüksek, sıra dışı zevkleri olan, çok zengin bir sanatsever olarak sunan ve en büyük düşü olan New York’ta bir sanat merkezi kurmak için sosyete ile basından elde ettiği bağlantılarını seferber eden Sorokin, anlatılana göre başarmaya da çok yakındı.

İşin garibi ise Sorokin’in tüm planlarını, sosyal medyasını, üst ekonomi sınıfına mensup insanları cezbedecek, çok ince ayrıntılara kadar tasarlayacak beceriye sahip olması ve birebir iletişimdeki yüksek ikna kabiliyetiydi. Çünkü aslen gizemli, ama yoksul bir Rus ailenin kızı olan Sorokin’in söz konusu becerilerini geliştirebileceği özel bir eğitim aldığına ilişkin bir bulgu yoktu.

ABD'de, kendisini varlıklı bir Alman ailenin 67 milyon dolar değerindeki servetinin mirasçısı olarak tanıtan Anna Sorokin ya da bilinen “sahte” adıyla Anna Delvey, öyküsünü önce HBO belgeseli Anna Delvey Takes Manhattan’da sonra Netflix dizisi Inventing Anna’da paylaşarak tüm dünyaya ilginç yaşamını duyurmuştu.

2019’da 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış olan Anna Sorokin hapishanede geçirdiği sürede, sanat danışmanı Chris Martine tarafından kendisine gönderilen renkli kalemleri kullanılarak çizdiği resimlerden mayıs ayında “İddiaya Göre” adı altında bir sergi açmıştı.

Goshen'deki Orange County’de mahkûmiyeti sürdüğü için kendi sergisine katılamayan Sorokin’in eserlerinin sunumu ise geleneksel anlamda bir sergiden çok DJ'lerin, modellerin ve influencerların yer aldığı, bir parti izlenemi verdiği için dikkat çekmişti.

Toplamda 27 yapıttan oluşan bu sıra dışı etkinliğin koleksiyonuna bakıldığında ise ironik, esprili dilde çizilmiş resimlere ve eskizlere yer verilmişti. Sorokin, bu yeni işleri için "Parçalarımın bu kadar ilgi görmesinden mutluyum ve hikâyenin benim tarafımı sanatım aracılığıyla anlatma fırsatına sahip olduğum için çok minnettarım" sözlerini kullandı.

ARTIK EV HAPSİNDE

Sergiden beş ay sonra, 2022’in ekim ayında şartıyla tahliyesine karar verilen Sorokin’e ev hapsi cezası verildi. Manhattan'daki apartman dairesinde geçireceği ceza boyunca Sorokin’e, elektronik bileklik takma zorunluluğu ve sosyal medyayı kullanma yasağı getirildi.

Sonuç olarak, 200 bin dolarlık dolandırıcılıktan suçlu bulunan Sorokin, toplamda 223 bin dolar para cezasına çarptırılmıştı. Parmaklıkların ardında geçen dört yılın sonunda, serginin eser satışından toplamda 340 bin dolar elde etti.

En büyük hayali, prestijli bir sanat merkezi kurmak olan ve bu amaç için sosyeteyi dolandırmaktan çekinmeyen Anna Sorokin, kötü ününü unutturamaz belki ama sansasyonel sanat çalışmalarıyla yaşamını kazanabilir gibi duruyor. Bütün bu olayları takip ederken insan düşünmeden edemiyor Anna Sorokin bir hayalperest mi, girişimci mi yoksa sahtekâr mı?