Yılsonu karnesi: 2025’in en iyi dizileri

Yılsonu karnesi: 2025’in en iyi dizileri

21.12.2025 11:09:00
Güncellenme:
Başak Bıçak
Takip Et:
Yılsonu karnesi: 2025’in en iyi dizileri

2025, diziler açısından oldukça bereketli bir yıldı. “Pluribus” ve “Adolescence” gibi yapımlar büyük ses getirirken günümüz yaşam koşullarına yönelik tartışmaları da beraberinde getirdi. “Star Wars” ve “It”in öncül hikâyeleri ise geçmişin efsanelerini yeniden hatırlamamızı sağladı.

Yılsonu karneleri, yılın en iyileri listeleri her zaman heyecan vericidir ancak bu yılın bilançosuna baktığımızda dizi kanadında son birkaç yılın ötesine geçerek çok daha güçlü/nitelikli hikâyelerle buluştuğumuz bir yıl olduğunu görüyoruz. İşte 2025’in, dijital platformlarda yayınlanan en etkileyici hikayeleri…

Adolescence /Netflix: Yayımladığı anda tüm dünyanın ilgisini çeken ve pek çoğumuzun daha önce hiç duymadığı internete ilişkin bazı kavramları gündeme taşıyarak tüyler ürpertici bir aile trajedisi sunan Adolescence, bu yılın tartışmasız en çarpıcı dizisi. Bu başarının altında sanatsal ve teknik açıdan kusursuz bir biçem, nefes kesici performanslar, hikâyesini gerçek zamanlı bir plan-sekansla anlatma tercihi de var. 

The Studio / Apple TV+: Hollywood tarihi, kendisine yönelik hiciv hikayeleriyle dolu ancak pek azı, ışıltılı cameolarla bezeli bir kadro ile garipliklerle dolu bir mizahi damarı bir arada sunuyor: The Studio, yaratıcıları Seth Rogen ile Evan Goldberg’in gerçek deneyimlerinden yola çıkarak yazdıkları ve yönettikleri; film endüstrisinin içinde bulunduğu koşulları parodiyle-gerçeklik arasında bir yerde özetleyen bir dizi. 

Task /HBO Max: Suç ve vicdan kavşağında geçen hikâyesiyle “Task” de bu yılın dikkat çekici dizilerinden. Philadelphia’nın uyuşturucu çetelerinin cirit attığı mahallelerinde bir FBI ajanı ile suçlunun yollarının kesişmesini merkezine alan ve iyi ile kötünün, suç ile suçlunun arasındaki çizgilerin yavaş yavaş silinmeye başladığı bir öykü anlatan dizi, her karakterin suçluların yanında, kendileriyle de mücadele ettiği bir hikâye anlatıyor. 

Alien: Earth / Disney+: 70’lerin korku bilim-kurgu sinemasında mihenk taşlarından “Alien”ın, 46 yıllık külliyatının yeni meyvesi de bu yılın öne çıkan dizileri arasında. Ridley Scott’ın 1979 tarihli filminin iki yıl öncesine konumlanan “Alien: Earth”, kendisini sırf bir ön hikâye (prequel) olarak tasarlamayan, aynı zamanda günümüz kaygılarını da masaya yatırarak geleneği onurlandıran bir dizi. 

Pluribus / Apple TV+: Normal şartlarda bir dizi final yapmadan yıl sonu listelerine eklemem ancak “Pluribus”, anlatısının dehlizlerine gizlediği temalarıyla bu listeye girmeyi hak ediyor. Günümüzün belki de en temel kaygılarından birini, aşırı bireyselleşme, varoluşumuzun kadim kaynaklarından toplulukla yaşama/toplulukla var olma temalarını odağına alan dizi, dijital çağın yalnız bireylerinin özünü ve genlerine işleyen bağları inceliyor. 

Andor /Disney+: Star Wars kronolojisinde A New Hope’u önceleyen Rogue One’ın öncül hikâyesi, yalnızca hikâye bağları ile değil, bu evrene dair merak ettiğimiz ve görmek istediğimiz her şeyi anlattığı için de “Star Wars” evreninde “yeni bir umuda” dönüştü. İlk sezondan bu yana, Star Wars’un özünü oluşturan arketiplerle buluşturdu, isyanın ve devrimin ele geçirdiği ruhlarla bütünleştirdi seyircisini. 

It: Welcome to Derry / HBO Max: Stephen King’in nevi şahsına münhasır habis palyaçosu, nefis bir köken öyküsüyle bu yıl televizyona döndü. Andy Muschietti imzalı film serisinin öncül hikâyesi olarak tasarlanan dizi, Pennywise’ın kökenlerine ve kötülüğün dehlizlerine doğru tüyler ürpertici bir yolculuk oldu.

Severance /Apple TV+: Ekranlara dönen “Severance”, bu sezon gerçek dünya ve gerçeküstü dünya arasındaki sınırları silikleştirerek çekirdek temasına içsel ve dışsalların aynı kişiler olmadığı fikrini yerleştirdi. Finalde Adam Scott’ın iki ayrı karakteri değil ama iki ayrı ruhu yorumlayan performansı, mizahla dram arasında ama aslında deliliğin dağlarında gezinen dünyayı daha da cazip kıldı. 

The Pitt (HBO Max): İlk bakışta “klasik bir tıp hikayesi” görünümü sunan “The Pitt”, gerçek zamanlı inşa edilen ve bir günde yaşananlar üzerinden ABD sağlık sistemini, çalışanların yaşadıklarını, genç doktorların karşılaştıkları zorlukları, acil serviste çalışan doktorların içine kısıldıkları kapanı ve onca hengâme ve trajedi içerisinde insan kalabilmenin güçlüğünü anlatarak benzersiz bir deneyime dönüştü. 

M: Yüzyılın Oğlu /MUBI: Büyük Savaş sonrası ortaya çıkan pek çok görsel estetiği birlikte harmanlayan bir sinematografiyle sunan dizi, sizi yalnızca faşizmin kökenlerine götürmüyor; bir toplumun kırılganlıklarından, içinde bulunduğu kaostan, çürümüş düzenden beslenen bir tiranın ortaya çıkış hikâyesini anlatıyor. Ve İtalyan tarihinin, karanlık ve tozlu arşivlerinde ürpertici bir geziye çıkarıyor. 

Bonus: The Chief of War /Apple TV+ 

İlgili Konular: #Film