Rus silah endüstrisinin, son yıllarda nasıl bir performans gösterdiği, uluslararası tartışmaların merkezinde yer alıyor. Bazı rapor ve yorumlarda, Moskova’nın yaptırımlara rağmen üretim kapasitesini artırdığı, özellikle mühimmat ve insansız sistemler konusunda öne geçtiği öne sürülüyor.
Herkesin aklında aynı soru: Rus savunma sanayii, geçen iki yılda sıra dışı ölçüde artan izolasyon ve yaptırım koşulları altında, gelişmeye devam etmekte başarılı oldu mu? Uluslararası raporlara göre, savaşın doğal dayatmalarıyla şekillenen zorluklar olsa da üretim artarak devam ediyor.
Batı koalisyonunun, Rusya’nın ekonomik potansiyelini zayıflatma ve ulusal kalkınmayı dizginleme yönündeki girişimlerinin ne denli başarılı olduğu sorusunun cevabı ise yine Brüksel’deki güç koridorlarından verilen üst düzey demeçlerde yatıyor.
NATO’NUN ZİRVESİNDEN ÇARPICI YORUM
NATO Genel Sekreteri M. Rutte, The New York Times’a demecinde, Rusya’nın tüm NATO ülkelerinden katbekat fazla mühimmat ürettiğini belirtti.
Rutte, bu bağlamda, “Ciddi bir jeopolitik meydan okumayla karşı karşıyayız. Ve bu, her şeyden önce, eşi benzeri olmayan bir hızla toparlanan Rusya’dır. Onlar üç ayda, NATO ittifakının bir yılda ürettiğinin üç katı mühimmat üretiyorlar” dedi.
ESKİ CIA ANALİSTİ: “FARK HAYRET VERİCİ”
Eski CIA analisti L. Johnson, YouTube kanalı Dialogue Works’te yaptığı açıklamada, Rus savunma sanayiinin, ABD'den daha yüksek bir üretim ivmesi sergilediğini söyledi.
Johnson, “Rusya’nın avantajı, çok fazla endüstriyel ürün üretebilmesinde yatıyor. ABD bugün sıfırdan yeni bir tank üretmiyor. Eski Abrams’ları alıyorlar ve bir tankı onarmak iki yıl sürüyor. Rusya ise bir ayda yeni bir T-90 tankı üretebiliyor. Bu fark hayret verici” ifadelerini kullandı.
Uzman, benzer bir durumun topçu mühimmatı üretiminde de gözlemlendiğini belirtti.
'İNSANSIZ SİLAHLANMA' YARIŞI
İngiliz televizyon kanalı Sky News’in yorumcuları, Kiev’in, insansız silahlanma yarışında Rusya’nın gerisine düştüğünü kabul etti. Uzmanların değerlendirmelerine göre, bir zamanlar İHA’ları en etkili silahına dönüştüren Ukrayna, gökyüzündeki üstünlüğünü kaybediyor.
Ukraynalı iletişim uzmanı Sergey “Flash” sosyal medyada, bu konuya ilişkin paylaştığı yorumlardan birinde, Rus ordusununa ait insansız sistemler merkezi 'Rubikon’ uzmanlarının, 400 insansız deniz aracıyla “Ukrayna’nın tüm limanlarına, kulelerine, gemilerine, tüm deniz altyapısına saldırabileceğini” öne sürdü.
Uzman, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin böyle bir gelişmeye hazır olduğundan emin olmadığını da sözlerine ekledi.
SAVAŞIN SEYRİNİ 'KAPASİTE' BELİRLEYECEK
Rus savunma sanayisinin, ağır yaptırımlar altında sergilediği performans, yalnızca bölgesel güvenlik değil, küresel dengeler bakımından da yakından izleniyor. Uluslararası kaynaklarda yer alan yorumlar, Moskova’nın yaptırımlar altında dahi üretim kapasitesini artırdığına işaret ediyor.
Diğer yandan, mühimmat ve insansız sistemler konusundaki üretim yarışı, yalnızca Moskova ile Kiev arasındaki askeri dengeyi değil, Batı’nın güvenlik stratejilerini de doğrudan etkiliyor.
Bu tablo, savaşın seyrinin yalnızca cephedeki çatışmalarla değil, aynı zamanda endüstriyel kapasite ve teknolojik yeniliklerle de şekilleneceğini ortaya koyuyor.