ABD'de 'fentanil' alarmı: Cumhuriyetçiler Meksika'ya 'askeri müdahale' çağrısı yapıyor!

ABD’de 2020 yılında fentanile bağlı ölüm sayısı 53 bin 480 iken bu sayı 2021’de 67 bin 325’e çıktı. Fentanil alarmı ABD’li gençleri ciddi şekilde tehdit ederken muhafazakar siyasetçiler ‘askeri çözümü’ gündeme getirdi.

Çin, 2019 yılında Fentanil üretimi ve ihracatını yasakladı. Bu yasak Trump hükümeti döneminde sevinçle karşılansa da Amerika’nın fentanil sorununu çözemedi. Zira sorunun kökeni Meksika’ydı. Son dönemde ABD sınırından kontrolsüz bir biçimde binlerce göçmen ülkeye girerken onlara ciddi miktarda fentanil de eşlik ediyordu. 

SORUMLU ÇİN Mİ?

Amerikan medyası, fentanil krizinden Çin'i sorumlu tutuyor. Meksika sınırında yakalanan 23 kaçakçının da dört Çinli devlet görevlisinin adını verdiği öne sürüldü. Bu kişilerin çeşitli Çin şirketlerine bağlı oldukları iddia edildi. İddiaya göre, Çinli şirketler ABD’ye ihracat yasağı sonrası fentanili Meksika kartellerine satmaya başlamıştı.

Pekin, iddiaları reddetti ve sorumlunun ABD’nin devasa ilaç endüstrisi ve ülkedeki sosyal sorunlar olduğunu vurguladı. Çin, 2019’da fentanil üretimini yasakladıktan sonra ülkedeki üreticilere operasyonlar da yaptı. Hatta bu operasyonlarda ABD’li yetkililerle ortak çalıştılar ve mahkemeye birlikte çıktılar. 

Demokratik Parti'den Temsilciler Meclisi üyesi David Trone, artık Çinlilerle çalışmadıklarını söyledi. Sebebinin ise ABD ile ticari meseleler ve Tayvan krizi üzerine çıkan gerginlikler olduğunu ekledi.

"MEKSİKA İŞGAL EDİLMELİ..."

Ortaya atılan çözüm önerileri arasında belki de en tartışmalı olanını Cumhuriyetçi meclis üyeleri Dan Crenshaw ve Mike Waltz ortaya attı. "Devletin fentanil ve göçmen sorununu çözebilmek için kartellere askeri operasyon düzenlemesini" de içeren bir yasa tasarısı sundular. Mecliste de "kartellerin terör örgütü ilan edilmesini" içeren teklifler verildi. Ancak Meksika, bu iddialara tepkili.

Meksika Cumhurbaşkanı Lopez Obrador, hiçbir yabancı ülkenin topraklarına müdahalesini kabullenmeyeceklerini söyledi. 

Meksika’nın olası bir Amerikan müdahalesinden ve kartellerin terör örgütü ilan edilmesinden duyduğu rahatsızlığının başka sebepleri de var. Kartellerin terör örgütü ilan edilmesinin ülkeye gelecek yatırımların önünü keseceği ve turizmi baltalayacağı korkusu var. Ayrıca kartellerin daha da agresifleşmesi de ihtimal dahilinde.

Ancak ABD’nin de çözüm yolları giderek tükeniyor. Son yıllarda Meksika’ya yapılan askeri ve sivil destek giderek arttı. Ancak bu da istenen sonucu vermedi. Dahası, ABD tarafından eğitilen GAF isimli özel kuvvet personelinin sonradan kartellere katılması sonucu ABD’nin eğitimlerinde kullanılan taktikler kartellerde de kullanılmaya başlandı.

Karteller, bu taktiklere kendi geliştirdikleri "zırhlı araçları" da eklediler ve ciddi bir güç olmaya başladılar. ABD’nin kartelleri güçlendiren bu yatırımları 1 trilyon dolara mal oldu. 

ÜÇÜNCÜ AFYON SAVAŞLARI MI GELİYOR?

Bir çeşit afyon olan fentanil üzerinden çıkan tartışmalar akıllara Afyon savaşlarını getirdi.

Afyon savaşları, 1840-50 yıllarında Büyük Britanya ve Çin’i karşı karşıya getiren bir savaştı. İngilizler, endüstrilerini genişletmek adına ihtiyaçları olan hammadenin parasını ödeyebilmek için Çin’de afyon ticareti başlamışlardı. Ancak Qing Hanedanlığı Çin toplumuna zarar verdiği gerekçesiyle afyonun ülkesinde kullanımını yasakladı. Yasağa rağmen afyon satımına devam eden İngilizlerin ticaret gemileri batırılınca savaş başlamış oldu. İki savaşta da İngilizler galip geldi.

Özetle, ABD’nin şu an için bu tarz bir askeri harekata kalkışması zor gözüküyor. Ancak kartel sorunu giderek büyüyor. Özellikle Cumhuriyetçilerin 2024’te seçilmesi durumunda kartellere karşı alınacak önlemlerin sertleşeceği ortada. 

Bu önlemler askeri harekata dönüşür mü izleyip göreceğiz...