Emekli Korgeneral Nejat Bilgin, Rusya’nın Ukrayna saldırısını değerlendirdi: İşin özü Varşova Paktı'nda
Ukrayna’da devam eden Rus saldırısı dünya gündeminin odak noktası haline geldi. Saldırının tarihi geçmişini değerlendiren Emekli Korgeneral Nejat Bilgin, “İşin özü ve temeli, Varşova Paktı’nın dağılmasına kadar götürülmesi gerekiyor” dedi. Bilgin ayrıca, "NATO ve AB’nin ders çıkarması gerekiyor aksi takdirde Putin, 'Büyük Rusya' hayalinden asla vazgeçmeyecektir" diye konuştu.
Görsel: Ukraynalı bir çocuk 8 Mayıs'ta Kiev'deki İkinci Dünya Savaşı müzesindeki bir anıta çiçek bırakırken
Rusya’nın Ukrayna saldırısı devam ederken, Kiev ve Moskova’dan "müzakere" açıklamaları art arda geliyor. Peki, durum bu noktaya nasıl geldi? Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in asıl hedefi ne?
Karadeniz’de devam eden hareketliliği Cumhuriyet’e değerlendiren Emekli Korgeneral Nejat Bilgin, işin özünün ve temelinin, 1992 yılında Varşova Paktı’nın dağılmasına kadar götürülmesi gerektiğini söyledi. Bilgine göre; Varşova Paktı’nın yıkılması ve SSCB’nin dağılmasından sonra sadece Rusya’nın (veya Doğu blokunun) değil, Batı blokunun da yani NATO ve AB’nin dengeleri bozuldu.
Birçok Batı bloku ülkesinin SSCB’nin dağılmasıyla ortaya çıkan tek kutuplu dünya düzeninde ilk olarak; kuvvet indirimini "en önemli iş" olarak ele aldıklarını belirten Bilgin, "1993 yılında İngiltere’de Kraliyet Hava Kuvvetleri akademisyenleri ve İngiliz Hava Kuvvetleri komutanın, maliye bakanına bütün medya önünde 'Şu anda İngiltere’nin elindeki tek kayda değer gücü olan hava kuvvetlerini daha fazla küçültemezsiniz' diyerek meydan okuyuşunu çok iyi hatırlıyorum. Bu arada maliye bakanına meydan okuyan hava kuvvetleri komutanı da görevden alınmamıştı” dedi.
SSCB’nin dağılmasını sağlayan Batı’nın Rusya’nın kendi içinde dengeleri sağlayabilmesi için ciddi ekonomik destek sağladığının da altını çizen Bilgin, "Batı’da neredeyse NATO’nun varlığı ve fonksiyonları tartışılırken, kendini ekonomik açıdan düze çıkaran ve askeri gücünden hiç taviz vermeyen Rusya önce Gürcistan ardından Kırım, Ermenistan ve Azerbaycan’ı hizaya soktuktan sonra, Kırgızistan’da kısa bir gövde gösterisi yaptı. Bu arada en büyük hayali olan sıcak denizlere inme rüyasını Suriye’de (Akdeniz de Lazkiye Limanı ve ülke içinde 3 ayrı hava üssü) gerçekleştirdi. Şimdi ise Rusya, Ukrayna’da Donetsk ve Luganskta" diye konuştu.
"KENDİ KUKLALARINDAN BİRİNİ GETİRECEK"
"Rusya’nın Ukrayna’nın tamamını kendi toprakları kabul ettiği ve asıl hedefinin bu olduğu da bir gerçek" ifadelerini kullanan Bilgin, şunları kaydetti:
"Putin’in açık beyanlarında bundan bahsediliyor. Ancak şimdiki bu idea bekleyecek gibi gözüküyor. 15-20 yıl gibi biraz zamana ve sessizliğe ihtiyaç var. Ancak kendini tek kutuplu bir dünyada düşünen Batı’nın/NATO’nun askeri açıdan Rusya’ya karşı direnecek durumda olmadığı bir gerçek. Putin alacağını aldı ve pusuya yattı. Gelen tepkilere göre yeni bir pozisyon alacak. Ancak, takip eden hedefini de açıkça beyan etti. Ukrayna devlet başkanını alaşağı etmek ve yerine kendi kuklalarından birini getirmek. Ardından da kendi ülkesi olarak gördüğü Ukrayna’yı ilhak etmek."
Bilgin, bu durumu şu şekilde maddeledi:
- ABD’nin Romanya, Polonya ve son zamanlarda Yunanistan’da oluşturduğu güç.
- İngiltere ve Almanya’nın cılız askeri desteği Fransa’nın askeri destek sağlamayacağı beyanı.
AKSİ TAKDİRDE PUTİN HAYALİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEK
NATO ve AB’nin ders çıkarması gerektiğini söyleyen Bilgin, "Batı bir an önce toparlanmalı. Barışı sağlayabilecek en büyük unsurun güçlü bir silahlı kuvvetler olduğunu tekrar hatırlayarak bir an önce eğitimli ve kaliteli her an harbe hazır bir askeri gücü elinde bulundurmalıdır. Aksi takdirde Putin, 'Büyük Rusya' hayalinden asla vazgeçmeyecektir" dedi.
İSMET İNÖNÜ’NÜN MANEVRALARI
Ukrayna ve Rusya ile ciddi ekonomik ve kısmi askeri ilişkileri olan Türkiye’nin, tek veya birkaç ülkeyle birlikte arabuluculuk çabalarını sürdürmesi gerektiğini ifade eden Bilgin, şunları kaydetti:
"Tarafsızlığımızın önemli bir göstergesi olarak, arabuluculuk arzusu kararlılıkla sürdürülmeli ve bu çatışmadan ülke menfaatleri açısından uzak durulmalı. Ancak zamanı geldiğinde barış görüşmelerine ciddi katkılar sağlanmalıdır. Elbette ki NATO müttefiklerimiz bizi bu ateşin içine itmeye çalışacaktır. Ancak şu anda elimizde de; bizi AB’ye almayanlara, bize hem hava savunma silahı vermeyip Rusya’dan S-400 aldık diye cezalandıran ve parasını ödediğimiz F-35’lerimizi bile vermeyen ABD’nin önüne koyabileceğimiz faturalarımız vardır. Dönemin Cumhurbaşkanı Milli Şef İsmet İnönü’nün 2’nci Dünya Savaşı’ndan kaçınmak için sürdürdüğü manevralara da göz atmakta fayda vardır."
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt