Çin Halk Kurtuluş Ordusu Deniz Kuvvetleri Sözcüsü Vang Şüemıng, yaptığı yazılı açıklamada, Liaoning uçak gemisi ve harp filosunun Miyako Boğazı'nın doğusundaki deniz bölgesinde savaş uçaklarıyla normal uçuş eğitimleri yaptığını, söz konusu faaliyetin yapılacağı deniz ve hava sahaları daha önce duyurulduğundan Japonya'nın iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu belirtti.
Bu dönemde Japon Öz Savunma Deniz Kuvvetlerine bağlı Çin donanmasının talim sahasına yaklaştığını ve unsurlarını taciz ederek normal talim faaliyetini etkilediğini ve uçuş güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye attığını dile getiren Sözcü Vang, Japonya'ya iftira ve karalama eylemlerine son verme ve bölgedeki ön cephe operasyonlarını disiplin altına alma uyarısında bulundu.
Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Cang Şiaogang da yazılı açıklamasında, Liaoning uçak gemisi ve harp filosunun uluslararası hukuka ve teamüllere uygun açık deniz eğitimi yürüttüğünü, Japon tarafının ise Çin'in daha önce duyurduğu alanlara defalarca savaş uçaklarını göndererek tacizde bulunduğunu, sonra da Çin'i suçladığını ileri sürdü.
Durumu bir hırsızın ondan bir şey çaldığı kişiyi hırsızlıkla suçlamasına benzeten Sözcü Cang, "Japon tarafının provokasyonunu ve kamuoyunu yanıltmasını kınıyor ve karşı çıkıyoruz" ifadesini kullandı.
Cang, Japonya'nın son dönemde askeri güvenlik alanında pervasız adımlar attığını savunarak, "Eğer Japonya habis askeri yayılmacılık yoluna yeniden girerse felaket uçurumuna sürüklenecektir" şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Japonya Savunma Bakanı Koizumi Şinjiro, bugün düzenlediği basın toplantısında Çin'in uçak gemilerinde kullanılan J-15 jetlerinin uluslararası sularda, Japon F-15'lerine, iki kez radar kilidi attığını öne sürmüştü.
Herhangi bir yaralanma ya da hasarın olmadığı bu eylemleri "tehlikeli ve son derece talihsiz" diye nitelendiren Koizumi, Çin'e güçlü protesto notası verdiklerini ve olayın tekrarlanmamasını talep ettiklerini aktarmıştı.
"Ateş-kontrol radar aydınlatması" olarak adlandırılan radar kilidi, hava harbinde uçakların füze ateşlemesi öncesinde hedef belirlemek için kullanılıyor.
Gerginliğin, iki ülke arasında, Japon Başbakan Takaiçi Sanae'nin Tayvan'a askeri müdahale ihtimalini gündeme getiren sözlerinin yol açtığı diplomatik gerilimin sürdüğü bir döneme denk gelmesi dikkati çekti.
Başbakan Takaiçi, 7 Kasım'da Japon Parlamentosu Diet'teki oturumda Tayvan Boğazı'na yönelik müdahaleyi "ülkesinin varlığını tehdit eden durum" olarak değerlendireceği ve askeri güç kullanabileceğine ilişkin sözleri, bölgeyi topraklarının parçası gören Çin'in tepkisine yol açmıştı.
Takaiçi'nin sözleriyle ilk kez bir Japonya Başbakanı, Tayvan'ın işgali halinde Japonya'nın askeri şekilde dahil olacağına ilişkin açık beyanda bulunarak, ülkenin bu konuda benimsediği "stratejik belirsizlik" politikasından farklı tavır sergilemişti.
Japon Başbakan, tepkiler üzerine Tayvan'a ilişkin sözlerinin varsayımsal olduğunu, gelecekte bu tür yorumlardan kaçınacağını belirtmiş ancak sözlerini geri almayı reddetmişti.
Pekin yönetimi, Japonya'nın Pekin Büyükelçisini konuyla ilgili Çin Dışişleri Bakanlığına çağırarak protesto notası vermişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Japonya'da güvenlik koşullarının uygun olmadığı gerekçesiyle seyahat uyarısı, Çin Eğitim Bakanlığı da eğitim uyarısı yayınlamıştı.