Donald Trump, bugün Türkiye saati ile akşam 20.00’de yemin ederek ABD’nin 47. Başkanı olarak görevine başlayacak. Trump’ın yemin töreninde Amerikan müttefiki birçok sağ popülist siyasetçi yer alacak. İsrail hükümeti ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşması dün yürürlüğe girmişken Trump’ın törende dünyaya hangi mesajları vereceği merakla bekleniyor. Gündemdeki konulara ilişkin gazetemiz Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan Dış Politika Enstitüsü Akademik Kurul Başkanı Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, Trump’ın yemin törenini ‘taç giyme töreni’ olarak nitelendirdiğini söyledi. Trump’ın ‘yerleşik düzenin her anlamda tamamen karşısında’ bir başkan olduğunu dile getiren Oğuzlu, Trump’ın uluslararası dünya düzeni amaçlarının tam zıttına bir ABD dış politikası izlemesinin olası olduğunu aktardı.
‘İLİŞKİLER, PAZARLIK UNSURU’
Oğuzlu, Trump’ın ‘düzen bozucu’ bir başkan olarak kabul edildiğini anımsatarak, “Hem ABD içinde hem de ABD dışında yerleşmiş kuralları, normları, hukukları ters yüz etmeye and içmiş bir başkan var. Güç siyasetinden faydalanacak. ABD’nin dünya ülkeleri arasında en güçlüsü olduğuna inanıyor ve her bir ülkeyle ikili düzlemde yapacağı anlaşmalara, o ülkelerle kuracağı ilişkilere bir pazarlık unsuru olarak yaklaşıyor. Herkesten daha fazla ödül alma merakında. Kuzey Yarımküre’de; Meksika, Kanada, Grönland’da ABD’nin nüfus bölgesini tahkim etmeyi amaçlayan bir başkan var” ifadelerini kullandı.
‘ONLARLA AYNI DİLİ KONUŞUYOR’
Yemin törenine sağcı ve popülist liderlerin davet edilmesinin anlaşılır olduğunu aktaran Oğuzlu, “Çünkü Trump onlarla aynı dili konuşuyor. Avrupa siyasetinde bu fikirlerin güçlenmesini istiyor. Trump; NATO, Dünya Ticaret Örgütü, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü gibi çok taraflı işbirliği mekanizmalarını önemsemiyor. Buna ihtiyaç olmadığını düşünüyor. Her ülkeyi ikili anlamda karşısına aldığında onlardan ciddi tavizler koparabileceğine inanıyor. ABD’nin geleneksel müttefiklerini tedirgin ediyor ancak Çin, Rusya ve İran gibi potansiyel rakiplerini aslında uzun vadede rahatlatan bir başkan olabilir. Çünkü onların da kendi nüfus bölgelerini tesis etme noktasında bir bakış açıları var. Trump, bunlarla anlaşabilir. Dünya genelinde güç siyasetinden sonuç almaya eğilimli siyasetçileri güçlendirebilir” diye konuştu.
‘KOZ OLARAK KULLANIYOR’
Trump’ın başkan seçildikten sonraki duruşu sayesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun taviz verdiğini kaydeden Oğuzlu, ateşkes anlaşmasının ‘sıkıntılı’ olduğuna dikkati çekerek, “Hamas kaybettiği için mi mecbur kaldı yoksa Netanyahu sıkıştığı için mi mecbur kaldı, net değil. Netanyahu’nun savaşı sürdürmek istediği biliniyor ancak Trump’ı da karşısına almak istemiyor. Çünkü o da Trump’ın ne yapacağını bilmiyor. Trump’ın en belirgin özelliği ‘öngörülemez’ olması. Tahmin edilemez olmayı, ‘deli adam’ teorisini bir koz olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı.
