Suriye’de yönetimi ele geçiren cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir Şam (HTŞ), bel kemiğini terör örgütü YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ‘orduya entegresyon’ anlaşması imzalandığını bildirildi. Suriye’nin resmi ajansı SANA’da HTŞ yönetiminin başkanı Ahmet Şara (Colani) ile terör örgütü SDG elebaşı Mazlum Abdi'nin anlaşmayı imzaladığı anların görüntüleri paylaşıldı.
Buna karşın terör örgütü YPG’nin sözde sözcüsü terörist Ferhad Şami, kamuoyunda dolaşıma sokulan 8 maddelik anlaşma metninin bazı hükümlerini yalanladı. Arap medyasına yansıyan haberlere göre terörist Şami, hükümet güçlerinin sınır kapıları hariç SDG’nin kontrolündeki bölgelere girmeyeceğini ve petrol, hapishaneler ve IŞİD karşıtı operasyonların yönetiminde bir değişiklik olmayacağını öne sürdü.
‘KOMİTELER KURULACAK’
Suriye’deki son gelişmelere ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Levant Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, uzlaşılan maddelerin genel prensipler olduğunu ve esasında SDG kontrolü altındaki bölgelerin yeni Suriye hükümetine bağlanacağı sonucunun çıktığını söyledi. Ancak buradaki ana konunun ‘bütünleşmenin şekli’ olacağına işaret eden Orhan, sözde YPG sözcüsü Şami’nin açıklamalarına yönelik anlaşmada bir işaret olmadığını, bütünleşmenin şekline ilişkin ilgili komiteler kurulup detayların görüşüleceğini söyledi.
Orhan, “Sözde sözcünün açıklaması beklentilerini yansıtıyor, kendi pozisyonlarını yansıtıyor olabilir. Ancak ben bu konuda uzlaşı olacağı kanaatinde değilim. Sadece sınır kapılarının devredilmesi ile sınırlı kalacağını düşünmüyorum. Bunu yeni Suriye hükümeti kabul etmeyecektir. Sınır kapılarının devriyle ilgili bir bütünleşmeyse ve YPG halen örgütsel yapısını koruyarak devam edecekse bu Türkiye açısından risktir ve kırmızı çizgidir” dedi.
‘ABD’NİN ÇEKİLMESİ İÇİN ŞARTLAR OLGUNLAŞIYOR’
Sürecin bazı belirsizlikleri de barındırdığını aktaran Orhan, “Esas olarak bu bölgelerin Suriye hükümetine bağlanması önemli ve Türkiye dahil tüm aktörler tarafından desteklenecektir. Ancak bütünleşmenin şekli, biçimi nasıl olacak, tarafların pozisyonunu o belirleyecek. Komiteler yoluyla çözüm bulunmaya çalışılacak. ABD’nin Suriye’den çekilmesi için de şartların olgunlaşacağı anlamına geliyor. Türkiye açısından genel prensip itibariyle olumlu ancak sürecin nasıl işleyeceği, bütünleşmenin şekline bağlı olarak bazı riskleri de barındırıyor” diye konuştu.