Şair Parniya Abbasi İsrail’in Tahran’a saldırısında yaşamını yitirdi

Şair Parniya Abbasi İsrail’in Tahran’a saldırısında yaşamını yitirdi

14.06.2025 11:07:00
Güncellenme:
M. Birol Güger
Takip Et:
Şair Parniya Abbasi İsrail’in Tahran’a saldırısında yaşamını yitirdi

İran medyası, ülkedeki çağdaş şiir sahnesinde yükselen bir ses olan Parniya Abbasi'nin, dün gece (13 Haziran) İsrail tarafından başkent Tahran’a düzenlenen hava saldırılarında ailesiyle birlikte hayatını kaybettiğini duyurdu.

Eserleri önde gelen edebiyat dergilerinde yayımlanan 24 yaşındaki şairin ölümü, İran kültür camiası tarafından büyük bir kayıp ve yarım kalan bir umut olarak tarif edildi.

Abbasi, etkileyici şiirleri ve Vazn-e Donya gibi edebiyat dergilerinde yürüttüğü etkinliklerle tanınıyordu. Genç İranlı şairler üzerine yapılan yuvarlak masa toplantılarına katılan ve dergiye çeşitli katkılarda bulunan Abbasi, İsrail’in son saldırı dalgasında hayatını kaybeden sivil kurbanlardan biri oldu.

"ŞİİRLE DOLU, HAYAT DOLU BİR YETENEĞİN KAYBI..."

Tehran Times'ta yer alan habere göre, Abbasi’nin ailesiyle birlikte yaşamını yitirmesi, İran edebiyat çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. 

Aralarında tanınmış şair Roja Chamankar’ın da bulunduğu dostları, meslektaşları ve hocaları, 'şiirle dolu, hayat dolu' bir yeteneğin kaybı karşısında hem yas hem öfkelerini dile getirdi. 

İran’da sosyal medya platformları ve kültür yayın organları saldırıyı kınayan mesajlar yayımlayarak Abbasi’nin genç bir sanatçı olarak taşıdığı umutları ve katkılarını vurguladı.


"İRAN ŞİİR GELENEĞİNE İNDİRİLEN BİR DARBE"

Tahran’a düzenlenen hava saldırılarında onlarca sivilin hayatını kaybetmesi ve yaralanması, uluslararası kamuoyunda geniş çaplı tepki toplarken, çatışma bölgelerinde sivillerin korunmasına yönelik çağrılar da artmış durumda. 

Parniya Abbasi’nin ölümü, yalnızca kişisel bir trajedi olarak değil, aynı zamanda İran’ın derin şiir geleneğine indirilen bir darbe olarak görülüyor. 

Bu gelenek, uzun zamandır ülkenin kültürel direncinin ve ulusal gururunun temel taşlarından biri olarak kabul ediliyordu.

BAŞKENT TAHRAN'DAKİ SİVİL BİLANÇO

BBC'de yer alan bir habere göre, İran'da pek çok kişi, barışçıl protestoları acımasızca bastırmakla suçlanan üst düzey askeri komutanların suikasta uğramasına pek az sempati gösterdi.

Ancak dün gece İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında sivillerin hayatını kaybettiğine dair haberler, kamuoyunda farklı bir yankı uyandırdı. Tahran ve diğer şehirlerdeki yerleşim bölgelerinde patlamalar meydana geldi, ülke genelinde halk, patlama dalgalarının etkisini hissettiklerini bildirdi.

İsrail, yalnızca nükleer ve askeri tesisleri hedef aldığını öne sürse de, zarar görmüş evlerin görüntüleri savaş karşıtı İranlılar arasında korku ve öfkeye yol açtı.

İran devlet medyasına göre, yalnızca başkent Tahran’da 78 kişi hayatını kaybetti, 300’den fazla kişi ise yaralandı.


ÖLENLER ARASINDA BİR DE GAZETECİ VAR

Öte yandan, İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bagheri’nin kızı olan gazeteci Ferşte Bagheri'nin de İsrail’in, evlerini hedef alan füze saldırısında hayatını kaybettiği açıklandı.

28 yaşındaki Bagheri, 2019 yılında Allame Tabataba’i Üniversitesi’nin iletişim fakültesinden mezun olduktan sonra medya kariyerine adım attı ve kısa sürede kültür gazeteciliği alanında öne çıkan isimlerden biri haline geldi.

Bagheri’nin ölümü, medya camiası, kamu görevlileri ve halk tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. Meslektaşları ve takipçileri onu, İran’ın adanmış yeni nesil gazetecilerini temsil eden bir sembol olarak niteledi.

Sosyal medyada çok sayıda kişi İsrail’in saldırılarını kınadı.

"İSLAM CUMHURİYETİ'Nİ DESTEKLEMİYORUM AMA..."

Adları kamuoyuna açıklanmaması koşuluyla BBC Persian'a konuşan bir İranlı duygularını şu şekilde dile getirdi:

"Bu olay gerçekten korkunçtu. Özellikle de patlamalara bu kadar yakın bir yerde yaşayan bizler için. Umarım durum daha da kötüleşmez. Bu asla olmamalıydı — Tahran’da ya da İran’ın herhangi bir kentinde siviller zarar görmemeliydi..."

Bir başka İranlı ise şöyle konuştu: “Ben İslam Cumhuriyeti’ni desteklemiyorum ama bu konu İran’la, yani bizim yuvamızla ilgili. Bakın nasıl saldırıyorlar, altyapımızı yok ediyorlar, insanlarımızı öldürüyorlar.”

Emekli Ahmed Muadi ise askeri misilleme talep etti:

"Daha ne kadar korku içinde yaşayacağız? Bu kadar çok üniversite profesörünü, bu kadar çok doktora öğrencisini ortadan kaldırdılar ve sonra gidip müzakereye mi başladılar? Bu noktada müzakerenin anlamı ne? Söylenecek ne kaldı?"