Çayırhan Termik Santralı ve maden sahalarının özelleştirilmesi için ihale 4 Mart’ta: Maden işçisi yollarda

Çayırhan Termik Santralı ve maden sahalarının özelleştirilmesi için ihale 4 Mart’ta: Maden işçisi yollarda

11.02.2025 04:00:00
Güncellenme:
Mustafa Çakır
Takip Et:
Çayırhan Termik Santralı ve maden sahalarının özelleştirilmesi için ihale 4 Mart’ta: Maden işçisi yollarda

İktidarın satış ve özelleştirmeden vazgeçmemesi üzerine Çayırhan işçisi Beypazarı’ndan Ankara’ya yürüyor. İşçiler, “Erteleme ve oyalama değil kararın tamamen iptalini istiyoruz” dedi.

Çayırhan’da işçiler özelleştirmeye karşı geçen kasım ayında madenden çıkmama eylemi başlatmıştı. Sonrasında da Ankara’ya doğru yürüyüşe geçmişlerdi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ihalede 4 Aralık olan son teklif verme tarihini 4 Mart 2025’e erteleyince, eylemlere de ara verilmişti. Ancak bu süre içerisinde iktidar özelleştirmeden vazgeçmedi. İlk ihale şartnamesinde işçilerle ilgili herhangi bir düzenleme yoktu. Santral ve bu santrala bağlı lojmanlar dahil bütün taşınmazların satışı öngörülüyordu.  Santrale bağlı maden sahaları ise “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle 2060 yılına kadar özelleştirilecekti.

12 AYDA BOŞALTIN!

İktidar tepkileri yumuşatmak için şartnamede bazı küçük değişiklikler yaptı. 2 bin 50 işçi için güvence verildi. Ancak kazanılmış hakları ile ilgili bir düzenleme yapılmadı. İlk şartnamede işçilerin lojmanları 4 ay içinde boşaltması isteniyordu. Burada da süre 12 aya çıkarıldı. Ancak santral ve lojmanların satışı ile maden sahalarının özelleştirilmesinden vazgeçilmedi. 

ÖİB’YE YÜRÜYÜŞ

İhale tarihi de yaklaşınca işçiler dün Beypazarı’ndan yeniden Ankara’ya doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe yaklaşık 800 işçi katıldı. İşçiler Ankara’da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın önüne kadar yürüme kararı aldı. Emekçiler, yürüyüş sırasında sık sık, “Enerji vatandır, vatan satılmaz; Ankara Ankara duy sesimizi bu gelen işçinin ayak sesleri; Susma sustukça sıra sana gelecek; Direne direne kazanacağız; İşçiyiz haklıyız kazanacağız” sloganları attı. “Varlık satışına hayır” pankartları taşıyan işçiler, düdüklerle özelleştirme kararını protesto etti. Kasklarını yere vurarak karardan vazgeçilmesini talep eden işçiler, “Sesimizi duyan yok mu ?” diye seslendi.    ‘Kapıyı çalan yok’

Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, enerji ve maden işçileri adına yaptığı açıklamada, aylardır işçilerin kapısını çalanın bulunmadığına dikkat çekti. “Ne bir müzakere ne bir sonuç var. Ülkemizin geleceği için işçilerimiz ve bölge halkıyla birlikte varlık satışına karşı mücadelemize devam ediyoruz” diyen Akçul, “Müzakere süreci başlasın diye ilerleyişimize ara vermiştik. Aylardır tek bir adım atılmadı” görüşünü dile getirdi. 

‘TÜRKİYE DUYDU BAKANLIK DUYMADI’

Akçul, şunları söyledi: 

“Aylardır çırpınıyoruz, bu büyük hatadan dönülsün diye. Görünen o ki Türkiye sesimizi duydu ama bakanlık duymadı. Kasımda Ankara’ya başladığımız yürüyüşümüze aralık ayında yapılacak özelleştirmenin mart ayına ertelenmesiyle tüm iyi niyetimiz ve samimiyetimizle ara verdik. Ama o gün de söyledik ‘bizler bu özelleştirme adı altındaki varlık satışı iptal edilene kadar mücadelemize devam edeceğiz’ diye. Bu sürede bakanlık ‘bizlerle gerekli müzakereleri yapacak, tüm verileri hakkaniyetle değerlendirip özelleştirme ve satış kararından tamamen vazgeçecektir’ dedik. Yüce gönüllülükle bağlı olduğumuz devletimiz, işçisinden yana tavır alır, işçiye ve yöreye zarar verecek bu uygulamadan vazgeçer diye ümit ettik. Çünkü bizim devletimiz işçisini korur, emekçiyi gözetir, haklıdan mağdur yaratmaz, yöre insanının aleyhine bir şey yapmaz inancıyla doluyduk. ‘Ortada bir yanlış var ve  yanlış hesap, Bağdat’tan döner’ demiştik. Ama maalesef aylardır işçinin kapısını çalan yok, müzakere yok, sonuç yok.”

‘BİR PARMAK ZEHİR’

Akçul, şartnamedeki değişiklikler konusunda da, “Bu nasıl bir iyileştirme, nasıl bir düzenleme ? Bizim aklımızı mı hafife alıyorlar, yoksa ağzımıza bir parmak bal mı çalıyorlar ? Bu, bir parmak bal bile değil. Bu olsa olsa bir parmak daha zehir. Biz bu zehri yutmayacağız. Göz göre göre kendimizi  ateşe attırmayacağız” dedi. Akçul, “Sadece Çayırhan satılmıyor, vatan satılıyor, vatanın bir parçası satılıyor” diye konuştu. 

Çayırhan’ın çığlığını bütün Türkiye’nin duyduğuna vurgu yapan Akçul, “Burası bizim işimiz, alın terimiz, geleceğimiz, ekmek teknemiz. Bugün vazgeçersek, yarın çocuklarımız hesap sorar.  Biz artık erteleme ve oyalama değil, bu karardan tamamen vazgeçilmesini istiyoruz. Gelin bu milli servetimize hep birlikte sahip çıkalım” diye konuştu. 

İlgili Haberler