Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, Uluslararası Ekonomi Zirvesi kapsamında açıklamalarda bulundu. Kara, son dönemdeki ekonomik gelişmelerin yanı sıra TCMB’nin nisan ayındaki 350 baz puanlık faiz artışını ve enflasyona dair beklentileri değerlendirdi.
'DÖVİZ PİYASASINDA CİDDİ BİR BASKI VAR'
Prof. Dr. Kara, faiz artışının teknik yönünden ziyade verilen mesaj açısından kritik bir adım olduğunu belirtti. Merkez Bankası’nın doğru bir zamanlamayla hareket ettiğini kaydeden Kara, “Merkez Bankası’nın adım atabilmesi ve kararlı bir şekilde sıkılaştırabilmesi önemliydi. Şu an yaşadığımız iç ve dış şoklar nedeniyle döviz piyasasında ciddi bir baskı var. Merkez Bankası, elinin kolunun bağlı olduğunu hissettirmesi halinde baskı daha da artacaktı. O yüzden, Merkez Bankası buna ön alarak faizi yüzde 46'ya çıkardı ve üst tarafta kendisine bir esneklik sağladı. Yani, Merkez Bankası şu an isterse faizi yüzde 49'da da oluşturabilir. Bu esneklik Merkez Bankası'na kolaylık sağlıyor” şeklinde konuştu.
PPK’nın mayıs ayında toplanmayacak olmasına da değinen Kara, atılan adımı “olası şoklara karşı önlem” olarak yorumladı. Ayrıca, Merkez Bankası’nın mevcut kadrosunun “acil durumlar karşısında doğru kararlar alabilecek nitelikte” olduğunu ifade etti.
'SERT BİR ŞOKUN DA ÖNÜNE GEÇMİŞ OLDU'
Kara, değerlendirmesini şu sözlerle sürdürdü: “Dün de tahmin ettiğim gibi risk almadılar. Piyasayı çok sıkılaştırmadan ama doğru sinyali vererek hem yurt dışı yabancı yatırımcıları içerde tutabilecek, hem de hanehalkını dövize kaydırmasını yavaşlatacak bir hamle yapıldı” Faiz artışının ekonomide sıkılaştırıcı bir etki yaratmayacağını savunan Kara, “Döviz piyasasındaki riski aldığı için ileride oluşabilecek sert bir şokun da önüne geçmiş oldu. Bu faiz artışının büyümeyi yavaşlatmayacağını, tam tersi büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskleri destekleyeceğini düşünüyorum” dedi.
'YENİDEN FAİZ İNDİRİMİNİN OLUŞABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'
İlave bir şok yaşanmadığı sürece yılın ikinci yarısında faiz indiriminin mümkün olabileceğini belirten Kara, şu ifadeleri kullandı: “Eğer içerden veya dışardan ilave bir şok gelmezse yılın ikinci yarısından itibaren yeniden faiz indiriminin oluşabileceğini düşünüyorum. Bu geçici bir sıkılaşma. Merkez Bankası'nın faiz patikasını bir üst seviyeye çıkaran ama eğilimini çok da değiştirmeyen bir karar olarak görüyorum. Küresel risk iştahının daha da bozulması durumunda yeni şoklar olabilir. Merkez Bankası bu şoklara karşı bir önlem aldı. İlave bir şok gelmezse faiz indirimi için yeniden bir alan açılacaktır.”
Yaşadığımız dönemde yeni şokların olasılığının yüksek olduğuna işaret eden Kara, “Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, şu an ilave bir şokun gelme ihtimali yüksek. Dolayısıyla benim çizdiğim senaryo aslında iyimser bir senaryo oluyor. Bu hafif iyimser senaryoda ben de faiz projeksiyonumu yukarı çektim. Yıl sonunda faiz oranının yüzde 35'lerde olacağını tahmin ediyorum. Yani patika aslında tamamen yukarı kaymış durumda” dedi.
'MAYIS AYI ENFLASYONU NİSAN AYINA GÖRE ÇOK DAHA ÖNEMLİ'
Kara, mayıs ayında açıklanacak enflasyon verisinin belirleyici olacağını söyledi. “Nisan ayı enflasyonu çok önemli değil. Euro'nun dolara karşı hareketi özellikle otomobil ve giyim fiyatları enflasyonu etkileyecektir. O yüzden mevsimsellikten arındırılmış yüksek bir enflasyon bekliyorum. Hizmet enflasyonu tarafında çok bir problem olacağını düşünmüyorum. Toplamda yüzde 3 veya biraz üzerinde bir enflasyon oluşabilir. Mayıs ayı enflasyonu nisan ayına göre çok daha önemli. Çünkü, Merkez Bankası'nın haziran ayında vereceği karar mayıs ayına göre oluşacak” ifadelerini kullandı.
Kara, nisan ayı verilerinin olumlu gelmeyeceğini şimdiden öngördüklerini, döviz kuru artışlarının yansımalarının da hissedileceğini söyledi. Ayrıca mayısta enerji fiyatlarının gecikmeli etkilerinin görüleceğini belirterek, “Mayıs enflasyonu yüzde 2'lerin altına düşerse olumlu adletmeliyiz. Haziran ayından itibaren yüzde 2'lerin altına inebilir. Bu da bizi yıl sonunda yüzde 30'lar civarında bir patikaya götürür” değerlendirmesini yaptı.
CARİ AÇIKTA VE BÜYÜMEDE REVİZYON
Cari açık konusunda da tahminini güncelleyen Kara, “Ben bu sene cari açığı piyasadan daha yüksek bekliyorum. Emtia fiyatları aşağı yönlü gevşeyince bu da bizim cari açığımıza 8-10 milyar dolar yansıyacak gibi duruyor. Cari açık tahminimi 20 milyar dolar civarına çektim” dedi. Kara, son dönemde yaşanan gelişmelerin ardından büyüme beklentisini de yüzde 3 seviyelerine düşürdüğünü açıkladı.