2023 yılında gerçekleştirilen memur toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamamıştı. Bunun üzerine devreye Kamu Görevlileri Hakem Kurulu girmişti. Ancak hakem kurulu da hükümetin zam teklifini aynen kabul etmişti. Kurulun aldığı karara göre milyonlarca memur ile memur emeklisi 2024’te yüzde 15+10, 2025’te ise yüzde 6+5 zam aldı. Bu yıl için verilen zam oralarının düşük kalması nedeniyle de artışlar daha ilk aydan enflasyon karşısında eridi. Bu yılın ikinci yarısında milyonlarca memur ile memur emeklisini çok daha zor bir dönem bekliyor. Hakem Kurulu’nun hükümetin önerisini aynen kabul etmesi ve kararının kesin nitelik taşıması, buna karşın memur sendikalarının itiraz ve grev hakkı bulunmaması, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Yasası’nı yeniden gündeme getirdi.
Yasaya göre, ağustosta gerçekleştirilen sözleşme görüşmelerinde bir anlaşma sağlanamaması halinde süreç Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşınıyor. Sendikalar, Hakem Kurulu’nda hükümetin belirlediği üyelerin ağırlığının bulunduğuna dikkat çekiyor. Hakem Kurulu’nun verdiği karar kesin nitelik taşıyor. İtiraz edilemiyor. Memurların grev hakkı da bulunmuyor.
'GÖRÜŞMELER AĞUSTOSTA GERÇEKLEŞECEK'
Görüşmeler ağustos ayında, bir aylık sürede tamamlanıyor. Milyonlarca memur ile memur emeklisinin 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan mali ve sosyal haklarının görüşüleceği 8. dönem toplu sözleşme görüşmeleri ağustosta gerçekleştirilecek. En fazla üyeye sahip olduğu için yetkili konfederasyon konumunda bulunan ve sözleşme masasında sendikalara heyet başkanlığı yapan Memur-Sen, bu görüşmeler öncesinde yasanın değiştirilmesini istedi. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yasanın geçerliliğini yitirdiğini, çözüm ve kazanım üretme kapasitesini bitirdiğini, kamu görevlileri ve yetkili sendikalarının beklentilerine karşılık verme amacını tükettiğini belirtti.
8. dönem toplu sözleşmenin “hakemi işaret ederek kamu görevlilerini de emeklilerini de kaybetmeye mahkum bırakacağına” işaret eden Yalçın, “Eksik toplu sözleşme, aksak sendikal haklar, grevsiz sendikal mücadele, yetersiz süre ve yasaklarla dolu örgütlenme hakkıyla 4688 sayılı kanun; miadını doldurmuş, ömrünü tamamlamıştır. ‘Ya kabul edersiniz ya da noter usulü çalışan hakem orada’ anlayışı terk edilmeli; zamanımız, imkanımız ve fırsatımız varken 4688 sayılı kanun acilen değiştirilmelidir. Amacı yasaklayan, kapsamı sınırlayan, tarafları baskılayan, hakemiyle kaybettiren, yetersiz süresiyle etkisizleştirilen, grevsiz anlayışıyla evrensel sendikal haklarla çelişen bir kanun olmaz” dedi.