Reuters'tan dikkat çeken 'örtülü bir faiz artırımı' analizi: 'Risk yaratabilir'

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TL mevduatın getirisinin kurlardaki yükselişe endeksleneceğini açıklamasının ardından döviz kurlarında sert düşüşler görülürken, yeni politikanın bütçe ve enflasyonda oluşturabileceği orta vadeli riskler ise piyasalarda volatiliteyi arttırdı.

Yayınlanma: 21.12.2021 - 13:05
Reuters'tan dikkat çeken 'örtülü bir faiz artırımı' analizi: 'Risk yaratabilir'
Abone Ol google-news

Dolar/TL dün 18.4 rekorunu kırdıktan sonra güne 13.5 civarında başladı. Güniçinde 11 liraya kadar inen dolar/TL yeniden yönünü yukarı çevirdi ve 14.38 aşıldı. Yeni planın TL'de istikrar sağlayıp sağlamayacağının yarattığı belirsizlik ve ayrıntıların henüz açıklanmamış olması da TL'deki volatil seyri besledi.

Piyasalar ise detaylar için Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından saat 14'de yazılı olarak yapılacak açıklamaya odaklanmış durumda. Bu açıklama sonrası da dolar/TL'de volatil seyir görülürken kur saat 1236'da 13 seviyesinin hemen altında bulunuyor.

Ekonomistler yeni planının "örtülü bir faiz artırımı" anlamına geldiğini belirterek, Hazine'ye getirilecek yükün ekonomi üzerinde orta uzun vadede risk yaratabileceğine dikkat çektiler. Bankacılık kaynakları ise bu sistem için altyapının ve mevzuatın uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

YÜZDE 30 DEĞER KAZANDI

Erdoğan'ın tasarruflarını değerlendirenlerin kurdaki yükselişten etkilenmemeleri için yeni bir sistem uygulanacağına yönelik açıklamasıyla TL yüzde 30'un üzerinde değer kazanarak 11.09'a kadar gerilemesinin ardından, dolar/TL saat 1136'da 1345/1355 seviyesinde hareket ediyor.

Erdoğan'ın düşük faiz isteği ile TCMB'nin Eylül ayında başladığı faiz indirimleri, TL'de tarihi değer kayıplarına neden olurken dolar/TL dün 18'in üzerine kadar yükseldi. Önümüzdeki aylarda yüzde 30'u aşması beklenen enflasyona karşılık TL mevduatlara ödenen faiz ise %16-18 bandından yer alıyor. Yükselen kur ve artan enflasyon ise vatandaşları döviz mevduatlarına yöneltti. Döviz mevduatları toplam mevduatların yüzde 64'ünü oluşturuyor.

Reuters'a bilgi veren bir yetkili, "Dövize endeksli mevduat 2018 yılında gündeme geldi ama riskleri nedeniyle gündeme alınmadı. Kurun geldiği seviye dikkate alınarak yeniden o çalışma üzerinde duruldu. Şimdi gelinen seviyeler nedeniyle bu adım tercih edildi" dedi ve ekledi:

"Zaten çok yüksek olan kurun ileri gitmesi engellendi. Kamu açısından maliyet oluşturma riski yüksek ama diğer türlüsü çok daha ciddi ve onarılmaz riskler ortaya koyabilirdi. Adımlar enflasyon riskini gündeme getirecek ama bu da ilerleyen dönemde telafi edilebilir"

ÇOK SAYIDA TEKNİK DÜZENLEME VE REGÜLASYON GEREKİYOR

Bir bankacılık kaynağı bu sistem için teknik bir altyapı gerektiğine dikkat çekerek, "Arkada halledilmesi gereken çok teknik, iş regülasyon var. Şimdi bankalarda TL ve YP mevduatlar varken, şimdi dövize endeksli mevduat kaleminin açılması gerekiyor. İkinci olarak Hazine ne zaman ve nasıl ödeyecek oluşan farkları, üç ayda bir mi ödeyecek altı ayda bir mi bunlar belli değil... Vergilendirmesi nasıl olacak bu net değil" dedi.

Aynı bankacı sistemin bir müddet çalışacağını ve dolar mevduatlarından çözülme görülebileceğini belirterek, esas sorunun ise yüksek döviz ihtiyaçlarında yaşanacak volatilite ve bu artışa bağlı Hazine'nin artacak olan yükü olduğunu kaydetti.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, dün akşam yaptığı açıklamada sisteme kamu ve özel bütün bankaların dahil olabileceğini belirterek "Bu ürüne TL cinsinden ya da yabancı para cinsinden mevduatı tasarrufu olan müşterilerimiz müracaat edebilecekler. Gerçek kişiler için geçerli. Vade sonundaki faizli bakiyenizle o günkü kur seviyesinde paranızın geldiği noktada hangisi yüksekse onu alacaksınız. Bu maliyet Hazine tarafından karşılanacak" dedi.

RİSKLER YARATABİLİR

Bu adımı sosyal medya üzerinden değerlendiren Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Refet Gürkaynak, "Yapılan fiilen fiziki bir faiz artışı ama bunu enterasan bir şekilde yapıp nihayetinde o faizi ödemek zorunda kalınmayabileceği bir yapı var. Tehlikeli sonuçları olabilir" dedi ve ekledi:

"Enflasyon ve döviz yükselecek ben bundan fayda sağlayacağım diyen insanlara aradaki fark size ödenecek dendi. Kurun iki misline çıkmasını bekliyorsanız ki geçtiğimiz dönemde çıktı... Eğer bunun yeniden olmasını bekliyorsanız o zaman TL mevduatın getirisi de sizin için yüzde 100... faiz artışı yapıldığı dediğim bu"

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan da, "Uygulamanın kısa vadede döviz artışından kaynaklı oluşabilecek sorunlara çözüm getirmeyi amaçlamakla birlikte; kur farkı ödemesinin Hazine tarafından yapılacak olması bütçe dengesi açısından değerlendirilmelidir" dedi.

Konuya yakın bilgi sabibi bir kaynak ise, uygulamanın bütçede yük oluşturma ve enflasyon açısından riskleri içerdiğini belirterek, "Ama bunların yönetilebileceğine inanıyorum. O nedenle süreç çok hassas yönetilecek. Yapılması gereken düzenlemeler ele alınacak. Halen TBMM çalışıyor. Yılbaşından önce bunun için gerekli adımlar atılır. Mevzuat yönü ele alınıyor" dedi.

"PARADİGMA DEĞİŞİMİ"

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi Cemil Ertem, atılan adımla bireysel yatırımcının dolar talep etmesinin gereğini ortadan kaldırdıklarını belirterek, "Bu Türkiye ekonomisi için çok önemli bir paradigma değişimidir. Doların enflasyona karşı bir güvenli araç konumu ortadan kalkmış oldu. Bundan sonra dövizi gerçekten ihtiyacı olan mesela ithalatçı mesela dolar borcu olan tüzel kişiler talep edecek. Bu tarihi bir değişimdir" diye konuştu. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler