'Bu oyun bize hiç yakışmıyor'
Spor yazarları, Milli Takımımız'ın Ukrayna ile 2-2 berabere kaldığı mücadeleyi köşelerinde değerlendirdiler.
BAĞIŞ ERTEN - CUMHURİYET
Emre Mor, Hakan Çalhanoğlu, direkler, bireysel çabalar falan derken durum 2-2 oldu. Sevindi tribünler haliyle. Ama bazı gerçekler de ortadaydı. Başlangıçtaki oyun planı gerçekten kötüydü. Ukrayna’nın ne oynadığını sanki ilk kez o zaman anlamış gibiydiler. İşi çözdükten sonra da biraz geç kalınmış gibiydi. Son çıkıştan kurtarıldı maç. Biraz da şansla...
MEHMET DEMİRKOL - FANATİK
Hakan’ı kenara atmasak. Oyunu ona kurdursak. Volkan’ı solda kullansak. Kazanır mıydık? Bilinmez ancak ilk yarıdaki o sıfır oyunu yaşamayacağımız konusunda herhalde hep birlikte hemfikiriz. Son bir not: Bu sinirle yürümez. Özellikle Caner ve Emre’ninki kabul edilemez seviyede. Ev sahibi olmasak maçı tamamlayabilirler miydi bilmiyorum.
ATTİLA GÖKÇE - MİLLİYET
Ukrayna önünde çift santrforla, Emre Mor ve Hakan Çalhanoğlu’na ters kanatlarda görev vererek “diş gösterip” oyuna başlamak yanlış. Orta alanın tüm yükü Mehmet Topal’la Ozan Tufan’ın sırtına binmiş, bu da yanlış!.. Savunmanın kenarları da tutuk başlıyor maça... Şener ve Caner tutuk, dağınık oynuyorlar.. Peki neden böyle? Ukraynalılar, orta alanı çok çabuk geçip sağlam pres yaparak, topu kaparak (biraz da bizim isabetsiz paslarımızı sahiplenerek) çabukluklarıyla, kararlılıklarıyla maçın sahibi oluyorlar. Hayır, bu oyun bize hiç yakışmıyor. Ne sahadaki çocuklara, ne tribündeki Konyalılara, ne de memleketin tüm vatandaşlarına.
UĞUR MELEKE - HÜRRİYET
Her top Emre Mor üstünden oynanamaz. Bir maçı Emre tek başına herkesi çalımlayarak kazanamaz. Sahada Caner ile Hakan varken Emre’nin bir de korner atmaya gitmesi manasız. Hücumlarda muhakkak daha fazla opsiyonumuz olmalı.
CEM DİZDAR - FANATİK
Bizim açımızdan önemli bir not, maçın en görünen karakteri olan kalecimiz Volkan Babacan’ın performansıydı. Bu, takım olarak düzenimiz, ritmimiz, teorimiz, uygulamalarımız hakkında çok şey anlatıyordu kuşkusuz. Neticede Fatih Terim, değişik zamanlarda değişik örneklerini hepimize yaşattığı belirsizlik, atışma, tartışma, gerilim ortamında bir şey denedi ama olmadı! Artık hepimiz ‘önümüzdeki yeni tartışmalara ve gergin günlere bakacağız’!...
HAKAN ÜNSAL - HÜRRİYET
Hakan’ın kenar oyuncusu olmaması ve duran toptan iş yapar beklentisi, oyun hızımızı ve baskı dozunu düşüren etken olarak bize olumsuz yansıyor. Orta sahadaki Mehmet-Ozan ikilisi, mücadele açısından tamam ama oyunu tutma ve rakip alanda kalma işinde yalnız kalınca sorunun büyümesi kaçınılmaz oluyor. Hakan Balta ve uzun zaman sonra dönen Ömer’in birbirinden kopuk hali bireysel hataya dönüyor ve en ölümcül noktada sonlanıp kalemizde gol olarak sonuçlanıyor. Maç boyunca yaptığımız en iyi iş, bir gol ve net pozisyon bulduğumuz duran toplardaki etkinliğimizdi. Emre’nin devreye girmesi etkili olmamızı sağladı. Tabi bu anlarda Volkan’ın müthiş kurtarışları bizi oyunda tuttu.
RIDVAN DİLMEN - SABAH
90+2'de bir frikik oldu. 90+4'te atılandan 7-8 metre daha yakındı kaleye. "Ben atacağım, ben atacağım" diye topu kaptı, Hakan'ın yüzdesinin çok olduğu bir yerde... Muhtemelen hocanın sesi kısılmıştır, çıldırmıştır kenarda. Emre işgüzarlık yaptı. Hadi işgüzarlık ağır diyelim, çocukluğuna verdim ama futbol her yaş grubu için ciddi bir durum. Hakan için penaltı orası. Aman bir daha bulaşma.
ERMAN TOROĞLU - SABAH
Emre Mor; çok kabiliyetli bir oyuncu. Fizik olarak da Almanya'da yavaş yavaş kendine gelmeye başlamış. Ama birisi ona hakemle fazla oynamamasını söylemeli. Daha da önemlisi frikik pozisyonu var. Sorumluluk alması güzel bir şey. Ama haddini aşması da iyi bir şey değil. Frikik ustası varsa kenara çekilirsin. Aslında bu çocuk belki çok daha iyi olabilir. Ama milli takımdaki bazı ağabeylerinin davranışlarını, hareketlerini ve konuşmalarını görünce herhalde o da "Ben de bir haltlar yiyeyim" diyordur!.
GÜNTEKİN ONAY - VATAN
Bu seviyede 2-0’dan 2-2’ye dönmek önemli. Son 20 dakikadaki baskı umut verici ancak her maç farklı bir kadro, farklı bir sistem ve arayış içindeyiz. Son Avrupa Şampiyonası elemelerinde de İlk 5 maç kötü gidip sonradan atağa kalkmamızın nedeni önce arayış ardından da sistemin ve kadronun oturmasıydı. Fatih Terim kafasında bazı şeyleri henüz oturtmuş değil, bazı oyuncular ve pozisyonlar konusunda kararsız.
FEYYAZ UÇAR - FANATİK
Emre’yi tutmak ne mümkün. Ceza sahası içerisinde yapılan bir müdahale var ki, hakemin penaltı çalmamasının tek sebebi, rakibin faulü kontrollü yapması. Göstere göstere yapmaması. Aslında ikisi de penaltı. Ama bizim penaltımız verilemedi. Ozan’ın golüyle maça döndük. Futbol direktörümüzün orta sahadaki sıkıntıyı görmesiyle ikinci yarı başında iki de değişikliğimiz var. Oyunu rakibin kontrolünden almamız şart. Top kullanma kabiliyetimiz onlardan fazla. Ancak pas trafiklerini kesemediğimiz ve oynamalarına müsaade ettiğimiz için bu kabiliyetimizi kullanamıyoruz.
DENİZ ÇOBAN - FANATİK
Alman hakem Manuel Grafe, 33 ve 34. dakikada Emre Mor’un ceza sahasında yerde kaldığı her iki pozisyonda penaltı vermedi ve hata yaptı. İkinci yarıda Cenk’e çaldığı penaltı ise çok ucuzdu. Oyunu devam ettirmeliydi. Alman hakem Manuel Grafe, maç boyunca kartuygulamalarında ve faultespitlerinde standardı yakalayamadı. Oyuncumuz Caner’e çok müsamahalı davrandı. Klasik Alman ekolüne ve otoritesine sahip Grafe’nin bu tavrı bizim avantajımıza oldu. Maçın 87. dakikasında daha önce sarı kartı olan Ordets bir serbest vuruş öncesi oyuncumuzu iterek düşürdü. Topun olmadığı alanda yapılan bu hareket kesinlikle sarı kart olmalıyken, anlaşılmayacak şekilde hakem kartını bir başka oyuncuya gösterdi ve Ordets oyundan atılmadı.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'