Meme kanseri belirtileri neler, nasıl anlaşılır? Erken teşhis hayati önem taşıyor
Dünyada en çok ölüme neden olan hastalıklar listesinde kalp ve damar hastalıklarının ardından ikinci sırada yer alan kanser, çağın hastalığı olarak tanımlanan ve oldukça zorlu bir tedavi süreci gerektiren bir hastalıktır.
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen, dünyada tüm kanserler içinde akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkla görülen kanser türüdür.
Dünyada her yıl 2 milyon kadın, ülkemizde ise 20 bin kadın meme kanserinden etkilenmektedir. Yeni doğmuş bir kız çocuğunun ömrü boyunca meme kanserine yakalanma riski yaklaşık %12’ dir.
Nadir olarak, %1 oranında erkeklerde de görülebilir.
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi göğüs kanserinde de erken teşhis ve tedavi oldukça büyük önem taşır.
Memede ele gelen sertlik, şişlik veya kitle saptanması durumunda ilk akla gelen korkulacak hastalık meme kanseridir. Memede ağrısız kitle saptanması meme kanserinin en sık görülen bulgusudur. Ancak memede oluşmuş olan her kitle kanser olmayacağı için hemen korkuya kapılmamak gerekir.
Meme kitlelerinin incelenmesi sonucunda, ortalama oranında meme kanseri saptanırken %90 oranında iyi huylu meme kitleleri saptanmaktadır.Meme dokusunun içerisinde yer alan süt bezlerinde veya süt kanallarını döşeyen hücrelerin yapılarının bozulması ve kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan ve başka organlara da yayılma potansiyeli taşıyan tümöral oluşumdur.
Hastalık, erken dönemde genellikle belirti vermez. Bir kitle ele gelebilecek boyuta ulaşmadan 2 yıl öncesinde tarama mamografisi ile saptanabilir. Bu nedenle rutin taramalarını yaptırmayan kadınlarda meme kanserinin erken teşhis edilebilmesi oldukça zorlaşır. Erken evrede fark edilmeyen kanser hücresi zamanla meme dokusu içinde büyüyerek tümöral bir kitle oluşturur ve sonrasında da metastaz dediğimiz kan ve lenf yolu ile vücudun diğer organlarına yayılma potansiyeli kazanabilirler. Kan ve lenf yolu ile vücudun diğer bölgelerine yayılmadan teşhis edilen meme kanseri vakalarında tedavi başarısı oldukça yüksektir.
Uzun yıllar boyunca belirti vermeden sinsice ilerleyen meme kanseri, evresi ilerledikçe çeşitli belirtilerle karşımıza çıkar.
MEME KANSERİ BELİRTİLERİ
- Meme veya koltuk altı bölgesinde ele gelen şişlik
- Memede büyüme, şekil bozukluğu, asimetri
- Meme başında şekil bozukluğu, çökme ve renk değişimi
- Meme başından akıntı gelmesi
- Meme başında egzama benzeri deri döküntüleri ve soyulmalar
- Meme ucunda kızarıklık ve yara oluşumu
- Meme cildinde ödem, kızarıklık, portakal kabuğu görünümü (inflamatuar meme kanseri)
Memede saptan kitlelerin riskinin değerlendirilmesinde hastanın yaşı, kitlenin ağrılı olup olmaması, saptanan kitlenin sayısı, kitlenin hareketli olup olmaması ve sertliğin sınırlarının düzenli olup olmaması gibi özelliklere göre karar verilir.
Eğer yirmili yaşlarda memede bir kitle saptanmışsa bu kitle büyük olasılıkla fibroadenom dediğimiz iyi huylu kitlelerdir.
Otuzlu ve kırklı yaşlarda saptanan kitle ve sertlikler daha çok kist ve fibrokistik hastalığı düşündürür.
35-40 yaşından sonra memede saptanan ağrısız kitle, sertlik veya şişlikler ise öncelikle meme kanserini akla getirmelidir.
Eğer memede birden fazla kitle ele geliyorsa veya her iki memede de kitle ele geliyorsa öncelikle fibroadenom veya fibrokistik hastalık düşünülmesi gerekir. Fibrokistik hastalık veya fibroadenomlar bazen hafif ağrılar yapabilirler.
SERTLİKTEN NE ZAMAN KORKMALI
Hastanın kendi kendisini muayene ederken bazan farkettikleri bazen ise muayenede bulamadıkları meme kitleleri genellikle önemsizdir.
Hastanın eline gelen kitle düzgün pürüzsüz yüzeyli ve meme dokusu içinde misket gibi hareketli ise iyi huylu olma olasılığı yüksektir. Bunun aksine yüzeyi düzensiz yapıda ve hareketsiz ise kanser olma olasılığı daha yüksektir.
Eğer memenizde bir sertlik, şişlik veya kitle saptarsanız bu bilgilere sahip olun ama hastalığınızla ilgili kendiniz teşhis koymaya kalkmayın. Memede saptanan bir kitlenin meme kanseri mi? Yoksa iyi huylu bir kitle mi? olduğunu elle muayene ederek anlamak bu konuda deneyimli meme cerrahları için bile mümkün olmayabilir.
Bu nedenle memenizde bir kitle, sertlik veya şişlik saptarsanız mutlaka meme görüntüleme tetkiklerinizi yaptırarak bir meme cerrahına görünmeniz gerekir.
Meme cerrahınız sizi muayene ettikten sonra memenizde saptadığı kitlenin radyolojik özelliklerini görmek için sizden yaşınıza göre bazı meme görüntüleme tetkikleri isteyecektir. Bu tetkiklerden en sık kullanılan Ultrasonografi ve Mamografidir. Bazen meme MR’ı da istenebilir.
Bu görüntüleme yöntemleri sonucunda kitlenin iyi huylu olduğu kararı verilirse hasta takibe alınıp belirli aralıklarla kitlesi takip edilir. Eğer görüntüleme yöntemleri sonucunda saptanan kitlenin kötü huylu olma olasılığı düşünülmüşse kitleden iğne ile biyopsi yaparak patolojik inceleme sonucunda kesin tanı konulur.
KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ
Kadınların belli aralıklarla memelerini kontrol etmeleri, meme kanserini ileri aşamalara ulaşmadan fark etmenin ve kolay tedaviye başlangıcın ilk adımını oluşturuyor.
Her kadın kendini ayda bir kez muayene etmeli.
Bu muayene, adet başlangıcından 5-7 gün sonra yani hormon etkisinin en az olduğu dönemde yapılmalı. Kendini düzenli olarak muayene eden her kadın belli bir süre sonra kendi memelerini tanıyor ve normal meme dokusunun özelliklerini öğreniyor. Böylece yeni ortaya çıkan kitleleri erken dönemde fark edebilecek duruma geliyor.
Meme muayenesi farklı şekillerde yapılabiliyor. Ayna karşısında görsel değişiklikleri değerlendirdikten sonra yatarak, el ile yapılan muayene en etkin yöntem olarak görülüyor.
Meme kanserinin erken dönem belirtileri çok belirgin olmayabilir. Kanser ilerledikçe, memelerde kadının dikkatle izlemesi gereken bazı değişiklikler ortaya çıkar. Bu değişiklikler; memede veya koltukaltında kitle ele gelmesi, memenin boyutunda veya şeklinde değişiklik olması, meme başından akıntı gelmesi, memenin veya meme başının derisinde renk değişikliği olması ya da özellik değiştirmesi olarak sıralanır.
Bu özelliklerin çoğunun ardında kanser olmasa da gerçek nedenin bir doktor tarafından bulunması gerekiyor.
KİŞİ KENDİSİNİ NASIL MUAYENE EDEBİLİR?
Muayeneye önce ayna karşısında başlanır. Eller bele konularak önce memelerin simetrik olup olmadığı kontrol edilir. Memelerde görünür bir kitle araştırılır, meme derisinde herhangi bir çöküntü veya renk değişikliği olup olmadığına bakılır.
Eller yukarı kaldırılarak aynı incelemeler tekrarlanır.
Daha sonra yatarak muayeneye geçilir. Muayeneye önce sağ memeden başlanır. Daha rahat muayene edebilmek için sağ omuz-sırt altına küçük bir yastık konulur. Sağ el başın arkasına yerleştirilir.
Muayene sol elin 2-3 parmak ucu ile gerçekleştirilir. Meme başı çevresinden başlayarak ve meme dokusuna hafifçe bastırarak saat yönünde halkasal hareketler ile herhangi bir duyarlılık veya kitle olup olmadığı kontrol edilir. Tüm meme muayene edildikten sonra koltukaltına bakılır. Sol meme ve koltukaltı da benzer şekilde değerlendirilir.
MEME KANSERİ ÇEŞİTLERİ
Meme kanseri temel olarak 2 ana gruba ayrılır.
1- Noninvaziv kanser (İnsitu kanser) (Meme dokusunda bazal memebranı aşmamış, yayılma göstermeyen)
2- İnvaziv kanser( bazal memebranı aşarak yayılma potansiyeli kazanmış olan kanser)
Noninvaziv Kanser(İnsitu Kanser)
Yayılma göstermeyen, insitu kanserler de kendi arasında
- Duktal karsinoma insitu
- Lobüler karsinoma insitu olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
Özellikle tarama mamografilerinin ön plana çıkmasıyla, yakalanan insitu kanserlerin oranı %15’lere yükselmiştir.
Duktal Karsinoma İnsitu(DKİ)
Çoğu kez muayenede kendini belli etmiyor. Mamografide tesbit edilen düzensiz şekilli kireçlenme odakları ile veya tek kanaldan olan kanlı-şeffaf meme başı akıntısı şeklinde olabiliyor.
Lobüler karsinoma insitu(LKİ)
Meme lobüllerinden kaynaklanan anaormal hücre büyümesidir. Son zamanlarda lobüler neoplazi olarak da isimlendirilir. Her iki memede ve multisentrik denilen çok odaklı olma özelliğindedir. Her iki memede de 8-10 kat meme kanseri riskini arttıran önemli bir bulgudur.
Bu hastalara yakın izlem, koruyucu ilaç tedavisi yanısıra koruyucu amaçlı iki taraflı subkütan mastektomi denilen meme içini boşaltma ve protez uygulama gibi rekonstrüktif uygulamalar yapılabilir.
Erken teşhisin hayati önem taşıdığı meme kanserinde, mevcut hastalığın tedavisi kadar koruyucu tedavi de önemlidir.
- Memede kanser oluşumunun erken tespit edilebilmesi için tarama yöntemlerine dikkat edilmelidir.
Tarama yöntemleri;
- Her kadın 20 yaşından sonra düzenli olarak adet bitiminden sonraki hafta her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır.
- Her kadın, 20-40 yaş arasında 1-3 yılda bir, 40 yaşın üstünde her yıl bir meme cerrahı tarafından muayene edilmelidir.
- 40 yaşın üstünde her kadın, her yıl Mamografi çektirmelidir.
Yapılan testler sonucunda meme kanseri tanısı alan bireylerde, hekim tarafından önerilen plan çerçevesinde derhal tedaviye başlanarak kanserin ve yol açtığı sorunların önüne geçilebilir.
Eğer siz de meme kanseri tanısı aldıysanız, sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmalı ve tedavi sürecinize gereken özen göstermelisiniz.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?