Gülsen Tuncer’in yönettiği, Dikmen Gürün, Seçkin Selvi, Metin Boran, Rengin Uz, Mehmet Ergin, Prof. Hasan Anamur, Hami Çağdaş, Göksel Kortay, Deniz Gökçer, Suna Keskin, Osman Şengezer’in de aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve eleştirmenin katıldığı törende "Onur Ödülü" Erol Keskin’e Zeliha Berksoy tarafından, uzun tiyatro geçmişinde kazandığı başarılar; oyuncu, yönetmen, eğitmen olarak tiyatronun çeşitli alanlarında titiz tavizsiz çalışmaları dolayısıyla sunuldu. Berksoy, Keskin'in büyük bir oyuncunun sahne büyüsüne sahip olduğunu izlediği oyunlara dayanarak vurgulayarak; "Simge bir oyuncudur." dedi. Keskin ise, aktörün bir oyunu her gün sorgulayarak yeniden yorumlaması gerektiğini ileri sürerek; "Bir tiyatro oyunu her oynanışında aslında farklıdır." diyerek yönetmen ve oyuncu olarak rutine karşı çıkışının altını çizdi.
Yılın Oyuncusu Ödülü’nü Talimhane Tiyatrosu yapımı “Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince, Ama Şimdi İyi" oyunundaki üstün performansıyla Esra Bezen Bilgin, Ayşenil Şamlıoğlu’nun elinden aldı. Alkışlar arasında sahneye gelen Şamlıoğlu bu ödülü “Son Darülbedayi Sanat Yönetmeni olarak veriyorum.” dedi. Bilgin; "Ödülümü büyük bir tiyatro ustasındam almanın heyecanını yaşıyorum" diyerek eseri uyarlayan, sahneye koyan tüm oyun ekibine teşekkür etti.
Yılın Tiyatro Oyunu Ödülü ise, Dostlar Tiyatrosu yapımı "Ben Bertolt Brecht" oyununa, evrensel sanatla güncel gündemi buluşturması, siyasal tiyatronun seçkin bir derlemesi olması, müziği, koreografisi ve oyunculuğuyla ulaştığı başarı gerekçesiyle verildi.
Ödülü Gülriz Sururi’nin elinden ekibiyle birlikte alan Genco Erkal, tiyatro eleştirmenlerinin oyuyla seçilmiş olmanın çok gururlandırıcı bir durum olduğunu belirtti.
Genco Erkal; “Ödüllerin en değerlisi diyebilirim bu ödül için. Yeteri kadar sevinemediğimizi de söyleyeyim, çünkü karanlık günler yaşıyoruz, tiyatro sanatı adına iktidarın baskılarını arttırdığı, saldırılarını sürdürdüğü bir ortamda sevinmek kolay değil. Onlar yavaş yavaş bütün istediklerini bizlere, alıştıra alıştıra kabul ettiriyorlar. İşte son adım, Şehir Tiyatroları’nın işgali oldu." diyerek sıranın diğer sanat kurumlarınada geleceği endişesini paylaştı. Erkal, "Gerçekten bir kurtuluş savaşı gerekiyor. Bugüne kadar hiç sesimizi çıkarmadık, onlar da istediklerini bize yavaş yavaş kabul ettirdiler, zaten fermanın da nereden çıktığı bugün çok açık" sözleriyle susulmaması gerektiğine, başka ülkelerde olduğu gibi yazarıyla, seyircisiyle, eleştirmeniyle, oyuncusuyla, bütün kamuoyuyla boykot edilmesi gerektiğine işaret etti.
TEB Başkanı Üstün Akmen de yaptığı konuşmada çağlar çağı kabına sığmadan kuşakların önünden geçen tiyatronun bugün ülkemizde fiili baskı altında olduğunu belirterek; “Sadece tiyatro değil elbette, tüm sahne sanatları, tüm sanatlar engellenmeye çalışıyor. Ama ana hedef sahne sanatları. 98 yıllık İstanbul Şehir Tiyatroları'nın yönetimi oldu bittiye getirilip muhafazâkar bürokratların yönetimine verildi ama tiyatro tanrıları buna izin vermeyecek" diyerek eleştirmenlerin tepkisini dile getirdi.
Tören de PEN üyesi şair Tülin Dursun’a gecenin düzenlenmesine katkılarından dolayı Üstün Akmen tarafından teşekkür belgesi sunuldu.