Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü

Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü
27 Şubat 2024 Salı, 12:20
Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü

Üçağız, Antalya ilinin Demre ilçesine bağlı, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü şirin bir köydür. Denize sıfır konumuyla dikkat çeken Üçağız, aynı zamanda Antik Çağ'ın izlerini taşıyan bir cazibe merkezidir. Geçmiş dönemlerde deniz ticareti için önemli bir merkez olan Üçağız, bugün ise tatil için tercih edilen önemli yerlerden biridir.

Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü

Üçağız Köyü'nün bu denli güzel ve bakir kalmasının nedeni, anayollara çok uzak olmasıdır. Akdeniz bölgesinde bulunan birçok köy, zamanla yerleşim alanlarının genişlemesiyle kasabalara dönüşmüştür. Ancak Üçağız, bu değişimden uzak kalarak günümüzdeki halini muhafaza etmeyi başarmıştır. Adeta bir denizci köyünü anımsatan Üçağız, yaklaşık 450 kişilik bir nüfusa sahiptir ve tarihi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bu uzak konumu, köyün doğal güzelliklerini ve tarihi dokusunu korumasına yardımcı olmuş ve ziyaretçilere bakir bir atmosfer sunmaktadır.

Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü

Üçağız'a gitmek isteyen tatil severler, bu bölgeye hem kara hem de deniz yoluyla ulaşabilirler. Kaş ve Demre'den hareket eden teknelerle kolaylıkla Üçağız'a ulaşabilirsiniz. Karayoluyla gelmek isteyenler için ise Kaş üzerinden veya Demre üzerinden farklı alternatif yollar bulunmaktadır. Kaş üzerinden gelenler, sahil boyunca muhteşem manzaralar eşliğinde keyifli bir yolculuk yapabilirlerken, Demre üzerinden gelenler, tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bir rotayı takip ederek Üçağız'a varabilirler. Her iki seçenek de ziyaretçilere unutulmaz bir tatil deneyimi sunmaktadır.

Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü

SİMENA

Üçağız Köyü'nden sadece 15 dakikalık bir yürüyüşle Simena'ya ulaşabilirsiniz. Simena'dan, büyüleyici Kekova Adası manzarasını seyredebilir ve kendinizi doğanın kucaklayıcı atmosferinde adeta cennetten bir köşede hissedebilirsiniz. Sahilden kaleye doğru yükselen evler ve antik yerleşim kalıntıları, bölgenin benzersiz güzelliklerinden sadece birkaçıdır. Doğal güzelliklerin yanı sıra, Antik Çağın izlerini keşfederken etkileyici bir tarih yolculuğuna çıkacaksınız. Kaleköy'e vardığınızda, bölgenin meşhur dondurmasını da mutlaka tatmanızı tavsiye ediyoruz. Bu bölge, tarihin büyüsüyle doğanın huzurunu bir araya getiren unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü

KEKOVA ADASI

Üçağız'a geldiğinizde mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biri de Kekova Adası'dır. Kekova, Üçağız'a bakan iki doğal güzelliktir. Adanın, M.S. 141 yılında yaşanan büyük depremle kara bağlantısının koptuğu düşünülür. Bu deprem sonrasında adanın Üçağız ve Kaleköy'e bakan kıyıları suya gömülmüştür. Antik Çağ kalıntıları denizin 4-5 metre altına kadar uzanır. Doğal güzelliklerini mutlaka yerinde görmek için Kekova Adası'na sadece tekne ile ulaşım sağlanır. Bu benzersiz adada tarih ve doğa harikalarını bir arada keşfedebilir, unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.

Antik limanların gölgesinde bir cennet: Üçağız Köyü

APERLAI

Aperlai, Üçağız'ın çevresinde görebileceğiniz bir batık kenttir. Üçağız'dan tekne ile 30 dakikalık bir mesafede bulunan Sıçak Yarımadası üzerinde bulunan Aperlai Antik Kenti, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Karayolu ile ulaşımın olmadığı bu alana, sadece Üçağız ve Kaş'tan kalkan teknelerle ulaşabilirsiniz. Kekova'nın çoğu alanında olduğu gibi, Aperlai'nin de birçok alanı deprem sonrasında sular altında kalmıştır. Batık şehrin bir kısmı suyun yüzeyinden dahi görünebilir. Özellikle denizin sabah saatlerinde çarşaf gibi olduğu zamanlarda, şnorkel ile dalış yaparak bu batık kenti inceleyebilirsiniz. Bu eşsiz deneyim, tarihin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkmanızı sağlayacak.