2012 Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu

Cumhuriyet gazetesinin 88. kuruluş yıldönümü kutlaması ve 6 dalda verilen “Yunus Nadi Ödülleri” töreni, Fulya’daki Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Sunuculuğunu tiyatro sanatçısı Orhan Kurtuldu ve Zeynep Aydın’ın üstlendiği gece Rıfat Ilgaz’ın “Aydın mısın?” şiirinin okunmasıyla başladı. Gecenin açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet Gazetesinin İmtiyaz Sahibi ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, bir süredir yıldönümlerinin “buruk” bir şekilde kutlandığını dile getirerek “Bunun başlıca nedenleri arasında Mustafa Balbay’ın aramızda olmayışı yatıyor. Balbay bugün hepinize selam ve sevgilerini iletmemizi istedi. Bende bu görevi biraz da içim burkularak sizlere iletmek durumunda kaldığım için huzursuzum” diye konuştu. Cumhuriyet Gazetesi’nin 7 Mayıs 1924’den bu yana yayınlarını; kurucusu Yunus Nadi’nin ilk günkü Cumhuriyet’te belirttiği kavramlar ve ilkeler doğrultusunda sürdürmeye devam ettiğini kaydeden Erinç, “Cumhuriyet gazetesi bugüne kadar pek çok badire atlatmış, olağanüstü dönemler, yayın yasakları, baskılar, tutuklamalar ve yargılamalar karşısında bildiği yoldan şaşmayan bir yayın organı olma özelliğini okurlarından aldığı güçle devam ettiriyor” ifadesini kullandı.

• FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Örneği olmayan gazete

Cumhuriyet Gazetesi’nin 88 yılda çok sayıda çalışanını ve okurunu yitirdiğini anlatan Erinç, şöyle devam etti: “Başta, Yunus Nadi, Nadir Nadi, Doğan Nadi ve Berin Nadi ile İlhan Selçuk olmak üzere pek çok çalışanını yitirmiştir. Cumhuriyetin bir başka özelliği ise okurları ile bütünleşmiş ve Türkiye’de başka bir örneği olmayan bir gazetedir. Bu, biz Cumhuriyet çalışanlarına ayrıca bir sorumluluk yüklemektedir. Çalışma arkadaşlarımla bu sorumluluğun önemini kavrayarak gazeteyi hergün sizlere ulaştırmaya çalışmaktayız. Cumhuriyet gazetesi bundan sonraki yayın döneminde de aynı ilkeleri savunarak, yaşama geçmesi ve daha da güçlenerek sürmesini sağlamak konusundaki çalışmalarından ödün vermeyecektir. Bunu hem çalışanlarımıza, hem sizlere olan güvenimizi belirtmek için bir kez daha vurgulamak istedim. Kurucumuz Yunus Nadi adına 1946 yılından beri verilen Yunus Nadi ödülleri, en saygın ve en uzun bilim, kültür ve sanat ödülü olma özelliğini sürdürmektedir. Bu yılda çok değerli kariktüristler, bilim insanları ve yazarlar bu ödüle layık görülerek ödüllendirilmişlerdir. Cumhuriyetin yayınlanmasında en önemli güvencemiz olan okurlarımızla birlikte bundan sonrada bir arada olmaya devam edeceğiz.”

6 dalda 7 ödül verildi

Erinç’in konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Bu yıl 66’ıncısı düzenlenen ve 6 dalda 7 ödülün verildiği yarışmaya 292 yarışmacı katıldı. Gecede ilk ödül, roman dalında verildi. “Eşik” adlı romanıyla ödüle değer görülen Irmak Zileli’ye ödülünü eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen verdi. Zileli, edebiyatın usta isimlerinden ödül almanın çok onur verici bir duygu olduğunu söyledi.Öykü dalında ise ödüle “Hanımların Dikkatine” adlı yapıtıyla Seray Şahiner, layık görüldü. Şahiner’e ödülünü YEM Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol verdi. Şahiner de ödülün kendisi için çok “cesaret verici” olduğunu dile getirdi.

“Şairlere büyük görevler düşüyor”

Şiir dalında ödülü Hüseyin Haydar, “Doğu Tabletleri” adlı yapıtı ile aldı. Ödülünü Cumhuriyet Vakfı Başkan Yardımcısı Alev Coşkun’dan alan Haydar, Türkiye’de şairlere büyük görevler düştüğünün altını çizdi. Haydar “Türkiye ve dünya zor günler geçiriyor. Böyle günlerde bu ödülü almak bir onurdur. Türkiye’nin beyinleri Silivri’de, Hasdal’da hapsedilmiş durumda. Onlara selam gönderiyorum. Şiir, siyasilerin çözemediği bazı sorunları çözer. Türkiye bölünüyor ve biz kardeşlik türküleri söyleyeceğiz, ülkemizi koruyacağız. İşte şiirin vazifesi budur. Şiir bunları kendine dert edinir. Şairlerin ortaya çıkması gerekiyor. Bugünün devrimcileri, şairleri nerede?” diye konuştu.

“Adaletsizliği yaratanlara acımamız gerekiyor”

Sosyal Bilimler Araştırması ödülü, “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu: Yapısal Açıdan Karşılaştırmalı Bir İnceleme” adlı yapıtı ile Burak Çelik ve “Osmanlı’da Sosyalizm, Türkçülük ve İttihatçılık” çalışmasıyla İsmail Arda Odabaşı arasında paylaştırıldı. Burak Çelik’e ödülünü veren eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, hukukun olmadığı bir dönemde böyle bir çalışmanın anlam kazandığını belirterek, “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bugünleri geçirdikten sonra yeni bir arayışla bu tür çalışmarın önemi daha fazla ortaya çıkacaktır. Hazırlıklı olmak lazım. Filozof Alain hukuk dışı dönemlere ve hukukun bir kenara kayıldığı dönemlere ‘çılgın devlet’ diyordu. Çılgın devlet, hukukun olmadığı tanınmadığı bir ortamdır. Çılgın devletimizin sakinleşeceği bir dönem de gelecektir. İşte o zaman, bu tür çalışmaların nelere katkı sunduğunu anlamış olacağız. Bu tür dönemler muhakkak geçecektir. Yarattığı acılar, zaman zaman çok uzun yıllar devam etme özelliği taşır. Bu dönem de adaletsizliğe uğramışlara acımaktan çok, adaletsizliği yaratanlara acımamız gerekiyor” dedi.

“Önemli olan hukuktur, hazırlıktır, bilinçtir”

Odabaşı’nın ödülünü veren ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ise bütün hukuksuzlukların hukuk adına, adaletsizliklerin adelet adına yapılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Çelikel “İki hukukçu arkadaşımızın, yargı bağımsızılığına dokunan kitap yazması fevkalade umut verici bir gelişmedir. Demek ki gençlerimiz her şeyin farkında. Üniversite öğrencileri, Türkiye’de tüm olan bitenlerin, adeletsizliklerin farkında. Şimdi seslerini çıkartmadıklarına bakmayın. Önemli olan hukuktur, hazırlıktır, bilinçtir” diye konuştu.

Selami Öztürk’ten Yurdakul şiiri

Ödüle layık görülen Burak Çelik ise Türkiye gibi ülkelerde hukuk ile uğraşmanın umutsuzluk yaratabileceğini söyleyerek, “Ancak umutsuzluğa kapılmadan çalışmalarımıza devam etmeliyiz. Bu yüzden ödülü çok anlamlı buluyorum” dedi. İsmail Arda Odabaşı da yaptığı konuşmada Silivri ve Hasdal’a selam gönderdi.Karikatür dalında ise ödüle Şevket Yalaz değer görüldü. Yalaz’a ödülünü Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk sundu. Yalaz, 100 yıla yakın ömründe 66 yıl sanata destek olan Cumhuriyet gazetesine teşekkür etti. Selami Öztürk de “Şairleri haykırmayan bir milletin sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir” ifadesini kullanarak, “ Ağlamamamız lazım, direnmemiz lazım, yazmamız lazım, konuşmamız lazım” dedi. Öztürk konuşmasını Cevat Yurdakul’un şiirini okuyarak sonlandrdı. Fotoğraf dalında birincilik kazanan Bülent Suberk’e de ödülünü Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül verdi. Suberk bu ödülü almanın kendisi için çok anlamlı olduğunu ifade etti. Gece gazetemiz yazarı Ataol Behremoğlu’nun “Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum” şiirinin okunmasıyla son buldu.

Geceye katılanlar

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, eski İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, eski ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, gazeteciler Enver Aysever, Mustafa Dolu, YEM Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, mimar Aydın Boysan, Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı Kahraman Eroğlu, eski DİSK danışmanı Faruk Pekin, eski Galatasaray teknik direktörlerinden Bülent Ünder, eski TGC Başkanı Nail Güreli, CHP PM üyesi Ercan Karakaş, Şevket Tokuş, Prof. Dr. Ömür Akyüz, Prof. Dr. Özden Cankaya, Altan Ayanoğlu, CUMOK’lular, Vardiya Bizde Platformu üyeleri, DİSK üyeleri, TGC üyeleri, üniversite öğretim görevlileri, ADD ve ÇYDD yöneticileri ve gazetemiz yazarları ve çalışanları.

Kültür Sanat dünyası

Tahsin Yücel, Leyla Erbil, Demir Özlü, Mustafa Öneş, Gülsüm Cengiz, Hikmet Altınkaynak, Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz, Müslim Çelik, Ertan Mısırlı, Nur Saka, Mustafa Yılmaz, Nevra Bucak, Orhan Gökdemir, Öner Ciravoğlu, Arife Kalender, Emin Karaca, Hayati Asılyazıcı, Ataner Yıldırım, Alişan Birlik, spiker Rüştü Erata, sunucu-oyuncu Korhan Abay.